SEVEBİLECEK MİSİN BENİ..

Adsız Bölüm 4

Yavuz hemen atlayıp:

''ben yavuz.Abim senden çok bahsetti amerika'da ne kadar çok kızla takıldığınızdan seninle iyi anlaşıcağız.''dedi ve bütün aile kahkahalarla güldü buğra da gülmüştü tabi ki. Evin babası

''yavuz müsaade et oğlum bizde tanışalım''

''merhabalar evladım ben doruğun babası.'' Hemen arkasından rüzgar kendini tanıtmıştı. En son annesi de buğranın yanına gelip:

''hoş geldin oğlum doruk senden o kadar çok bahsetti ki artık seni kendi oğlum gibi görüyorum.lütfen bu evde rahat ol.açmısın?'' Diye sormuştu kadın.lütfen otur diye de eklemişti

''teşekkürler asiye teyzecim bende sizi annem gibi görüyorum doruk sizden çok bahsetti artık ailem gibi hissediyorum sizleri de teşekkür ederim aç değilim.'' Demişti buğra ve gidip tek boş yer olan asya'nın yanına oturmuştu ve kıza dönüp gülümsedi

Asya da çocuğa gülmüştü.

Şimdi ikisi de birbirinin gözünün içine bakıyordu. Çok farklı hissetmişti ikisi de asya adamın ne kadar yakışıklı olduğunu düşünürken. Buğra ise kızın güzel gözlerine vurulmuştu adeta o gözler sevgiyle bakıyordu içleri gülüyordu resmen bakışları kızın gözlerinden elbisesine kaydı özel bir davetten almışlardı ve kız yanlarına geldiğinde dikkat etmemişti ama kırmızı straplez elbisesinin içinde kız çok güzel görünüyordu. Birden kendini toparladı nerede olduğunu hatırladı evin kızını arzuluyor olamazdı bu kardeşim dediği adama yapacağı en büyük yanlış olurdu. Asya ise hala adamın gözlerinin içine bakıyordu ve birden ailesinin orda olduğu aklına gelmişti ve utanmıştı bakışlarını adamdan çekerek

'kusura bakmazsanız çok yoruldum biraz dinlenmek istiyorum.'' Demişti ve kimsenin bir şey demesine izin vermeden koşarak odasına çıkmıştı biliyordu ki annesi mezuniyeti sormaya başlarsa bu gece uyuyamazdı. Odasına girdiğinde kapsını kapatıp kilitlemiş ve arkasına yaslanmıştı gözlerini kapatmış ve adamı düşünürken buldu kendini. Onun o sıcacık bakan gözlerini düşündü insana güven veriyorlardı. Elini uzattığında adamın o yumuşak eli içinin kıpır kıpır etmesine sebep olmuştu.hele o gülüşü insanda mutlu olma isteği uyandırıyordu.gözleri kapalıydı ve gülümsemişti bu adam da onu çeken bir şeyler vardı daha önce hiç böyle bir şey hissetmemişti. İlk defa izmir'e gideceği için üzülmüştü. Gözlerini açtı ve gerçeğe dönüş yaptı evet izmire hayallerine gidecekti ve daha yeni tanıştığı bu adamı aklından çıkaracaktı daha on sekiz yaşındaydı ve hayatında bir sürü şey yaşayacaktı. Sonunda düşüncelerinden kurtulup odanın ortasına doğru ilerledi elbisesinin fermuarını açtı ve elbisenin üstünden kayıp düşmesine izin verdi. Banyoya giderek kendini sıcak suyun altına attı biliyordu ki bu gece ki yorgunluğunu ancak duş ile atabilirdi.

Şimdi terasta ailenin diğer üyeleri oturuyordu. Doruğun annesi

''hadi oğlum artık bizde yatalım buğra'da yorgundur.'' Diyerek buğraya döndü.

''evet efendim bende baya yorgunum.''dedi.

''gel oğlum sana odanı gösteriyim.''

Buğra kadının arkasına düşmüştü.üst kata çıktılar buğra kendisine gösterilen odaya girdi ve

''teşekkürler asiye teyzecim sizlere de rahatsızlık verdim''

''olur mu öyle şey evladım.sende benim bir oğlumsun,dolapta temiz havlu var.istersen duş alırsın.iyi geceler.''

''iyi geceler,tekrar teşekkürler.''

Buğra şimdi odada yalnızdı. Kapıyı kapattı ve yatağın kenarına oturdu.birden aklına asya gelmişti. Nedense aklından çıkmıyordu kız.onu o kapıda gördüğünde içi birden ürpermişti. İlk defa böyle hissediyordu.kırmızı elbisesinin içinde çok güzel görünüyordu.sonra yanına yaklaştıklarında kızın o sıcacık bakan yeşil gözlerini görmüştü.bakışları içini ısıtmıştı.sanki..... sanki aşık oluyordu bu kıza.aklından düşüncelerini uzaklaştırdı ve kendini yatağa attı bir süre sonra da uykuya teslim olmuştu zaten.

Ertesi sabah asya erkenden uyanmış ve gözlerini tavana dikmiş bakıyordu.nedense canı hiç yataktan çıkmak istememişti.dün akşamın yorgunluğu vardı üstünde.aklına birden yan odasında uyuyan buğra geldi.içi kıpır kıpır olmuştu.yataktan bir hışımla kalktı saate baktığında 7 olduğunu görmüştü.evdeki herkes uyuyordu.önce banyoya gitti.rutin işlerini hallettikten sonra camdan dışarıya bakmaya başladı.gözü ileride ki çınar ağacına kaydı.beş yaşındayken babasıyla beraber dikmişti o ağacı,sonra ağacın gölgesinde bir adamın oturduğunu gördü cama biraz daha yaklaştı,dün akşam ki yakışıklı ordaydı abisinin arkadaşı buğra.hemen üstünü değiştirerek aşağıya indi.evdeki herkes uyurken bu adamla biraz sohbet etmek istiyordu.bahçeye çıktı hızlı adımlarla adama yaklaştı:

'günaydın,erkencisin?'

''günaydın,evet uyku tutmadı.''

'asiye sultan seni rahat ettiremedi mi yoksa?'

''hayır aksine çok güzel bir şekilde dinlendim.sen neden erkencisin?''

'aklım karışık.'

''neden?''

'yakında üniversiteye başlayacağım ve çocukluğumdan beri hayalini kurduğum şehirde okuyacağım.sonra ver elini Amerika. Nedense artık şehir dışında üniversite okuma fikri bana cazip gelmiyor.'

''burada kalman için özel bir sebebin mi var?''

Asya bu soru karşısında ne diyeceğini bilemedi. Evet demek istiyordu ama ağzından

'hayır....sanırım ailem için' diyebilmişti.

Buğra biraz buruk gözlerle kıza dönmüştü.rüzgarın esintisiyle kızın parfüm kokusu burnunun ucuna kadar gelmişti.asya ise gözlerini uzaklara dikmiş öylece düşünüyordu.duyduklara sese iki birden irkilmişti.

----Bölüm Sonu----

Kimin sesini duydular sizce?

Hepsi ve daha fazlası 2 gün sonra..

Oylarınızı ve Yorumlarınızı bekliyorum..

Sizleri seviyorum :))