Teenage

~BİR~

Okulun ilk günü kapının önünde, ne zor şey şu okula gitmek diye düşündü yine. Zor dediği aslında okula yürümek ya da çanta taşımak değildi. Ödev yapmak, test çözmek zor geliyordu ona. Fakat bunu yapmak zorundaydı.
"Merhaba lise." dedi. "Merhaba."
Ardından zil çaldığında yürümeye başladı. Sınıfa girdiğinde bir kız gördü. Mavi gözlü, upuzun sarı saçlı bir kız...
Kendisi de uzun boylu, kızıl saçlı, ela gözlü bir erkekti tek problemi gözlük takıyor olmasıydı. Bir anda kızla sınıfta tek başına olduğunu fark etti. Sanki... Sanki ona aşık olmuş gibiydi. Daha tanımadan kalbi o kız için carpıyordu.
Sonra gidip orta taraftaki sıralardan birine oturdu ve çantasını koydu. Ardından konuşmaya başladı:

" Merhaba ben Mustafa, senin adın ne?" diye sordu.
"Merhaba ben de Elif" diye cevapladı kız.
"Tanıştığıma memnun oldum." diye ekledi Mustafa .
"Bende." Dedi kız.
"Bu okula yeni mi geldin?"
"Evet, ikizimle beraber o da öbür sınıfta."
"Ya ne güzel" dedi.
Mustafa arkasına döndüğünde sınıfın dolduğunu gördü.
Sonra tekrar konuşmaya başladılar.
" Peki sende mi bu okulda yenisin?" diye sordu Elif.
"Hayır ama burdakileri hiç sevmem hep yalnızımdır."
"Ya."
Ardından sınıfa bir öğretmen girdi ve konuşmaya ara verdiler.
Herkes bu öğretmene bakıyordu artık ses kesilmişti öğretmen yanına Elif'i çağırarak:
"Bu yeni arkadaşınız, bize kendini tanıtabilir misin tatlım?" dedi.
"Merhaba ben Elif bu okula bu yıl geldim 17 yaşındayım." diye cevapladı Elif.
Sonra sınıfın bütün gerizekalıları gülmeye başladı!! Elif'in suratı kıpkırmızı olmuştu. Mustafa ise ellerini yumruk yaptı neredeyse ayağa kalkacaktı ki Elif ona elini kaldırarak dur işareti yaptı ama Mustafa onu dinlemedi ayağa kalkıp, "Kesin sesinizi!" dedi. Öğretmen de:
"Mustafa onların yaptığı terbiyesizliğe terbiyesizlikle karşılık verme." dedi...

Teneffüs zili çaldığında yine beraberdiler dışarıya çıkıp yürümeye başladılar ve konuşmaya:
"Peki nerden geldin buraya?" diye sordu Mustafa.
"Ankara'dan" diye cevapladı Elif.