Unutulmaz

13 2 0
                                    

Gerçekten öldüğüne inanmıyordum. Bunca yıldır yanımda olan adam artık burada değildi. Her şey öyle hızlı gelişmişti ki ne olduğunu kavrayamamıştım.

Önce onun odasına bir bir giren doktorlar, yanımda ağlayan annesi, ellerimi tutup üzgün bir ifadeyle "Elimizden geleni yaptık" diyen bir doktor.

Ne bir tepki verebilmiştim ne de bir şey söyledim. O an o kadar gerçek dışıydı ki... Anca şimdi mezarının başındayken inanbilmiştim yokluğuna, acısına...

İnsanlar bir bir ellerimden tutup baş sağlığı diliyorlardı. Yaşlı hanımlarda arkadam " Vah vah! Yavrucak bu yaşta dul kaldı ne yapacak?" diye konuşup, dövünüyolardı.

Dayanılmaz.
Kasvetli.
Ve yapmacık bir ortam.

Oğuz bunları haketmiyordu. Böyle bir ortamı, böyle insanları. Daha yirmilerinin sonunda olmasına rağmen çok ciddi bir adamdı. Elinden gelenin en iyisini yapan , gerçekçi bir adam. Belkide onunla bu yüzden evlenmiştim. Güler yüzlü, komik , tam bir aile babası olabilecek bir adam. Çocuk yapmayı bunca yıl ertelediğim için acısını iliklerime kadar hissediyordum. Şuan ona benzeyen bir erkek çocuğum olmasını öyle çok istiyordum ki... Bana onu hatırlatacak , güzel gülümsemeli küçük bir bebek. Her şey için geçti, yapabileceğim tek şey üzülmek, üzülmek , üzülmek...

_________________________________________

"Bunu Oğuz sana bırakmış." diyen kayınvalidemin ellerinden mektubu aldım.

Yavaşça açtıktan sonra, çirkin el yazısıyla yazdıklarını okumaya başladım.

"Bu dünyadan göçmeme az kaldı. Bunu sen ben dahil herkes biliyor yada tahmin ediliyordur. Bizim için zaman önemli değildi, her şeyi erteledik zamanımız olcağını düşünürek. Ama şimdi anlıyorum zamanın ne kadar kıymetli olduğunu. Seninle daha fazla zaman geçirmek isterdim Şafak, daha uzun bir ömür ve bir sürü sana ve bana benzeyen çocuklar. Beceremediğin ama yapmaya çalıştığın o kötü yemeklerden daha çok yemek isterdim. Bir günde mükemmel olacağına inandığım o keklerinden tabii ki. Keşkelerim çok. Senle daha fazla kalmak istiyorum ama biliyorsun elden bir şey gelmez. İnsanlar ellerinden gelen her şeyi yapsalar da benim durumuma çare yok. Ölümü beklemekten başka çarem yok. Senden özür dilerim karım, kadınım. Seni yalnız bıraktığım için , seni anne yapanın ben olamayacağım için, son nefesinde yanında olmayacağım için. Seni terk etmek bu hayatta yaptığım en zor şey. Yanında olanın ben olmayacağını bilmek acı, seninle uyuyanın ben olmayacağını bilmek acı , seni yalnız bırakmak daha acı... İnsanlardan uzak durmaya çalışan bir yavru kedisin sen, masum ve korkak. Her zaman kendini sakladın ama ben senden bundan vazgeçmeni istiyorum. Sen kesinlikle özel bir kadınsın, akılcı, mantıklı ve güvenilir. En önemlisi sen sanatçısın.

Bu güne kadar sırf para kazanmak ve bir şeyleri çocuklara öğretebilmek için adeta savaş verdin. Bu dünyada ki en iyi öğretmenlerdensin, ama senin için en uygun meslek bu değil. Sen öğretmen olmayacak kadar özgür ruhlusun. Özgünsün. Aykırısın. Sanatçısın. Senden tek istediğim resim çekmeye başlayıp, dünyada unutulmaz bir eser bırakmanı istiyorum. Kendin için yapamıyorsan,önünde yıllarını yaşayamamış benim anıma yap. Bu dünyada çok az kaldım ama sen unutulmaz ol istiyorum.

Şafak, eğer denemezsen bilemezsin. Dene lütfen. Bir gün bir çocuğun olursa ona övünülecek bir şey bırak. Bu dünyada seninde izin olsun.

Ömrüm ömrün olsun kadınım, uzun ve mutlu yaşa. Seni daima sevecek olan erkek ben sana veda ediyorum, beni hatıralarında yaşat, kendini ise unutulmaz yap.

Kocan Oğuz Atay"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LAMİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin