FNaF Arşiv Eleştirileri

"Whatsapp Yazışması mı, Yeni Bölüm mü?"

Bu konuyu size soruyoruz. Şimdi hangisinin daha iyi okunduğunu siz söyleyin. Karakterlerin gerçekle hiçbir bağlantısı yoktur. Benzerlikler tamamen tesadüftür.

---

Melike: Ah hyr ypma .s.s

Mor Hüsnü: *eline pıçaq alır*

Melike'nin kardeşi Osman: *duvarın arkasından izler*

Mor Hüsnü: Şimdi seni öldürecem zaa XDd

Melike: Haaayıııır

Mor Hüsnü: *pıçaqhlar*

Melike: *ölür*

Osman: Bunu anneme bildirmeliyim! *eve koşar*

---

Ben Melike. Bugün mor kıyafet giymiş garip bir adam bana saldırdı. Adı Mor Hüsnü'ymüş ve elinde bir bıçakla bana yaklaştı. "Ah hayır yapma" diye bağırırken gülüp bıçağı boğazıma dayadı. Etraf karardı ve tüm hislerim kayboldu. Duvarın arkasına saklanıp olayı izleyen kardeşim anneme haber vermeye gitti.

---

12 yaşına henüz basmış olan Melike o günün korkunç sonu olduğunu bilmiyordu. O kısacık hayatında yaptığı en büyük hata, çiğ köftecideki mor üniformalı korumaya güvenip de arka odaya kadar onu takip etmek olmuştu. Zaten dengesiz bir adam olan Mor Hüsnü, çiğ köftecide korumalıktan nefret ettiği kadar çocuklardan da nefret ederdi. Ve bunun acısını Melike çekecekti. Bıçağı alıp Melike'ye yaklaşırken küçük kızın "HAYIR YAPMA!" çığlıkları gecenin sessizliğinde yankılanıyordu. Ama kimse yardımına gelmemişti. En azından Mor Hüsnü kapının arkasına saklanmış küçük karanlık figürü fark etmemişti. Bu Melike'nin daha sadece 4.5 yaşında olan kardeşi Osman'dı. Oradan sessizce sıyrılıp doğruca annesinin yanına koştu. Yavaş yavaş hisleri kaybolurken Melike hiçbir pişmanlığının olmadığını hissediyordu.

---

   Tamam. Bu üçü. En kolay okunanın kısa olduğu için ikinci olduğunu tahmin edebilirsiniz ama hayır, hepsinin artıları ve eksileri var.

   Birincisi zaten WhatssApp'ta eroin çekip yazışmışlar mübarek. Bunun bir artısı var mı? Yok değil, sonuçta acayip basit olduğu için hemen anlıyoruz. En gözle görülebilir eksisi ise, anı hissedemiyoruz. Melike resmen pıçağı gördüğü an kalpten zınk diye gitti lan.

   İkincisinin artısı kısa ve net olması. Çok fazla lafı dolandırmadan anlatılmış. En büyük eksisi ise MELİKE NASIL ÖLDÜKTEN SONRA DUVARIN ARKASINA SAKLANAN OSMAN'I GÖREBİLİYOR?! Ya Melike süper yaratık ya da ruhu yukarı fışlarken her yeri kuş bakışı gördü. Tamam onu geçtim de katilin adını nasıl bildi? Çok da kötü bir yazım stili değil ama süper de değil.

   Üçüncüsü ise anı anlatıyor ve duygu yüklü. Ne yazık ki laf fazla uzatılmış ve okumak uzun sürüyor. "Kesildi öldü bitti" olayını bu kadar çok lafla anlatmak da doğru değil. Okuyucu sıkılır.

   Biz burada profesyonel değiliz, biz de harika hikaye yazmıyoruz. Ama demek istediğimiz şu, lütfen bölüm yazarken bölüm yazın, iki nokta üst üste bu kadar çok kullanılmaz. Afam yaptığı hareketi bile lafıyla anlatıyor. Lütfen.

   Bu tür bölümler hikaye dışında her şeye benziyor. Eroinli keke bile.

   Teşekkür ederiz.