Multimedia - Eliz ve Şafak (temsili)
Saatlerdir bitmeyen yolculuktan canım sıkılmıştı.Uykum vardı . Ama uyuyamıyordum.Zaten hiçbir şey yapasım da gelmiyordu içimden.Ne zaman gözlerimi kapatsam,aklıma o geliyordu ve gitmiyordu bir daha. Ne kadar da özlemiştim onu şimdiden.Yüreğimin ortasında bir yangın yeri vardı.Çıkamıyordum oradan. Boğuluyordum git gide.
Amcamın soğuk sesi ve baygın bakışlarıyla düşüncelerim uçup gitmişti.
" İn geldik". Cevap vermeden arabanın kapısını açtım.Etrafa göz gezdirdiğim de bir siteye geldiğimizi anlamıştım. Yeşil ağaçları,temiz havası ile güzel bir yere benziyordu.Amcam beklemekten sinirlenmiş olacak ki söylenip duruyordu.
"Hadi ama Eliz akşama kadar seni bekleyemem" kafamı olumlu anlamda sallayıp arabanın kapısını kapattım ve giriş kapısına yöneldik. Amcam görevliyle konuşurken ben hala etrafı süzüyordum. Çevremde 6 tane blok vardı. Bunların karşısında ise marketler. Şirin bir yerdi. Amcamdan böyle bir yer beklemiyordum.
Bu arada ben Eliz.16 yaşındayım. Lise 2 ye giden asosyal bir kızım.Pek fazla konuşmam. Ailem yok.Annem bizi doğururken ölmüş bildiğime göre. Babam da, neyse. İkizim Şafak, onu kaybedeli 2 hafta oluyor. Onunla birlikte bende ölmüşüm gibi aslında.Trafik kazasında öldüğünü söylediler.Başka kimsem olmadığı için 23 yaşındaki Üvey amcamın yanına İzmir'e yerleşmek zorundayım.
"Bu taraftan" amcamın gösterdiği bloka doğru yürümeye başladım. Kapıyı açarak önden gitmemi sağladı. Asansörün önüne geldiğimizde düğmeye basıp beklemeye başladık. Amcam sürekli beni süzüyor yetmiyormuş gibi gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Asansörün sesiyle ondan önce binip duvarın en dibine geçtim. Amcam 11. kata basıp bana döndü bana yakın duruyordu.
"Korkma yemem seni" sözü üzerine boş gözlerle yüzüne baktım ve sustum. Asansörün kapısı açılır açılmaz dışarı çıktım. Anahtar sesiyle kapıya baktım. 86. daire.Evin kapısını itip suratıma baktı. Ayakkabılarımı çıkartarak içeri adımımı attım ve yavaş adımlarla evi gezmeye başladım. Turkuaz'ın ve Siyah'ın hakim olduğu ev çok güzel dekore edilmişti. Büyük bir salonu ve mutfağı vardı.Holün yan tarafındaki merdiveni görmemle iki katlı olduğunun farkına vardım. Acaba odam neresiydi. Tekrar salona dönünce amcamın koltukta oturduğunu gördüm.
"Odan ikinci katta.Teras olduğu için seveceğini düşündüm" dedi umutla bakarak. Kafamı olumlu anlam da sallayıp "Teşekkür ederim" dedim. Gerçi sesimi ben bile zor duymuştum. Amcama baktığım da hafifçe gülümsemiş ve gözlerini şaşkınlıkla açarak bana bakıyordu. Çünkü 2 haftadır ilk defa konuşuyordum.
Bakışlarını umursamayarak merdivenlere yöneldim. yukarıda küçük bir mutfak , büyük bir teras ve tek bir kapı vardı. Sanırım benim odam diye düşünerek içeri girdim. Pembenin ve su yeşilinin hakim olduğu o da çok şirindi.Boydan boya bir camı vardı. Kapı tıklandığında yavaşça yürüyerek kulpu çevirdim. Amcam elinde bavullarım ile bana bakıyordu.
"Eşyalarını getirdim yerleşmen için" diyerek bavullarımı dolabın yanına taşıdı ve odamdan çıktı. Gül desenli olan nevresimlere baktım. Gülü çok severdim. Şafak her gün bana gül alır eve gelirdi bende gelen güllerin her birinden bir yaprak alıp saklardım. Tonlarca yaprak birikmesine rağmen atmıyordum ya da atamıyor.
Bavulumun yanına gidip yavaşça en ön fermuarını açtım. İçindeki çerçeveyi çıkardım. Şafak ve benim saçlarımdan bıyık yaptığımız fotoğraf vardı. Çerçeve elimde yavaşça yatağa uzandım. Fotoğrafa bakarak gözlerim dolu gülümsedim. Şafak bana yandan bir bakış atıyordu. Fotoğrafı sıkıca göğsüme bastırdım ve gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapatmamla iki yaş düşüverdi yanaklarıma. Merhaba yeni hayat diye geçirdim içimden. Merhaba İzmir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL YAPRAKLARI
Teen FictionBir yan da küçük yaşta babasını ve ikizini kaybetmiş üvey amcasıyla yaşayan asosyal bir kız Eliz. Diğer yan da babası öldükten kız kardeşine bakan ve mafyanın başına geçen acımasız ve bir o kadar katı Çağan. Birbirlerinden ne kadar nefret etselerde...