Halime hatun şaşkındı,gözlerinden süzülen yaşları Nurten silerken, ağlama anacığım sevinmen lazım hadi babamıda arayalım akşam uçağında yer ayırtmışlar hazırlanmamız gerek dedi.Cevdet bey yaşına göre dinçti ve gezmeyi seviyordu.O gün biraz çarşıda dolaşmış,daha sonra her zaman gittiği kahvede çayını içiyordu ki,telefonu çaldı.Arayan Halime hatun'du.Alo demeye bile fırsat bulamadan Halime hatun'un sesi yankılandı kulaklarında"beey beey haydi eve gel Fatih'in yanına gidiyoruuz".Cevdet bey elini kalbine koydu.Küt küt atan kalbi heyecana pek gelemiyordu. Yanındaki arkadaşları hemen bir bardak su getirdiler.Suyunu içen Cevdet bey biraz rahatlamıştı.Az sonra kahveciyi çağırdı ve herkese çay söyledi.Ne oldu diye soran kahvedekilere Oğluma gidiyorum oğluma daha büyük sevinç varmı bana diyordu.Neden sonra eve gitmek üzere kahveden ayrılan Cevdet bey'i arkadaşları eve kadar yalnız bırakmadılar. Evde ise Nurten ve Halime hatun yolluklarını hazırlıyorlardı.Az sonra Cevdet bey'de gelmişti.Kapıyı açan Nurten'di.Haydi babacığım hazırlan derken,bir yandanda taksi çağırmak için durağı arıyordu.Fatih'in çocuklarıda babalarını görecek olmaktan dolayı çok heyecanlıydılar.Beraber birşeyler atıştırdıktan sonra taksiyi beklemeye başladılar.Hepsinin gözleri parlıyordu sanki ve nihayet saat beşe doğru kapıya gelen taksinin kornası duyuldu.Onlar içinde Amerika'ya yolculuk başlıyordu.Fatih Ailesini görünce ne yapacaktı acaba?....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYDA BİR TÜRK(Mars'a Yolculuk)
Ficção CientíficaBu hikaye ve kahramanlar tamamen hayal ürünüdür.Alıntı yapılamaz.Her hakkı saklı ve Noter tasdiklidir.Teşekkürler.umarım keyifle olursunuz.
