iskandinav tanrısı ve meme ucu
Bit pazarından aldığım tablodan, koyu boyalarla gizlenmiş bir iskandinav tanrısı
çıkageldi .Bir sürü sessiz harfin yan yana geldiği kelimelerle dolu kağıt uzattı
bana.Şeklimi bozmadım tabi.Üçlük domat kasasına uzattığım ayaklarım hala
uzattığım yerde.
-Buyur birader-dedim koskoca tanrıya.
Buyur biraderi de ağız,göz ve kafa sallama kombinasyonuyla söyleyince küplere bindi
tabi.Meme ucumdan sıkıp iskandinav ülkelerinin marşlarını tersten okutmaya başladı.
Ulan mitolojik tanrıların garip güçleri olur anlıyorum ama meme ucu sıkmak nedir diye
sorgularken kilitlenip kaldım olduğum yerde.
Kareli bir emekli battaniyesine sarıp sarmaladı sonra.Keyifle kasaya uzattığım
bacaklarımı saygı ölçüsü olarak görmüş olacak ki diz kapaklarımdan aşağısını kırdı
gözünü kırpmadan.Onca acıyı bağırmadan,karşı koymadan içime hapsederken,
gözümden akan yaşlar kulaklarımdan içeri sızıyordu.Oradan da boş bir levha olan
beynime.
Kış uykusuna yatmadığı çok sonradan öğrenilen bir hayvanla,açık kasa bir
kamyonete taşıdılar bedenimi.
Bu arada koskoca tanrı olmuş hala dizel arabaya biniyor düşünebiliyor musunuz?
Acıdan ne dediklerini pek anlamıyordum ama hangi yıla ait olduğunu bilmediğim 17
ocak a götüreceklermiş bu dandirik kamyonetle.Geleceğe gideceğimizi düşündüm o
an nedendir bilmem.
-Uçabiliyordur umarım kamyonet, yoksa 17 ocak değil geçmişe bile götüremez bu
kamyonet bizi-dedim.
Yüzüme tükürdü.
Tanrı tanrı değil sanki lama amına soktuğum.
Kırık bacakların sızısından bayılmışım.Gözümü açtığımda iglo nun içindeydim.Ve
bacaklarım sapasağlamdı.Gözlerimde yaşama sevinci,kollarımda eskimo bir kadın,
geçmişin bacaklarını kıran iskandinav tanrısına dua ederek uyandım. 17 ocak
sabahına.
Çok iyi biliyorsun ki
Tekrar yardımına ihtiyacım var iskandinav tanrısı.
Gel artık.
gazoz sever babaannem
