Hüzün dolu geçmiş..

67 0 0
                                    

     

              Zaman nasıl geçti bilmiyorum,sanki böyle hiçbir şey olmamış ama yinede etrafımdaki insanlar tarafından nefret ediliyorum gibi.Etrafımda ne kadar kişi olursa olsun hep yalnız olan benmişim gibi.Mesela sen her şeyi yaparsın en güzel şekilde ama yinede senin yaptığın şeyleri beğenmezler ya öyle bir durumdayım.

      Ailen tarafından nefret edilmek nasıl bir duygu biliyor musun?Ben biliyorum,belki içten içe seviyorlardır onlarda beni ama sanmam davranışlarından bile anlaşılıyor beni sevmedikleri...Arkadaşların değer vermez bazen,bazende sırf çıkarları içinde yanındaymış gibi davranırlar.Tam  iki sene önce bugün ;                                                                                                                                    Her şey çok güzel gibiydi bir an için,çünkü her şeyden  habersizce okula gitmiştim.Olacaklardan haberim yoktu.En yakın arkadaşım,komşumuzdu aynı zamanda ,8 sene birlikte büyüdüğüm kardeşim.Kardeşim diyorum,çünkü gerçekten de öz kardeşimden bile daha yakındı bana,ailesiyle birlikte Bodrum'a halasının yanlarına  gitmişlerdi.Bir gün önce pazar günü yanıma gelmişti sarılmıştık.Sanki haberi varmış gibiydi olacaklardan...Sonra eve geri gitti.Ertesi gün sabah altı civarlarında Bodrum'a yola çıkmışlardı.Biz okula her gün birlikte giderdik ama o gün olmadı.Akşam üç gibi eve geldim ama annemler bir şey biliyormuşta söylemiyorlarmış gibiydi.Sonra üstümü değiştirdim annem yanıma geldi.Bir şeyler anlatacağını anlamıştım,öyleydi de...

       Anlattıklarını  karşısında şok olmuştum,gözlerimden yaş aktığını fark ettim ve içimden de olmaz diye sayıklıyordum.Çünkü yolda giderken kaza yapmışlar ve Melisa'nın durumunun kötü olduğunu söylemişti.İlk başta inanmadım,çünkü olmazdı yani beni hiç bırakmamıştı ki yine bırakmayacaktı ama olmadı bu sefer gerçekten gitmişti öyle hissetmiştim bir an ...Bir an gerçekten zaman durmuştu hiç bir şeyi umursamamıştım.İlk eşyalarımı toplıyıp Bodrum'a gitmeyi düşündüm ama babamın izin vermiyeceğini biliyordum.O yüzden onların evine gittim bir an evdelermiş gibi davranarak.Kapıyı vurmaya başladım 'MELİSA' diye bağırarak.Ama kapı açılmadı.Bir an bacaklarım kopmuş gibi hissettim olduğum yere düştüm.O gün akşamı nasıl ettiğimi gerçekten bilmiyorum.Akşam babam geldi olanlardan haberi varmış.Ona Melisa'nın yanına gitmek istediğimi söyledim hiçbir şey demedi bana,öylece duvara bakarmış gibi baktı  fakat hiçbir şey söylemedi.Sonra odama gittim Melisayla en son aldığımız tişörtü giydim.sonra kulaklığımı alıp pencerenin yanına oturdum.Melisayla en çok sevdiğimiz şarkıyı dinledim,bir yandan da pencereden dışarı bakıp biz o mahaleye taşındıktan sonra Melisayla nasıl tanıştığımızı hatırladım.Benim yanıma gelmişti daha çok küçüktük.Ben küçükken sessiz biriydim bu olaydan sonra olduğum gibi... Adını söyledi sonra tanıştık.Bana nerden geldiğimi falan sormuştu sonrada çok iyi arkadaş olmuştuk,o günden beride hep birlikte olduk,hiç ayrılmadık.

        Ama bugün bir tuhaftı her şey..O yoktu ilk başta,ailem desen her zaman ki gibi uzaktı benden; duvarlar vardı aramızda..Sonra müzik dinlerken uyuya kalmışım.Sabah uyandığımda ise hiçbir şey olmamış gibi geldi bir an için.Olanları hatırladım ama inanmak istemedim,içimden okula gitmek gelmedi.Melisayı özlemiştim ama o geri gelmicekti.Dışardan sesler geldi hemen pencereye koştum belki Melisadır umuduyla ama değildi.Öncelikle evlerinin önünde duran bir cenaze arabası vardı evden nasıl çıktım bilmiyorum babası arkadan gelen arabadan dışarı çıktı.Bir yandan da gözüm Melisayı arıyordu ama göremedim.Osman abinin yanına gittim Melisayı sordum ağlayarak:                       -Nerde,Melisa nerde ??

Ama cevap alamadım duyduğum tek şey arkamdaki çığlıklar,ağlayan insanlar ve Özlem ablanın Melisa diye bağırmasıydı.Ogün her şey bitmişti benim için hiç kimseyi dinlemedim.Melisa'nın gittiğine inanmak istemiyordum.O benim yanımdan gitmiş olsa bile inanmak istemiyordum.Koşarak Melisayla gizli yerimize gittim.Ne zaman kafa dinlemek istesek gittiğimiz yere.Orası ağaçların altında küçük bir mağara gibiydi.Vardığımda duvara çizdiğimiz resimlere bakarak yere çöktüm.O gün eve gitmedim,gitsem bile ne değişcekdi,ailem dediğim insanların bana davranışları mı?Melisa'nın gitmesimi?

Hayır hiçbir şey değişmiyecekti.Bu yüzden gitmeye gerek yok dedim içimden ama sonra neden bilmiyorum birden kendimi eve giderken buldum.Gökyüzüde ağlıyordu benim gibi..Bu güne yaptığımız şeyleri düşünerek evde buldum kendimi.Odama gittim,uyudum.

Ertesi gün zorla da olsa okula gönderdiler beni.Belki moralim düzelir dedim isteksizce,formamı giydim ve her gün Melisayla gittiğimiz yoldan gittim.Okula vardım,çantamı koydum ve sıraya kapandım.Sıra arkadaşım Melisaydı ama o yoktu.Sınıfta en çok onunla zaman geçiriyorduk.Ben girişkin biri olmadığım için okulda fazla arkadaşım yoktu.Öğretmen sınıfa girdiğinde yoklama aldı ama liste değişmemişti hala Melisa'nın adı yazıyordu.Onun adını söylendiğinde boynumdaki  Melisa'nın bana aldığı kolyeyi tutarak;                                                                                                                                  -Burda,dedim.Bana baktılar.

Sınıftakilerin Melisa'nın öldüğünden haberleri yoktu.Sonra bir an kapıda Osman abiyi gördüm.Öğretmenimizi çağırdı ve konuştular.Osman abinin olanlardan kendini suçladığını biliyordum.Öğretmenimiz içeri girdiğinde yüzü bembeyazdı.Masasına oturdu ve sessizce bana baktığını fark ettim.Bizim Melisayla ne kadar yakın olduğumuzu biliyordu.Ama hiçbir şey demeden bir süre sonra üzgün bir ses tonuyla derse devam etti.Öğlene kadar zaman nasıl geçti bilmiyorum bile zil çaldığında kantine indim ve pencerenin olduğu köşeye oturdum.Sonra içimden bir ses sınıfa git dermiş gibi geldi sonrada sınıfa gittim.Sınıfa girdiğimde herkes olanları öğrenmiş ve hiç benimle konuşmayan kişi bile yanıma gelip 'iyi misin?' diye sormuştu.

Ben ise cevap verecek gücü kendimde bulamadım ve sırama geçtim.Okul bitince eve gitmek için eşyalarımı topladım yolda yürürken karşıma Melisanın köpeği çıktı.

-Gofret ,diye bağırdım.

Bu ismi ona birlikte bulmuştuk.Eve giderken yanımda Melisa için değerli bir şey olması beni bir an da olsa sevindirmişti.Eve vardığımda babamın ne kadar kedi ve köpeklere alerjisi olsa da Gofreti odama götürdüm.Hiç bir şeyi umursamadan.

Sonra aradan bir ay geçti.O bir ay benim için ölüm gibiydi.Bitmeyen geceler,geçmeyen zaman..Sanki geçirdiğim o bir ay zaman durmuş gibi hiç geçmiyecek gibi geliyordu.

Kendimi nasıl hissediyordum hiç bir fikrim yok.Sahilde yürürsün ya hani sadece dalgaların sesi olur,yalnızsındır.Öyle gibiydim.Adeta ruhsuzlaşmışdım.Hiçbir şey yapasım gelmiyordu,ne okula gidesim,ne odadan çıkasım hiçbir şey...

Sadece Melisayı bir daha görmek istiyordum.Birde önceki gibi olmayı...





Yalnızlığın ÖyküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin