BENİM SAHİBİM

bölüm-2

bölüm şarkısı: boy epic-dear World (multide var)

iyi okumalar. :)

***

elimde ki sütsüz, acı kahvem. karşımda ise dün akşam neden tek başıma bara gittiğimi sorgulayan bir adet yasemin.

dün gece eve geldiğimde yasemin uyumamıştı. 'yorgunum' diyerek onu geçiştirmiştim fakat, şimdi kurtuluşum yok gibi. Yasemin'den alışık olduğum nasihat ve uyarıları dinledikten sonra evden ayrılmıştım.

sabahın erken saati olduğundan etraf sakindi. fırıncılar ve pastaneler erkenden işlerini yaparken bir patisere girip zeytinli poğaça alıp çıktım. bugün cuma olduğundan okulu dert etmeyecektim.  o yüzden sahile yürürken poğaçamı yedim. sahile varınca bankların birine oturup kulaklıklarımı taktım.

telefonumdan Boy Epic 'dear world' şarkısını açıp gözlerimi kapatıp başımı gökyüzüne çevirdim.

I cross my heart and I wish that I would've never met you

You showed me how to love and how to tear myself in two

When I lay my head down all my secrets pour out

All the things you've done I won't speak of again

Most days I walk around not making a sound

With all the pieces of my heart in my hands while singing...

şarkım devam ederken kulağımdan kulaklıklarımın çekilmesi ile irkilip gözlerimi açtım.

altında siyah eşofman üstünde gri rambo ve siyah spor ayakkabısı ile keskin gözlerle dikatle beni izliyordu.

alnından akan boncuk boncuk terler burnuna doğru yol alıyor, burnuna akan ter burnunun ucunda bir müddet bekledikten sonra toprak zemin ile buluştu.

bardaki çocuk.

bu bardaki çocuktu.. karşımda dikilmiş, hafif bana eğilmiş tek elini bank'a yaslamıştı.

"ne yapıyorsun be?" ellerimi göğsüne koyup doğrulmasını sağlamıştım.

yüzünde zerre mimik oynamazken, "asıl sen ne yapıyorsun? sabahın köründe dikmiş kafasını yukarı, hareket etmeden şu zımbırtıdan müzik dinliyor." kulağımdan sarkmış bir tane kulaklığa vurarak zıplamasını sağlamıştı. "aşağı yukarı hareket eden koca memelerini görmeseydim öldüğünü sanacaktım."

boynumun yandığını Salise'de farkettim. ayağa kalkıp, "ne diyorsun sen be? manyak mısın nesin? benimi bulursunuz kardeşim? göte bak ya."

koyu kahve olan gözleri anında parladı, sol üst dudağı hafif havalandı. başını sağ omuzuna yatırarak, "aslında bakarsan, bakmama gerek yok. ne kadar uzakta uzakta olursam olayım şu dolgun şekilli vücudu tanırım. arkadaki malzeme her yerden göze çarpıyor."

söylediklerini bir balık misali gözlerim iri dudaklarım 'o' şeklinde dinledikten sonra, silkelenip karşımdakine saldırdım.

***

ınstagram: sanem.dagseven

twitter: sanemdagseven

buradan ulaşabilirsiniz... :)