Merhaba arkadaşlar ikinci bölüm biraz tuhaf olucak ama güzel bir bölüm.
Multimedya: eflin
Hatırlatma: koşarak kütüphaneden çıktım.
Okul bahçesine geldiğimi fark edince biraz yavaşladım ama yinede hızlı yürüyordum. Arkamdan biri seslendi gürledi desek daha doğru olur. "EFLİN". Bu ses koray a aitti evet korkuyordum ama korkmuyor gibi yaptım.Ve yoluma devam ettim. Arkamdan ayak sesleri gelince koşmaya başladım ama bir el beni durdurdu. Arkamı döndüğümde korayı görmeyi bekliyordum ama bu koray değildi. Gizem sürtüğü. Bir dakika ben az önce sürtük mü dedim? Bir an için kendime inanmasamda ben sürtük demiştim belkide annem 10 yaşında küfür ettiğim de ağzıma biber sürdükten sonra bu ilkti. Gizemin! Pis sürtüğün" eflin bak yanlış anladın sen" çevreme baktım beden dersindekiler pür dikkat bizi izliyordu. Normalde şu an kıpkırmızı olmam lazım ama ilk defa olmuyorum. Bunun vermiş olduğu rahatlıkla derin bir nefes aldım ve gizeme çemkirdim. " yav manyak neyi yanlış anlıycam. Ben sana kardeşim dedim be. Bunu bi tek senden beklemezdim." Gizem se aynı şeyleri viyaklayarak tekrarladı. " bak kanka valla yanlış anlıyorsun. Sadece bir şey konuşuyorduk. " nefretle gülümsedim artık ağlamıyordum." Üst üste bir şey konusuyordunuz öylemi" dedim. Ve gözüm okul merdivenlerindeki koray a kaydı. gözünde bu kez bir şeyler vardı ama ne olduğunu anlamıyorum. Birden bana daha dikkatli bakınca gözüne perdelerini geçirdi ve yine sadece mavi gözler gözüktü. Gizemin sesiyle gizeme döndüm. " ehh senlemi uğraşıcam ben be. Baksana koraya demekki istediğini verememissin ona ki bana geldi istediğini bende buldu. " demesiyle kafamda şimşekler çaktı. Ve birden hızımı alamayip bende " senin vermekten kastettigin ne ki lan cinsellik mi ney ha söyle sene bana ne? Ben sana aynı şeyi yapsam burda savaş olurdu." Koray bize doğru geldi ve iyice yaklaştı. O sırada gizemin eli havaya kalktı. Icimden ilk kavgam en yakın arkadaşımla mı olacaktı diye geçti. Sonra bende tam elimi kaldırdım ona vuracaktım ki. Koray kızlar sakin olun dedi. Ve ben dayanayip koraya bir güzel çemkirdim. " lan hele sen hayla ne hakla konuşuyorsun? Yeter artık anlıyormusun ne yaptiysan bi şey demedim ama bu sondu. Bir daha karşıma çıkma koray Aydın. " dememle gizemin icinden birkaç küfür savurdugunu gördüm ama ikisini de takmayip kapıya doğru yürüdüm. Benden dersinde olanlardan bir kaçı vay canına bu eflin olamaz eflin böyle bir kız değil. Falan diyorlardı. Tam da o sırada telefonum çaldı. Arayan babamdı o an ki sinir ile Telefonumu açmadım. Telefon bir daha çaldı yine açmadım. Bir daha çalmaya başlayınca Telefonumu kapattım. Yeterince kötü durumdaydım ilk defa böyle kötü konuşmuş hatta ilk defa kavga etmeye kalkışmis, ve az önce ilk defa okuldan kaçmıştım. Bugün ne kadar çok ilk oldu böyle. Sinirden dört Köşe olmuştum. Ha neden bubkadar sinirlendim. Neden bu kadar kötü oldun diye sorarsanız. Koray benim ilkim.ve gizem sürtüğü de benim 17 yıllık arkadaşım. Ve en önemlisi ben küçük şeylerde bile üzülen bir kızım örneğin elimi hafif inciltsem bile aglamaya başlarım ki bu bana çok fazla geldi. Tamam korayın bad boy yanları var beni oda çok sık uzuyor ama yinede o benim ilkim. Ve bu yil 4. Senemizdi. Daldigim düşüncelerden çıktım ve. Okuluma çokta uzak olmayan taksi durağına gittim. Yürürken insanların bana bakışından anladigim üzere nefret kusuyordum. Taksi durağına gittim ve bir taksiye bindim. Taksici amcaya sahil dedim ve arkama yaslandim. Ağlamaya başlamış olmalıyım ki, taksici amca bana peçete uzattı ve " iyimisin kızım" diye sordu. Sadece kafa sallamakla yetindim.aradan 10 dakika geçti ve taksici amca geldiğimizi söyledi. Ücreti ödeyip taksiden indim. Ve sahile iyice yaklaşım. Önce biraz yürüdüm ve yorulunca bir bank bulup oturdum. Ve yaşadığım onca olayı düşündüm. Derin duygulara dalmıştım ki bir el beni dürttü. Ilk başta irkildim. Sonra yan tarafıma baktığımda, bizim okulun formasını giymiş bir çocuktu bu. " sizi gördüm ne olduğunu anlamak çok ta zor değil. Ama şunu unutma koray bir bad boy sen ise mutlu neşeli bir kızsın siz birbirinize uymazsiniz" ve ben de şöyle bir karşılık verdim. " benim hayatımda artık ikiside yok." Çocuktan ses çıkmadı ve ayağa kalkıp yürümeye başladım. " bir dakika nereye" diye sordu ismini bilmediğim çocuk. " cehennemin dibine gitmek istiyorum mümkünse" diye yanıt verdim çocuk ise " bende o dipteyim aslında" dedi ve benimle beraber yürümeye başladı. " yekta" dedi anlamayan gözlerle ona bakınca " adım yekta sizin çapraz sınıfınızdayım " diye ekledi. " eflin " diye cevap verdim. Uzun süre sessiz kaldık. Saate baktım okulun çıkma saatiydi. bende yorgunluğun verdiği etkiyle çocuğa" ben eve gidiyorum yanımda olduğun için teşekkürler" dedim ve çocuk " önemli değil ne zaman istersen ara gelirim" dedi buruk gulumsemesiyle. Sadece kafa salladım.ama çocuğun numarasını bilmiyordum bile. Sahil evime 10 dakikalık mesafede olduğu için yola koyuldum.
Koray ın ağzından:
Koray ilk defa böyle hissetmisti aslında hiç birşey hissetmiyordu. O böyle şeyler e asla uzulmezdi ki. Neden böyle oldu. Birde basının dibinde öten bir gizem vardı. " çok mutlu olucaz aramızdaki tek engel ortadan kalktı artık saklanmaya gerek yok" gibi şeyler zirvaliyordu. Koray bir anlık hışımla yerinden kalktı ve hızla yürümeye devam etti.gizem ise " aşkım koray Nereye" diye bağırdı arkasından. Koray ise icinden birkaç küfür savurdu. Gizem geri gelmeyeceğini anladı ve oda hesabı ödeyip kalktı. Evine doğru yola aldı .
--
Koray önce eflin in evine doğru yol aldı sonra ise karar değiştirdi ve Kırmızı porche sini döndürüp bara doğru gitti. Çok hızlı sürdüğü için hemen gelmişti. Arabasını valeye teslim edip, bara girdi. Barmenin yanındaki sandalyelerden birine oturup viski istedi. Barmen direk verdi. Barda bir sürü faişe ve pezevenk vardı. O da barı severdi ama sadece içmek için ve kafa dağıtmak için giderdi bugün de kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Iki saat boyunca hiç durmadan içti. Ve bi süre sonra barın orta kısmından sesler Yüksel di bu kavga olacak demekti. Koray hiç düşünmeden araya girdi. Önce sadece izledi ama sonra o da araya girdi ikisinede tekme tokat daldı ve ikiside pert. Birazcik olsun rahatlamisti. Ve bardan çıkıp valeye arabasını getirmesini istedi. Vale arabasını getirir getirmez arabasına bindi ve son gaz evine sürdü.Eflinin ağzından:
Eve geldim bir saattir kapıyı çalıyorum ama acan yok. Tam umudumu kesmistim ki aklıma annemin bugün beni aradığı geldi.
Bugün evde olmayacaklardı. Sabah anahtarımı almamıştım annem evde diye neyse annem çok temkinli bir kadın olduğu için her zaman dışarıda yedek bir anahtar bulundurur. Eğilerek paspası kaldırdım ve altındaki anahtari aldım. Kapıyı açıp hemen içeri girdim. Bugünün yükünü içimden atmak istiyordum. Sıcak bir duş iyi gelebilirdi. Merdivenlerden sürüne sürüne çıkıp odama girdim dolabimdan beyaz pembe ayıcıklı iç çamaşırlarımı alıp banyoma girdim. Evet odamda banyo var ve bu harika bir şey. suyu açıp kuveti sıcak suyla doldurup, içine oturdum. Sonra kuvette uyandım. Ve gözlerimi kapatıp herseyi unutmaya çalıştım. Olmadı bir türlü çıkmıyordu beynimden. En son burnumu kapatıp suyun altına girdim beynim yine o sahneyi tekrarladı. Ama bir defa ve nefretle tekrarlamisti bu kez. Acıyla değil nefretle. Sudan çıktım üzerime bornozumu geçirdim ve banyomdaki aynaya bakıp
"Bundan sonra değişeceksin ağlayan değil ağlatan olacaksın. " bu kez kendime söz vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ KIZ
Fantasybelki de böyle olması gerekiyordu. belkide kendisi seçmedi bu yolu. kim bi olaydan bu kadar etkilenebilir ki? belkide etkilenmedi böyle olması gerekiyordu? ruhsuz yaşamak hayatı boyunca rengarenk Bir ruhu olan kıza göre olamazdı? peki bu denli c...