Hoşlanıyorum

14 3 0
                                    

                                                                                                                                 Ne yaptın sen bana adam. Ne zaman geldin ne zaman gidiyorsun kalbimden?

Taksiye binmiştim. Hava yağmurluydu. Gözyaşlarım yağmurlarla birlikte akıyordu. Taksiden mahalleye birkaç sokak kala indim yürümek ıslanmak ve ağlamak istiyordum. Neden ağlıyorum ya da neden nefesim kesilmiş hissediyorum bilmiyorum. Ama Poyraz'ı dünden beri düşünüyorum ve aklımdan çıkartamıyorum. Gözlerine baktığımda kaybettiğim benliğimi toparlayamıyorum. Yanında olduğum zamanlar heyecandan çıkacakmış olan kalbimi, nefes nefese kaldığım anları hatırlıyorum da şimdi. Ben daha önce hiç böyle olmamıştım. Bana aşık olan adam. Hayatına girmemi istemiyordu. Bana aşık olduğunu inkar etmiyordu. Peki ben ne yapacaktım?

Sokaklarda yağmurda ıslanıp yürürken. Bir an durdum ve kendime bir söz verdim. Eğer Poyraz beni hayatına sokmak istemiyorsa bende onun hayatına girmezdim. Poyraz'la geçen iki günümü silebilirdim. Zor bir şey olmamalıydı. Hayır zordu. Neden anlamak istemiyordum. Poyraz bana nasıl aşık olmuşsa bende ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Ama ne ara iki günde mi?

Sokağı döndüğümde sarhoş iki adam gördüm. Bir an durdum ve oradan gitmenin tehlikeli olacağını düşündüm. Ama adamlar beni görmüş ve bana doğru gelmeye başlamışlardı. Hadi ama böyle şeyler filmlerde olur!. Ve o kızları kurtaracak birileri olur benim kimsem yok!

"Pişt güzelim gel hadi eğlenelim."

Adam bu sözleri dediğinde gözlerimi kocaman açmıştım ve korkuyla arkama bakmadan koşmaya başladım. Ki üç adım sonra adamlar beni yakalamışlardı. Kirli sakallı erkek ağzımı tutmuş ve beni sürüklüyordu. Diğeri ise okul kıyafetlerimi yırtmak için girişimde bulunmuştu ama ben izin vermemiştim. Beni soyuyorlardı. Korkuyordum gözyaşlarım artmıştı. Hayatım mahvolacaktı. Elimden gelen tek şey dua etmekti.

"Bırakın lan o kızı. Belanızı mı arıyorsunuz Şerefsizler!!." Diyen sesi daha önce duymamıştım. Adamları bir güzel dövmüş ve beni de ellerinden kurtarmıştı. Derin bir nefes alıp belki hayatımı kurtaran bu adama teşekkür etmek için ağzımı açmıştım ki.

"Şşş deme bir şey önemli değil. Evin uzaksa birlikte yürüyelim. Burası Ankara unutma."

Dedi ve benden cevap bekliyordu. Gözlerimi devirdim. Utanmıştım. Hem bu adam çok yakışıklıydı. Yaşı da genç duruyordu. Daha yeni de hayatımı kurtardığı için

"Bi kaç sokak sonra. Olur yürüyelim." Dedim ve adamla birlikte yürümeye başladık. Hiç konuşmuyordu bu beni biraz korkutsa da korkumu belli etmemeliydim. Daha yeni olanlardan sonra beni güçsüz sanmamalıydı. Evin önüne gelince durdum ve tekrardan teşekkür etmek için gözlerine bakmıştım. Gülümsedi sonra bende gülümsedim. Allah sahibine bağışlasın ne de yakışıklı. Diye içimden geçirdim. Birazcık yavşıyo olabilirdim sanırım.

"Teşekkür ederim. Belki sen olmasaydın o şerefsizler benim hayatımı mahvedebilirdi. Çok sağ ol görüşürüz." Dedim ve elimi sallayarak yanından ayrıldım. Arkamdan

"Dikkat et. Hem de çok dikkat et güzel kız."demişti. Gülümsedim ama cevap vermeyerek binanın girişine yürümeye başladım. O kadar içten söylemişti ki. Sanki beni tanıyordu ve geleceği gören kadınlar gibi dikkat etmemi söylemişti. İçimi ürpeten bir soğuk tüm vücuduma yayıldığı anda titremeye başladım. Adımlarımı hızlandırdım. Eve girmek için kapıyı çaldım ama ses gelmiyordu. Saat daha sekizdi bu saatte herkes evde olurdu. Telefonumu çıkardım ve annemi aradım.

ADAMIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin