bölüm 2

17 1 0
                                    


Okula son girişimde benim için tam bir kaosa dönüşmüştü,kaos olmuştu. Şimdi oraya dönersem ne yapacağımı bilmiyordum. İnsanların o bakışlarından nasıl kaçacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim kaçmaktı ama bazen bunu bile beceremiyordum

Okula girdiğimde kendimi kaosta buldum sandım. Eskiden bana çok normal gelen insan sesleri artık benim için bir gürültüden farksızdı. sANKİ BEYNİÖİN İÇİNE GİRİYORLARİORADA KONUŞUYORLARDI.

Kaşlarım çatılı,ellerim montumun cebinde yağmur altında yürüyordum okul bahçesinde. Yağmur benim için ruhumun yıkanışı demekti,yerde yağmurun bıraktığı kara lekeler ise kötülüklerim.

''Nehir,iyi misin?'' Başımı siyah lekelerden kaldırığ yağmurun yüzüme akmasına izin verdim.

Yüzüm tam olarak göründüğünde karşımdakinin yüzünü de tam olarak görebiliyordum. Karşımda duran,esmer yeşil gözlü Nihal'in söylediklerine verebileceğim tek cevap vardı zaten.

''İyiyim.'' Ruhumda fırtınalar kopuyor. Onu inandırabilmek için sahte bir tebessüm attım. İlk başta görünüşümden yola çıkarak bana şüpheyle yakaşsa da gülümsemem toz bulutlarını dağıtmıştı. O da emin olunca aynı şekilde bana gülümsedi.

''Seninle konuşmamız gereken bir konu var.'' Sesinden anladığım kadarıyla hiç de hayra alamet bir konuşma olmayacağa benziyordu. Tek kaşımı kaldırdım. ''Tabii,^^ dedim az öncekine nispeten soğuk bir sesle. Okul bahçesinde ileriye doğru küçük adımlar atmaya başladı. Huzursuz bir görüntü sergiliyordu. Onun adımlarına ayak uydurarak ben de yürümeye başladım.

İlk önce sıkıntıyla yere baktı.. Nihal pek fazla şeye üzülmezdi bu da demek oluyordu ki durum ciddiydi. Ben de,onun söze başlamasını beklerken etrafa göz gezdirdim.

Kimileri,takımlara ayrılmış voleybol sahasında voleybol oynuyor birisi tıpkı bizim gibi ikişerli üçerli gruplar halinde konuşarak geziniyor,kimisi ise bankta tek başına oturmuş tost yiyordu''Dün Nurettin hocayla olan kavganızdan sonra,'' diye söze başladı Nihal. Aslında tam olarak kavga bile sayılmazdı ama pek irdelemedim. Bakışlarım bahçeden ona döndü. ''Sizin konuşmalarınızı duyan birkaç kişi bunları okulda yaymış. Bunu duyan çıkarcı insanlar da hakkında dedikodu çıkarmış. İnan bana duymak istemezsin. Nurettin hoca da sana bu olaydan sonra adını kötüye çıkardığın gerekçesiyle sana düşman kesildi. '' Nihal tepkimi ölçmek için bakışlarını yerden bana çevirdiğini hissediyordum fakat benim bakışlarım boş boş farklı yerlerdeydi.

Nurettin hocayı zaten hiçbir zaman samimi bulmamaıştım,bana düşman kesilmesinme şaşmamak gerekiyordu. Ne yaparlarsa yapsınlar benim renklerimi solduramayacaklardı. Nihal'e gülümseyerek baktım. ''Cidden, umrumda olduğumu mu sanıyorsun? Gerçekten mi?''

Affalamıştı. Kaşlarını şaşakınca havaya kaldırdı. ''Ah...ben şey tamam.'' ''Tamam.'' Bana son bir bakış atarak yanımdan ayrıldı.

Ben neşeli bir kızdım. Kimse bunu bozamazdı. Omuzlarımı dikleştirdim,boynumu dik tutmaya gayret ettim. İnsanların beni güçlü olarak tanımasını istyirodumç kavgaların arkasına sığınan bir korkak olarak değil. Sırt çantamı düzeltme ihtiyacını kapattıktan sonra okulun içine girdim. Belki bahçede olmasa bile burada bakışlar üstümde dolanıyordu. Hiç kimsenin bakışıyla denk düşmemeye bakarak sadece önüme baktım. Önüme baktım ve yürüdüm. Aslında bir yanım hala yorgun hissediyordu. Derslerde uyuya kalmaktan korkuyordum. Ben de bu yanıma bastırmaya çalışarak zihnimi bir şeyler düşünmeye zorladım. Düşünce insanı canlı kılan şeydir.

11-A'ya çıkarken ilk dersin nurettin hocanın olduğunu anladım. Kafama dank etmişti. Bir an duraksadım ancak cesaret gücün anahtarı misali sınıfıma gitmeye kararlıydım.

Her merdiven basamağında korkumu bastırmaya çalışıyordum. Cesurdum,bu iyiydi. Açık sınıf kapısının iki metre ötesinde kendimi olacakların senaryosuna hazırladım. Muhtemelen tüm bakışlar üstümde olacaklardı ve yüzüme söyleyemedikleri şeyi fısıldayarak aralarında konuşacaklardı. Bu,benim gülümsememe sebep oldu. Daha önce yaşamıştım ve bu benim için gülünç bir acizlikti. Düşüncelerimden aldığım cesaretle sınıfa girdim.


İnsanlar kendi acizliklerini örtmek için başkasına çamur atarlar hep. Böylelikle başkaları da kendileriyle değil alay ettikleriyle tartışır. Ama;asıl acizlik bu değil midir zaten?

''Nehir,buraya gel.'' Nuretttin hoca el işareti yapıp yanını işaret edimce içimden göz devirip sıramdan derin bir nefesi bıkkkınlıkla verip kalktım. ''Buyrun,hocam,''dedim öğretmen masasının yanında durduğumda bir şeyler yazıyordu. Ne olduğuna bakmadım bile. Nurettin hoca sonunda başını kaldırdığında şöyle bir baktı. Söyleyeceklerine hazırdım.

''Bak,Nehir. Sen okuldan uzaklaştırma cezası alacaksın bugün. Aslında,okuldan atılman daha iyi olabilirdi ama kurulun kararı yapacak bir şey yok. Neyse,küçük cadı sonunda birkaç gün huzur bulacağım ya;tek tesellim o işte.''

Nurettin hoca böyleydi,iki yüzlüydü. Ancak işine geleni severdi.




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah Aşk.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin