Devlet büyükleri dinlenebilir mi ?

Devlet Büyüklerini Dinleme

Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'ın veya Bakanların birer insan olmaları hesabıyla suç işleyebilecekleri noktasından hareketle ve bu hareketlerinin farkına varıldığında,bu zatların isnada konu suça adım atmalarından itibaren takip altına alınmaları,buradan hareketle günümüz deyimiyle teknik takiple suç işlemenin tespiti amacı doğrultusunda,bu zatların dinlenmelerine engel hiçbir yasal veya gayri yasal kural mevcut değildir.
Devlet büyükleri olarak yukarıda tarif ettiğimiz makam sahiplerinin,o kutsal makamlara gelmelerini başarmaları o zatların artık suç işlemelerinden şüphe edilemeyeceği ön yargısı ile hareket edilebilir.Ancak bu ön yargı o zatların mutlaka suç işlemezliklerini ispat etmez.Kanun önünde (Anayasa md 10) herkesin eşit olduğu kuralından hareketle sıradan bir vatandaşın suç işleme kuşkusuyla izlenmesi nasıl mümkün değil ise de;velevki Cumhurbaşkanı olan zatın vatan haini dışında suç işleme fiilinin sezinlenmesi üzerine bunun takibe alınıp fiilinin sabitliği halinde durumun parlamentoya bildirilerek o zatın o kutsal görevden ayrılmasına neden olur.Bu da değişik bir yaptırım şekli olarak kanul edilebilir.
Anayasamızın eşitlik ilkesine yer veren 10.maddesinin 4.fıkrasında açıkça ''hiçbir kişiye,aileye,zümreye veya sınıfa imtiyaz hakkı tanınamaz.Devlet organları ve idare makamları,bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.''hükmüne yer vermekle kanun önünde zümre veya sınıf dahil olmak üzere hiç kimseye hiçbir konuda ayrıcalık ve üstünlük tanınamayacağını açıkça yer verilmiştir.
Anayasa'nın 22.maddesinde haberleşme özgürlüğü , 20 maddesi ile özel hayatın gizliliği düzenlenmekle dinlenmenin kişi hak ve özgürlüğü ile özel hayatın gizliliğine müdahale olarak kabul edildiği için yasal şartlara bağlanmıştır. Dinleme mevzuatına (TBMM 2008 İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı raporu ) Almanya 1968'de Avusturya 1979'da Danimarka 1984'de İngiltere 1980'de, Fransa 1991'de  dinleme uygulamasına başlamıştır.Avrupa Parlamentosu 2001/2098 (I-IN) sayılı raporunda ulusal güvenliği sağlaması amacıyla dinleme faaliyetlerinin yürütülmesinin kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir. Gizlilik ve keyfiliğin önlenmesi;İletişimin denetlenmesine ilişkin kararın uygulanması amacıyla yapılan işlemler,ne hedef kişi ne de bu konuda yetkilendirilmemiş üçüncü kişiler haberdar olmayacak şekilde uygulanmalıdır.
Dinlenmenin kötüye kullanılmasını engelleyecek ve denetleyeme ile ilgili bilgiler korunacak şekilde gerçekleştirilmek zorunludur.Devlet büyüklerinin,dinlenmeleri ile sıradan suçlu veya suç örğütlerinin dinlenmeleri aynı kefede değerlendirilmemelidir.

Av.Casim YILMAZ