Koruyucu Meleğim-TAMAMLANDI

Epilog-Seni Seviyorum!

'' Nehir, suda doğum yapma fikri de nereden çıktı şimdi ? ''

'' Hayatım, birazcık da olsa modern bir baba gibi görünemez misin ? ''

Demir'in benimle baş edemediği nadir anlardan biri de buydu. Saçlarını yolacakmış gibi sündürdüğünde dudaklarımı kemirdim. Bunlar daha fırtına öncesi sessizlikti. Ne var birazcık maceracı bir yanım varsa. Ah, tabi size hayatımı kısaca özet geçmem gerek. Demir Soylu ile iki yıldır evliyim. Bu sürece bir tane şahane ötesi çocuk sığdırdım. İkincisi de yolda. İkisi de babasının şıp demiş burnundan düşmüşü. Tip olarak çekmelerinde sakınca yok ama diğer yönlerden benzemeleri sanırım en büyük korkum. Yeri geliyor bir tanesiyle zor baş ediyorum, üç tanesinin hayalini dahi kuramıyorum. Kısaca şikayetimi özetlemem gerekirse çocuklarımın da isteklerimi babaları gibi yokuşa sürmekte üstlerine yok.

Neden mi bahsediyorum ?

Kadınsal ihtiyaçlardan!

Alışveriş! Bildiğiniz üzere o benim vazgeçilmezim. Bir de, Demir bilmesin ama seks yapmaktan acayip derecede hoşlanıyorum. Demir'in ilgisinin tamamen ve sadece bende olduğu ender anlardan biri bu olduğundan zevk almayıp ne yapacağım ? Yoksa o nazar boncuğu gibi olan maviş gözlerinin teki çocuklarımızda diğeri de lanet olası pembe dosyalarında. Tam bir işkolik kocacığım. Gerçi öyle olmasa benim ihtiyaçlarıma nasıl yetecekti bilemiyorum. Biraz nankörlük yapma gibi garip bir huyum olabilir; ancak önceliğim kredi kartı limitinden ziyade eşim ve benim onu bir şekilde mutlu etmem. Bu da kendime bakmaktan geçiyor. Erkek milleti boş bırakmaya gelmez sonuçta. Onu kendimden bıktıracak bahanelerini yok etmenin bir zararının olduğunu düşünmüyorum kısacası. Beni aldatmaya kalksa, kendine bakmıyorsun çünkü kadın, diyemez! Çünkü bunu dedirtmeyecek kadar çaba harcadığım bir gerçek. Gerçi aksi de olsa bu bir bahane olamaz. Ben yine o güzelim gözlerini ne yapar eder oyarım. Dünyasını da başına dar ederim. Gerçi gerek kıyafetim, gerek kişisel bakımlarımla buna ihtimal vermiyorum. Beni alıp bin yaşamış adam sonuçta. Aklıyla zoru yoksa eğer, her şeyi yerli yerinde olan beni öpüp de başına koyar. Ki koyuyor da...Bir işte babamla bir araya geldiler mi kaçacak delik arıyorum. Onu da saymazsam işine olan düşkünlüğüne pek takılmıyorum. Hatta karışmıyorum. Sonuçta salon muhabbeti baş başa kaldığımız hiçbir anda dönmüyor; sebebi tabi ki de yiyişmemiz. İlgi alanlarımız daha çok vücudumuzu tanıyalım olduğundan iş konusu fasa fiso olarak kalıyor. Yine de bu konuda sizleri aydınlatmam gerekirse, kocam iki senede kendini aştı. Piyasanın altını üstüne getirdi. Babam ile ortaklaşa giriştikleri iş öyle büyüdü ki, ayıptır demesi, kendisi Türkiye'nin en zengin iş adamı haline geldi. Doğuştan şanslıydım anacım ben. Kesin popoma 5 kavanozu 100 TL olan ballardan sürdüler.

Her neyse, esas konuya dönelim biz. İlk çocuğumu değişiklik olsun diye, yüksek bir alanda-kendimin olduğu gibi- doğurmak istedim. Eşim de sizin gibi delirdiğimi düşündü başta. Ama itiraz da edemedi. Nasıl etsindi ki zaten. Adama resmen, doğurmam çocuğunu, nefesimi tutarım, yine de içimden çıkarmam gibi ağzının açık kalacağı abuk subuk tehditleri savurmuştum. Velhasıl kelam tahmin ettiğiniz üzere benim istediğim oldu.

Kocam helikopter kiraladı. Alanında uzman olan doktorları ayarladı. Çocuğu Roma civarında bir yerlerde doğurdum. Her şey sorunsuz şekilde son bulmuş, ben Oktayımı - evet rahmetli arkadaşımın, kayın biraderimin adını vermiştik. Ki bunu ben istemiştim- sağlıklı bir şekilde kucağıma almıştım. Demir ile yaşadığım eşsiz anlardan biri olduğundan ikimiz de duygusaldık. En nihayetinde ilk kez anne baba oluyorduk. Onun güzelliklerini de zorluklarını da beraber tadacaktık. Karı koca için yaşanan en özel an olduğundan bunu fotoğraflarla ölümsüzleştirdik. Sosyal medya hesabımızda paylaşmayı da ihmal etmedim tabi. Dostu düşmanı bundan ala çatlatma fırsatı bulamazdım sonuçta değil mi ? Hem kaçı ben gibi yakışıklı, zengin, harikalar ötesi bir adama sahipti ki ? Bununla her daim gurur duyacağıma eminim zaten. Şimdi de ikinci çocuğumuzun haberini almıştık. Ben zaten aşırı açılan iştahımdan sonra anlamıştım bu işte bir gariplik olduğunu. Evde testte yapmıştım ancak yine de kesin sonuç almak istiyordum. Neyse ki doktor hanım da yaptığım testle aynı fikirdeydi. İçim içime sığmıyordu. Sevdiğim adamdan bir bebek daha dünyaya getirmenin heyecanı tıpkı ilkindeki gibiydi. Demir'e nasıl her gün yeniden aşık oluyorsam, bu haberde de verdiğim tepkiler aynıydı.