MULTİDE TOPRAK VAR...
Güneş yine gözlerimi yerinden çıkarırcasına doğmuştu evimin hemen karşısındaki uçakların gürültüsü tüm içtenliğiyle odama dolmuştu hemen fırladım yataktan saat 12.30 civarlarında idi hemen hazırlandım gitarımı kaptım ve kara gözlümü görmek ümidi ile yola koyuldum dün akşam oturduğum yere kurdum tezgahımı ve başladım şarkıları söylemeye bir şarkı iki şarkı derken zaman hızla geçiyordu ama bugün en kimse dinliyor nede para atıyordu sanırım o kısa saçlı kızdı bütün bunlara sebep o olmadığı içinde ne kimse dinliyor nede para atıyorlardı en azından ben ona yoruyordum bu durumu zaman hızla geçiyordu ve şans meleğim hala ortalarda yoktu ama ben bekliyordum ben yine söylediğim bütün şarkılarımı ona çalıyordum saat epeyce ilerledi ama o gelmedi ne salaksın be Toprak dedim kendi kendine gelin güvey oluyorsun niye gelsin kız sadece dinledi eve sadece dinlemişti neyse yavaştan toparlandım elim boş dönüyordum eve ama aklımda o kara gözlü kız vardı hala.
Bir anda eve gitmekten vazgeçtim yürümeye karar verdim gitarım ve ben sahile doğru ilerlemeye başladık ne tarafa baksam sanki onu görecekmiş gibi bakıyorum ama henüz göremedim iyi hoş koca şehirde nasıl bulacağım ki zaten bakarak onu hava epey karardı ama ben hala yürüyorum sahilde sakin bir kenara oturdum ve hafiften bir şeyler mırıldanmaya başladım evet mırıldandıkca geçmiş canlandı gözümde annem babam nasıllar idi acaba hoş onları düşünürken fazla hüzünlenmiş olacağım ki yanıma biri yaklaştı usulca ''bu şarkıları bu kadar duygulu söylemene sebep ne kardeş '' dedi hafifçe tebessüm etti çalmayı bıraktım dalgaların çarpması ile birlikte derin bir of çektim ben of çektim o ''anlat kardeş dinlerim dedi'' belli ki oda dertliydi velhasıl başladım anlatmaya babam müzik yaptığım için kovdu beni red etti evlatlıktan dedim ama olsun babamdır haklıdır diyerek de ilave ettim sonuçta o büyüklerinden böyle görmüş onu suçlayamam desem de yüreğim yandı en derinden hissettim onca yılın yükünü sırtımda bir anda babasızlığı annesizliği en derinden hissettim bir daha devam ettim sonra işimden kovuldum kirayı ödeyemezsem de kovulacağım evden sanki her şey yolundaymış gibi gülümsedim sonra sonra vurdum tekrar gitarımın tellerine sırtımız sıvazladı ''geçer birader geçer'' dedi ve eşlik etti şarkıya sabaha kadar söyledik şarkıları onla sabaha doğru gitmek için ayaklandı dur dedim adın ne ''Suat'' dedi ben hep buralardayım diye de ilave etti görüşürüz elbet yine dedi ve gözden kayboldu bende kalktım ve yine çarşının başına doğru yola koyuldum çok sürmeden vardım oturdum yine başladım çalmaya etraf hafiften kalabalıklaşmaya insanlar çevreme toplanmaya başlamışlardı ki kalabalığın arasından yine o kız belirdi dedim bu kız kesin bir melek :D sonra yine şarkılarımı ona bakarak söylemeye başladım yine zaman aktı geçti ve o ben şarkılarımı bitirene kadar bekledi ve dedim ki kendime gidip konuşmalısın gitarı hasılatı topladıktan sonra ağır ve titrek adımlarla ona doğru yürüdüm sanki anlamış olacak ki oda bana doğru hafif hafifi geldi ''merhaba ben Toprak'' dedim ''merhaba bende Şeyma'' dedi tam konuşmaya başlayacaktım ki bir ses sert bir şekilde ona seslendi ve korkulu gözlerle bana bakıp koşarak gitti neden korkmuştu ? neden gitti ? kimdi o ? neden o kadar sert bağırmıştı ? merak ettiğim o kadar çok şey vardı ki ona sormak istediğim o kadar çok soru vardı ki tekrar onu görebilecek miydim ? bilmiyorum ama o ses hiç hoş değildi takip mi etseydim acaba kötü bir şey olabilirdi ama çoktan kaybolmuştu pişman oldum peşinden gitmediğim için buruk bir şekilde döndüm eve saatlerce düşündüm düşünürkende uykuya dalmışım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müzik İle Kal
General FictionArkadaşlar müzikal bir kitap olacak gerçek karakterler ve hikayelerinde yer alacağı çarpıcı bir konu olacağına inanıyorum umarım beğenirsiniz...