Bölüm 8

3K 236 26
                                    

Önce multiyi izleyin lütfen:)

Radamanthus

Emilia ve Poseidon'u sarılır bir halde görünce adeta deliye döndüm. 

Ve Poseidon'a doğru güçlü bir su topu fırlattım. Anında geri çekilerek bana ateş ile karşılık vermeye başladı. Dövüşümüzün Emilia'nın gözünden ne kadar kötü gözüktüğünü düşünmek istemiyordum bile. 

Saldırıyı ani bir refleks ile keserken adeta yerine mıhlanmış olan Emilia'ya takıldı gözüm.

Donup kalmıştı.

Derin bir nefes aldı ve:

-Siz adeta ölüm makinesiniz diye fısıldadı. 

Poseidon ise direkt beni itikleyerek :

- Özür dilerim fakat önce onun saldırdığını gördün.

diyerek utangaç bir gülümseme yolladı.

Ben ise:

-Bak Em, Poseidon'un nasıl biri olduğunu bilmiyorsun diyerek ona yaklaşmaya çalıştım fakat geriledi.

-Ben bunu istemiyorum. Hiç kimseyi çevremde istemiyorum. Hepinizden ödüm patlıyor fakat sen beni bu aptal evreninize getirdin , bunu için seni asla affetmeyeceğim Radamanthus !

diye bağırarak koşarak odadan çıktı. Ben de Poseidon'a kötücül bir bakış atıp arkasından fırladım tabi.

-Emilia!

-Defol tamam mı DEFOL! Ben normal bir kızdım. Ağzıma sıçtın! Artık geri dönüşüm yok. Beni - beni neresi olduğunu bilmediğim bir yere getirdin.

diye bağırarak bana vurmaya başladı. Bileklerinden tutarak onu geri çektim ve:

-Bak sana detaylı ve tam olarak anlatacağım ve sende susup dinleyeceksin. Doğru düzgün bir dinle beni.

diye fısıldadım.

Başını olumlu anlamda salladı ve banklardan birine oturdu.

Boğazımı temizledim ve anlatmaya başladım.

-Bundan yıllar önce, daha Dünya bile yokken bir patlama duyulmuş ve biz birden kendimizi burada bulmuşuz. Kısaca insanların yaşadığı bir gezegenden mutasyona uğradığımız için gönderilmişiz. Ve evet başka gezegenlerde başka insanlar yaşıyormuş. Fakat bunlar o kadar değişik benliklere sahiplermiş ki bazen ülkede karışıklık çıkmaması olanaksız oluyormuş. Ve bazı insanlar bilinmeyen nedenlerden dolayı bazı psişik güçler sergilemeye başlamışlar. Sonra Element Koruyucuları olan bizler ortaya çıkmışız ve birden bire Bum! Bizi postalamışlar. Bu gezegene ilk ayak bastığımızda buranın ne kadar da harika bir yer olduğunun farkına varmışız. Fakat bazı koruyucular henüz elementlerini kullanmayı tam öğrenemedikleri için çeşitli yerlerde bazı kaza ve ne yazık ki ölümlere yol açmışlar. Ve bu koruyucular yüzünden giderek sayımız azalarak yüzlere kadar düşmüş. Her neyse ben konuyu dağıtmayayım. İşte böyle bir kazanın olduğu bir günde ölmeden önce bir kahin şöyle bağırmış:

"Dağılacaksınız.  Ve beşinci element sizi kurtaracak."

O zamanlar sadece dört element olduğu için kimse neler olduğunu anlamamış. Fakat bundan yüzyıllar sonra yeni kraliçe ve prenses sarayın bahçesinde dolaşırlarken kraliçenin boş bir anına denk gelmiş ve baktığında ise prenses yerinde yokmuş. Kraliçe adeta çıldırmış ve her yerde prensesi aratmış. Ve o günün tam bitiminde saat tam on ikide bir görüntü patlaması yaşanmış ve tüm elementlerin renkleri gökyüzünde belirmiş. Ve hepsi birden patlayarak dağılmış. Ortalarında ise yeni bir element olan ruh varmış. Sadece bir anlığına tüm beyazlığı ile parlamış ve de ardından yok olmuş. Sonra ise gökte bir ses yankılanmış:

"Prenses, beşinci elementin ta kendisiydi. Ve hüzünle belirtmek isteriz ki yakında bu güzel yerde büyük bir savaş çıkacak. Prenses ölürse, tüm evren yok olur. Onu aldık ve ölümlülerin evrenine götürdük. Orada büyüyecek ve belirlenecek koruyucu zamanı gelince onu ana benliğine geri getirecek. "

Ardından gökyüzü yıldızlı haline geri dönmüş ve kraliçe de bir anda kaybolmuş. Ve onu da aramalarına rağmen hiç bir yerde bulamamışlar. Aradan yıllar geçmiş. Ve Karanlık Kraliçe denen bir kadın tüm Element Koruyucularını esir almaya başlamış. Giderek artan ölüm haberleri ve gönderilen elçiler Karanlık Kraliçe'nin prensesi istediğini söylüyorlarmış. Ve bir gün tam savaşa ramak kala kraliçe yeniden belirmiş ve " Geliyor" diyerek yere yığılmış. Ve tekrar gözden kaybolmuş. Ardından savaş kapıya dayanmış ve en sonunda başlamış. Ailemi de kaybettiğim savaş olduğu göz önüne alınırsa oldukça korkunçtu. Ve ülke tarihinin gördüğü en büyük savaştı. 

Her neyse. İşte bu kadar. Ve o prenses ensin Emilia. Bu savaş hiç bir şey değildi. Hepimiz öleceğiz. O giderek güçleniyor. Ve bizi yönlendirebilecek olan kişi sensin.

Küfretti ve arkasına yaslandı.

İşte başlıyorduk.

Element Kızı 1 (Her Şey Başlarken) #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin