Biz mi diye şaşırdı asya herhalde yavuz abisiyle gelmişti. Kızlarla vedalaştı ve dışarı çıktı. Ece ve arzu buradan çıkıp ecenin babasının clubına gideceklerdi kendisi gitmek istememişti iki gün sonra izmir'e gidecekti ve ailesi ile vakit geçirmek istiyordu. Dışarı çıktığında abisinin kırmızı spor arabasını gördü arabaya doğru yöneldiğinde abisi gülümseyerek ona bakıyordu ama yanında bir çocuk daha vardı bu kimdi? asya çocuğu görünce küçük dilini yutacaktı çocuk çok yakışıklıydı ve onu şimdiye kadar hiç görmemişti üstelik ağabeylerinin bütün arkadaşlarını tanırdı ama bu çocuğu hayatında ilk defa görüyordu. Masmavi gözleri vardı, gözlerine eşlik eden siyaha yakın saçları ve kumral bir tene sahipti,uzun boylu ve geniş omuzluydu. Kimdi bu adam? Bu düşüncelerle abisinin yanına geldiğini fark etti. Bir şey belli etmemeye çalışarak abisini öptü ve meraklı gözlerle abisine bakmaya başladı.
''bak güzelim bu Amerika'da ki arkadaşım Buğra.''
Asya buğra ismini duyduğunda gülümsedi ve çocuğa dönüp:
'ağabeyim sizden çok bahsetti demek ki tanışmak bu güne kısmetmiş,merhaba ben asya' kendini tanıttı kız elini uzatmıştı.
Buğra kıza doğru birkaç adım attı ve elini sıktı. Ama eli kızın eliyle buluştuğunda birden içi ürpermişti,belli etmemeye çalışarak
''merhaba,bende sizin adınızı çok duymuştum,doruk çok bahsetti. Tanıştığıma memnun oldum.''
'bende'
O sırada kardeşi ve arkadaşının tanışmasını izleyen doruk araya girerek
''hadi ama evde kaynaşmaya devam edersiniz ne de olsa buğra bir hafta bizimle kalıcak.''
Asya bunu duyduğunda içini garip bir heyecan kaplamıştı bu da neydi şimdi adamı sadece beş dakikadır tanıyordu ve onlarda kalacağı için heyecanlanmış mıydı yani. Düşüncelerinden buğranın sesi kurtardı onu
''kardeşim beni evine davet ettiğin için teşekkür ederim ama sizlere rahatsızlık vermek istemem,ben bir otelde kalırım''demişti genç adam.
Doruk tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki. Asya hemen atlayıp
'hayır bizde kal.' Ne diyordu bu kız resmen abisinin yanında çocuğa yalvarmıştı. Hemen devam etti.
'yani ağabeyimin arkadaşısın ve annem senin otelde kaldığını öğrenirse abime kızmayı bırak bana da kızar, sende oradaydın kolundan tutup getiremedin mi diye ve sana şu kadarını söyleyeyim annemin fırçasını çekmek istemiyorum' dedikten sonra gülmüştü. Neyse ki durumu kurtarmıştı. Doruk abisine bakıyordu o da gülüyordu.
''asya haklı buğra onun için bir hafta misafirimizsin.''
''peki nasıl isterseniz'' diyebilmişti buğra.
Üçüde hala arabanın önünde dikiliyordu ve asya daha fazla dayanamayıp:
'artık gitsek beş saattir bu ayakkabıların üstündeyim gerçekten canım acımaya başladı ayrıca üşüdüm' dedi
''tamam ufaklık hadi gidelim''demişti abisi.
Arabaya yöneldiklerinde asya arka koltuğa geçmiş diğer iki adamda önde ki yerlerini almıştı. Araba hareket etmeye başlamıştı,içerisi çok sessizdi kimse konuşmuyordu bu da asyanın canını sıkmıştı iki koltuğun arasından kolunu uzatarak radyoyu açtı ve kurcalamaya başladı hiçbir şarkıyı beğenmiyor ve o kanaldan bu kanala geçiyordu. En sonunda doruk dayanamadı ve :
''yeter ama asya artık dur bir yerde,zaten trafik var sıkıldım.''
'bir dakika abi daha güzel bir şarkı bulamadım.'
En sonunda yabancı bir müzik kanalında durmuştu asya ve
'en sevdiğim şarkı' diye çığlık atıp radyonun sesini açmış arkadaki yerine kurulmuştu. Ama doruk sesi kısmıştı
'ya abii'
Doru kızı ciddiye bile almamıştı. Kızda tekrar kolunu uzatıp sesi açmıştı ve doruk bir kere daha kısmıştı kız bir daha sesi açmaya çalışırken doruk kızın elini yakaladı ve
''asya yeter başım kaldırmıyor bu kadar yüksek sesi'' dedi
'yaşlandın diyorum bana inanmıyorsun'
Doruk kıza gözlerini devirerek bakmıştı. Tam kız vazgeçti derken son bir hamle yapıp sesi açtı. Doruk bu sefer müdahale etmemişti ne de olsa söz geçiremeyecekti kardeşine on sekiz yaşındaydı ama hala küçük çocuk gibiydi.
Buğra sessizce oturmuş iki kardeşin tartışmasını izliyordu birden doruk'u çok kıskandığını hissetti adamın neşe dolu bir kardeşi vardı. Kendi kardeşi de vardı ama tam bir ruhsuzdu kolunu kaldırmaya üşenirdi. Sonra birden yanağının yanında tekrar bir kol belirmişti onunla beraber karamel kokusu kafasını yan tarafa çevirip hala sesi açmaya çalışan kıza baktı burnuna kızın kokusu gelmişti, bu kokuda boğulmak istemişti adam baştan çıkarıcıydı. Kız yerine geçtiğinde ne kadar saçma bir şey düşündüğünü fark etti arkadaşının kardeşi gibi gördüğü insanın kız kardeşiydi böyle bir şey düşündüğü için kendisinden utandı ve cama doğru dönüp gözlerini kapattı kendisini çok yorgun hissediyordu.
Asya zafer bayrağını kapmış gibi arka tarafta ki köşesine kurulmuştu. Birden iki gün sonra gideceği İzmir gelmişti aklına ne çok beklemişti orası için artık gerçekleşecekti ondan sonra da ver elini Amerika oraya gidip önce mastır yapacaktı daha sonra oraya yerleşirdi belki oradan birisine aşık olup evlenirdi. Evlilik en son düşüncesiydi şimdilik daha çok gençti ve okumak iyi bir yerlere gelmek istiyordu. Abisini sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı.
''işte geldik''
'sonunda' demişti asya abisiyle uğraşmayı seviyordu. Arabadan indikten sonra üçü de eve doğru ilerlediler. Doruk yolda annesini aramış ve eve bir misafir getireceğini söylemişti. Bütün aile terasta oturmuş onları bekliyordu.kapıdan girip terasa doğru yöneldiler.
''işte sevgili ailem bu size hep bahsettiğim arkadaşım buğra.''
--- BÖLÜM SONU----
Arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik.
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum..
Mesajlarınıza da cevap vermek isterim.
Yeni Bölüm 2 gün sonra gelecek..
Sizleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVEBİLECEK MİSİN BENİ..
Teen FictionYeni bir hikaye yeni başlangıçlar.. Bu hikayemiz 18 yaşındaki Asya ve 27 yaşındaki Buğranın hikayesi. Asya 18 yaşında ve konservatuvar okumak için küçüklükten beri hayalini kurduğu şehir olan İzmir'e gidecektir,biraz duygusal ve hırçın olan Asya ke...