Always

733 47 16
                                    

Merhaba aklıma bir anda gelen bir snily hikayesi ile buradayım umarım beğenirsiniz ve medyada çok beğendiğim bir snily videosu var, izlemenizi tavsiye ederim . İyi okumalar :)
*********

Siyah saçlı adam cübbesine biraz daha sarındı ve soğuk havayı engellemeye çalıştı. İşte yine buradaydı, eski evinde. Tüm çocukluk anıları gözünün önünden geçerken hepsinde biraz kızıllık gördü ve bu kalbinin teklemesine sebep oldu. Ciğerlerine sesli bir nefes çekti ve soğuk havada nefesinin buhara dönüşmesini izledi. Bu kaskatı, soğuk ve sert görüntünün ardında yatan yaralı çocuk bir kez daha ortaya çıkmıştı işte ve yine mızmız bir edayla severus' a gözlerini yakan damlaları serbest bırakması için yalvarıyordu. Ama yapamazdı, yaptığı hataları ağlayarak düzeltemezdi. Bunu çok küçük yaşta öğrenmişti. Gözlerini yerden kaldırarak evine son bir kez daha bakara yürümeye başladı. Bir muggle sokağında yürürken küçük ve şirin bir kafeden bir melodi yükseldi. Normalde muggle müzikleri ilgisini çekmezdi, daha doğrusu hiçbir müzik ilgisini çekmezdi ama kafeden gelen bu iki satırlık müzik adamın duraksamasına neden oldu
Şimdi seni kim sevecek?
Şimdi senin için kim savaşacak?
Sessiz bir haykırış içinden kopup giderken duygularını saklamada ustalaşmış maskesi suratında ki yerini buldu. Bunca insan içinde ağlayamazdı, yalnız kalması gerekiyordu. Sessizce kuytu bir köşeye giderek cisimlendi ve kendini ormanlık bir alanda buldu. Anılar yavaş yavaş zihnine dolarken kendini bir ağacına altına bıraktı ve gözlerini kapattı.
" hadi ama severus bunu yapabilirsin bu o kadar da zor değil. " dedi kızıl saçlı küçük kız bir yandan koparttığı papatya ya bakıyor bir yandan da severus a öğüt veriyordu " insanlara nezaket göstermek ve kalplerini kırmamak kötü bir şey değildir. Belki karşılığında somut bir şey elde edemezsin ama onların sana gösterdiği ufak bir tebessüm seni dünyanın en mutlu insanı yapabilir." dedi yine bilmiş bir edayla. Severus hayran hayran kıza bakarken en ufak mimiğini bile hafızasına kazıdı " ama bazı insanlar bizden alçak yaratılır lily, onlara nazik olmamız gerekmez. Onlar yerlerini bilseler yeter. Muggler gibi." dedi siyah saçlı çocuk. Kız hayal kırıklığı ile oğlana bakarken bunun sesine de yansımasına engel olamadı " Muggler kötü değildir severus, benim annem, babam ve kızkardeşim de Muggle." dedi. Çocuk kızı üzdüğünü fark ederek onu teselli etmek istedi ama söyleyecek bir şey bulamadı ve sessizce yerdeki çimenleri koparmaya başladı.
Aptal. Artık o kadar da genç olmayan adamın zihninde bu kelime belirtmişti. Aptal. Küçük olduğunu bilmesine rağmen kendine kızıyordu zaten geçirdikleri az zamanların da böyle ziyan olmasını istemezdi, gerçi onun için lily ile geçirilmiş hiçbir zaman israf olamazdı ama lily i bu denli üzdüğü için kendine kızıyordu, soğuk bir rüzgar eserken aklına bir anı daha geldi.
" sence nasıl olacak severus? " dedi küçük kız ağacın gölgesine uzanmış, yanındaki çocuğa bakarken. Severus anlayamayarak sordu " ne nasıl olacak? " küçük kız sıkıntı ile iç çekerken sessizce fısıldadı " Hogwarst. " çocuk kızın endişesini anlayarak kıza döndü ve ellerini tuttu " endişelenmeni gerektiren bir durum yok lilly, ben her zaman senin yanında olacağım ve seni koruyacağım." dedi ve gülümsedi. Kızıl saçlı kız da onun gülümsemesine karşılık vererek yeşil gözlerini çocuğa çevirdi " söz mü?" çocuk yavaş ama emin bir şekilde cevapladı " söz."
Ona söz verdim. Kendisi ile olan bu sefer ki tartışma konusu ise buydu. Ona söz verdim. Kıskançlığına yenik düşmenin verdiği pişmanlığı bir kere daha hissederken derin bir iç çekti. Belki de şimdi onunla burada olabilirdi. Tekrar ona sevgi ile bakıp onun yeşil gözlerinde kaybolabilirdi. Ama bu ihtimali kendi elleri ile itmişti.
Yaşlı adam kızgınlıkla genç adama baktı. " ne demek istiyorsun severus?" adam utanarak yaşlı adamın gözlerine bakamadım ve cevapladı " kehaneti duydum ve karanlık lorda söyledim ama kehanetteki kadının lily olacağını bilemezdim. Lütfen onu sakla yalvarırım." yaşlı adam biraz daha sinirlenerek sesindeki katı tonu engelleyemedi " lily nin yalnız yaşamaktansa ailesi ile birlikte ölmeyi tercih edecek kadar iyi bir kalbe sahip olduğunu biliyorum severus ama sen gelmiş onu senin için saklamamı istiyor yine bencillik ediyorsun üzgünüm ama sen onu haketmiyorsun severus." dedi yaşlı adam yavaşça odasındaki büyük camın önüne doğru yürürken. Genç adam ise sessizce fısıldadı " biliyorum, biliyorum o benim için fazla iyi." sonra aklına gelen fikirle duraksadı yavaşça doğruldu ve sesini emin tutmaya çalışarak konuştu " hepsini sakla, lütfen." yaşlı adam gözlerimi yıldızlardan alarak siyah saçlı adama çevirdi " bunun karşılığında bana ne vereceksin severus?" adam hiç düşünmeden zaten cevabını bildiği soruyu yanıtladı " herşeyi."
Keşke dedi kendi kendine keşke onları saklayabilseydi diye düşündü, nefes aldığını bilmek bile bana yeterdi. Belki başkasıyla mutlu olurdu ama bana mutlu olduğunu bilmek yeterdi.
" söz vermiştin. " diye bağırdı genç adam bir yandan tutunacak bir şey arıyor bir yandan da gözyaşlarını silmeye çalışıyordu " benim yapabileceğim bir şey yoktu severus, lily ve james Potter yanlış kişiye güvendiler. " severus ağlamaya devam ederken yaşlı adam sürdürdü " çocuk yaşıyor." " bunun ne önemi var? Karanlık lord gitti." diye yakındı genç adam bu dayanılmaz acıyı içinde tutamıyordu yaşlı adam yine bilge bir şekilde konuştu " karanlık lord dönecek severus ve bu zamanda çocuk çok büyük bir tehlike altında olacak." söyleyip söylememek arasında kalan yaşlı adam daha fazla içinde tutamayarak konuştu " gözlerini annesinden almış." severus un gözleri yaşlı adama dönerken yaslandığı duvardan yavaşça doğruldu ve itiraz istemeyen bir ses tonuyla konuştu " hiçkimse bilmemeli. "
Daha fazla gözyaşlarını tutamayarak akmalarına izin verdi. Çocuk gözlerini gerçekten annesinden almıştı. Lily Potter en büyük mirasını o büyük yeşil ve ışıltılı gözlerini oğluna bırakmıştı. Severus bir kez daha acı çektiğini hissetti. Çocuk babasına bu kadar benzerken sadece gözlerini annesinden alması büyük haksızlıktı. Lily dünya dan böylesine çekip gidemezdi. Oturduğu yerden yavaşça kalktı. Artık okula dönmesi gerekiyordu. Savaş kapıya dayanmıştı ve severus bu savaşta öleceğini biliyordu bu yüzden son bir kez hayatında mutlu olduğu tek yeri son bir kez ziyaret etmek istemişti. Ayağa kalmış tam cisimlenecekken ağacın altında ki papatyayı fark etti. Tek başıma öylece duruyordu. Severus yavaşça eğildi ve papatyayı tam koparacakken küçük bir kızın sesi kulaklarında yankılandı " bu zalimlik severus,hiçbir canlının yaşama şansını elinden almamalıyız." severus uzattığı elini yavaşça geri çekerken acı bir şekilde gülümsedi. " seni bir daha görebilecek miyim lily? Sana bir daha sarılabilecek miyim? En azından gülümsemeni son bir kez görebilecek miyim?" ılık bir rüzgar severus un saçlarını dağıtırken adam onu içine çekti.
*********
Ölüm döşeğinde ki adam çektiği acıya rağmen zorlukla karşısındaki gence konuştu " al onları... Hepsini.... Al hadi" harry hermione den bir şişe aldıktan sonra yavaşça adamın anılarının şişenin içine dolmasını izledi adam hayatında son kez görmek isteyerek son isteğini dile getirdi " bana... Bak" harry nin gözleri adama dönerken adam hayatı boyunca dile getiremediği ama içten içe hep bildiği gerçeği söyledi " gözlerini... Annenden almışsın." adamın son sözleri bu olmuştu. Yavaş yavaş kendini bir ışığın çektiğini hissederken yıllar sonra o aşık olduğu sesi tekrar duydu 'beni takip et severus' severus kızıl saçlı kızın arkasından koşarken bir kırda olduklarını hayal meyal gördü. İkiside artık 10 yaşında ve mutlulardı.
-

AlwaysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin