Uyuyan Canavar

518 5 0
                                    

  ''Kurallar.Kurallar demek ha ?Gözümün önünde katliam yaptığına şahit oldum ve sen şimdi bana gelmiş kurallarının olduğunu ve o lanet kızı öldüremeyeceğini mi söylüyorsun?'' diye bağırıyordu karşımda patron.

Cevap vermeden dinlemeye devam ettim.Bir yandan da etrafı inceliyordum.Odanın gri duvarlarına insanın içini karartan büyük tablolar eşlik ediyordu.Bu benim için geçerli değildi tabi ki de.Benim içim doğduğumdan beri karanlık.Gözümü daha aşağılara indirdim.Kahverengi deri koltuklar vardı,tam bir patrona göre.Odayı keşfim,patronun bağırışıyla kesilmek zorunda kaldı:

-Lanet olsun.Ben sana işten bahsediyorum sen etrafı mı izliyorsun !?

-İlgimi çekmeyen bir iş olduğunu düşünürsek evet.

-İlgini çekmeyen mi?Karşımızda ufacık olmasına rağmen başımıza çok büyük işler açabilecek biri var.Senden tek istediğim git ve o kızı öldür.Bu kadar.Daha da konuşmayacağım.Evine git ve düşün.İstediğim karara varmadan da beni arama!

Bu kadardı.Noktayı koymuştu.Yeni aldığım ayakkabılarımın gıcırtıları eşliğinde arkamı döndüm ve büyük kapıyı çarparak dışarıya çıktım.Benden düşünmemi istemişti ama düşünmeyeceğimi adı gibi biliyordu.Beni tanıyan nadir insanlardandı.Çünkü genellikle tanıştığım kişilerle işim gereği tanışırım ve yaklaşık 10 dakika sonra siyah bir poşete bağlanmış bir şekilde ölü bulunurlar.Evet ben bir katilim.Ve kurallarım var.Kadın ve çocukları öldürmem.Suçları ne olursa olsun.Ki genelde çocuklar suçsuz olduklarına inandığım tek canlılardır.Bazıları o kadar küçük ölürler ki daha aldıkları nefesin bile farkında değildirler.Aynı benim küçük kızım gibi.

Her ne kadar bir canavar olsam da bazen yağmur yağdığında ıssız,harabe evimin camından dışarıya bakar acaba kızım ve karım yaşıyor olsaydı ne olurdu diye hayal ederim.Yaşamak için bir nedenim daha olurdu mesela.Kızımın ve karımın öldürülüşünün ardından uzunca bir süre kendime gelememiş,çeşitli şekillerde ölmeyi hayal etmiştim.Ama sonra aklıma intikamım gelmişti.

İntikamımı almadan ölmemeliydim,hayatımın kadınlarına ihanet etmemeliydim.Azılı bir suçlu olmam demekse bu olacaktım ki olmuştum bile.Neyse ki doğuştan olan bir yeteneğim var gibi bugüne kadar arkamda bir iz dahi bırakmadım.Bırakacağımı da zannetmiyorum.

Tekrar düşüncelere dalmışken aklıma patron geldi.O kadar sinirlenmişti ki bana,bağırırken alnındaki her çizgi bir hikayesi varmış gibi ortaya çıkmıştı.Cevabımın hayır olacağını biliyordu.Ama pes etmeyecekti.Ben kurallarıma bağlı olduğum kadar o da işine bağlıydı.Onu hayal kırıklığına uğratmak istemesem de küçük bir kızı öldürmek yapacağım son şeydi.

Belki iyi olurdu onun için bu pis,iğrenç dünyadan gitmek ama ne kadar insanların çoğundan nefret etsem de o kızın ölümü kendi kurtuluşuyla sınırlı değil.Arkasında bıraktıkları var.Benim kızımın arkasında bıraktıkları gibi.

Çok şey düşündüm yine.Patronu yarın aramalıyım.Zaten duyacağı karardan memnun olmayacak en azından bu memnunsuzluğunu daha iyi bir anında dinlemeliyim.

Gözlerimi kapattım yavaşça,güvensizlikle.Çok yakında her zaman ki kanlı rüyama dalacağım.Kızımın elimi tutup ‘’beni bırakma babacığım’’ diye bağırdı rüyama…

Kanlı İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin