ACILARLA BİRLİKTE

52 5 1
                                    

Lanet olsun şu hayata, lanet olsun acımasız insanlara ve herşeye...
Çok küçüktüm.Kaldırımda otururken karşımdan gelen babamı gördüm.Canı sıkkın gibi bir ifadesi vardı. Gerçi her geldiğinde o ifade yüzünden hiç eksilmezdi. En fazla 40 dakika önce amcam gelmişti.annemle ne konuştuklarını merak ederdim ama beni yanlarında istemezlerdi. Koşarak babamın yanına gittim ve hep hayalim olan bisikleti alıp almadığını sordum. Yüzündeki sıkkın ifadeyle "Canım kızım, biliyorum o bisikleti çok istiyorsun ama şuan da alamam, üzgünüm" derken , annemin meşhur kahkahası dışarıya kadar geldi. Baban meraklı ifadesiyle "Evde kim var?" dedi. İfadesiz bir tiple "Amcam geldi." dedim. Babam şaşkın suratıyla "ben yokken o piçin ne işi var benim evimde"diyerek mırıldandı. Babam amcamı hiç sevmezdi. Kardeşi olmasına rağmen ona güvenmediğini ve kardeşi olarak görmediğini söyleyip dururdu. Neden öyle dediğini hep merak etmişimdir. Oysaki amcam bana hep hediyeler alırdı, beni gezdirirdi. En sevdiğim amcam da diyebilirdim ama babam amcamı sevmemek konusunda ısrarlıydı derken, babam eve koşar adımlarla gitti. Arkasından bende gittim. Annem yarı çıplak haliyle amcamın kucağında oturduğunu görünce bütün dünyam sanki başıma yıkılmıştı. Ben böyleyken zavallı babamı düşünemiyordum. Babam şaşkın ve çaresiz ifadesiyle yıllardır evde duran tüfeğine sarıldı. Önce amcamın başıba dayadı. Tüfeği ve babamın çaresiz yüzünü görünce, yanaklarımda bir ıslaklık hissettim. Amcamın başında tüfek dayalıyken annem, amcamı korurcasına tüfeğin önüne atladı. Babamın canının yandığını yüz ifadesinden anlamıştım. Annem haksızken " Erol sakin ol, herşeyi anlatıyım."diye mırıldandı. Babam "daha ne anlatacaksın, gözümün önünde..." derken lafını, başını sallamasıyla kesti. Babam dayanamadı ve "benim yaşamamın ne anlamı var?" deyip gözümün önünde kendi kafasına dayadığı tüfekle "AFFET BENİ KIZIM" diye mırıldandıktan sonra tüfekten patlama sesi çıktı. Babamdan en son duyduğum cümle "affet beni kızım" olmuştu. Babam, annem ve amcam yüzünden masumca ve haksızken oracıkta, gözümün önünde öldü. Köşemde ağlarken, babamın yanına koştum. Gözünden son gözyaşı damlası da akıp, göz kapakları kapandı. Dünya ikinci kez büyük bir şekilde başıma yıkıldı. Daha 12 yaşındaydım. Elime aldığım tüfeği büyük bir nefretle, anneme ve amcama doğru döndürdüm. Annem, bana umursamazcasına ve az da olsa korkuyla baktı. Evet, ilk defa elime almıştım. Tetiği çekeceğime kim inanırdı. Ben bile kendime inanmazken, elimdeki tüfek patladı ve bidaha patladı. Kafamı doğrulttuğumda ikisi de yere yığıldı. Kendime tokat atıp, şaşkınlıkla 'Ne yaptım ben"dercesine mırıldandım ama iş işten geçmişti. Ben oturup ağlarken komşular, ardından en yakın arkadaşım Elif, hepsi şaşkınlıkla bana baktılar. Sonra birkaç abla gelip, beni ilk önce hastaneye sonrada bir yetimhaneye götürdüler. Herşeyim,herkezim avuçlarımın içinden kayıp gitmişti. 6 sene sonra bunları hatırlamak, boş bir çölün ortasında aç ve susuz kalmak gibi canımı yakmıştı. 6 sene önce çocukluk arkadaşım Elif'i unutmamıştım. Zaten bu iğrenç ve pis anılı mahalleye sırf onun için gelmiştim. Küçükken birbirimize ne olurasa olsun, büyüyene kadar unutmamak için söz vermiştik. O sözü unutmamış ve Elif'in yanına gelmiştim. Onu çok özlemiştim. Küçükken bütün sırlarımızı birbirimizle paylaşırdık. O gün de beni yetimhaneye götürürlerken arkama baktığımda biricik arkadaşım Elif'in, ağlamaktan gözlerinin kenarı morarmıştı. Onu görünce beni de bir ağlama tutmuştu. En son onu, o haliyle görmüştüm. Ben sözümü tutup onca yıl sonra onun yanına gelmiştim. Evine doğru ilerlerken arkamdan bir ses "Öykü" diye seslendi. Arkamı döndüğümde Elif'i görmüştüm. Gözüm iri iri açıldı ve ona koşarak sarıldım. Kokusu hala aynıydı, değişmemişti. Birlikte evlerine doğru giderken özlem giderdik. Gerçi benim pek parlak anılarım yoktu sadece yetimhanede zengin bir aileye evlatlık alınmamdı ama bişeyler
Anlattım. Evine gelmiştik. Odasında otururken gözüm, çocukluk fotoğraflarımızın olduğu vitrine takıldı. Vitrine doğru ilerlerken Elif "bende seni unutmadım, Öykü"diye arkamdan mırıldandı. Şaşırmıştım. Beni unutup unutmadığını, merak ettiğimi nerden anlamıştı. Gözlerim doldu ve ona sıkıca sarıldım.


Emeğe saygı!
Okuduğunuz için teşekkürler
Lütfen beğenip yorum yapmayı UNUTMAYALIM !!!!

Acıların KararıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin