Pera-Sevdiğim Kadın
İhtiyacım olduğu zaman buradaydı. Durdum o an ve düşündüm biraz. Çok mükemmel duygulardı, yeniden aşık oldum ona. Kendimi onun gibi görüyorum. Artık ben onun için vardım sanki. Biraz hızlı oldu ama ben alıştım ona. Kaybetmek istemiyorum onu. Ama her an gidecekmiş gibi. Şimdiden korkuyordum gitmesinden. Kalbimi hızla çarptıran adam! Lütfen gitme sen..
Aras, Yalın ve ben hızlıca tekrar eve döndük. Arkamıza bir an bile bakmadan gelmiştik eve. Girer girmez sanki kendimi çok iyi bir çiftin kombinelerle dolu evinde gibi hissettim. Aras bütün çalıştığı parayı evi dekore etmek için kullanmıştı sanki. Bazı duvarlarda grafiti vardı. Ve mükemmel derecede ilgi çekicilerdi. Hemen meraktan fotoğraflarını çekmek için telefonumu çıkarıp tek tek çektim. Aras benim kahvaltı yapmadığımı biliyordu çünkü sabah kalkınca beni eve göndermişti. İlk önce yırtık eteğim için bir pantolon sonra hafif salaş bir tişört getirdi. Bunları getirdikten sonra hala bakıyordu. Ne sanıyordu? Onun yanında mı giyinecektim? Asla. Tamam seviyorum, aşığım da şimdiden bu kadarı çok olurdu. Normalde sapık değildi. Acaba birşey mi olmuştu?
''Noldu? ''
''Hiçbirşey yok. ''
Sanki bilerek yapıyordu meraktan ölebilirim. Bu kadar meraklı olduğumu da biliyordur heralde.
''İzin verirsen sevinirim. ''
Nazik bir tavırla söylemiştim. Onu incitmemek için.
''Neden geldin, tek sebep merak ettiğin o aptal planlar mi? ''
Bu kadarını beklemiyordum. Sanki benden farklı bir şey istiyordu. Ne yapabilirim ki ona?
"Şey sadece ondan değil ya. Ben senin kaldığın yeri çok merak ettim. Sınıfta evini gören herkes çok övüyor."
Bir nevi cidden planlar içindi. Ama ortalıkta aşk da vardı. Sessizce mırıldandı.
''Sabahlara kadar bekledim, gelmedin, nerdesin sevgilim? ''
Kendi yazdığı şarkıydı bu. Yazarken arkasından izlemiştim onu. Ve o kadar güzel bir ezgiyle söyledi ki üstüme alındım. Tek cümle söyleyip çıkmıştı odadan. Kıyafetleri değiştirdim. Yeniden aşağıya indim. Mis gibi kokular geliyordu. Galiba resim kadar yemekde de iyiler. Onların duyacağı şekilde farklı bir odadan;
''Karnımın sesi oraya kadar geliyor mu? ''
Dedim bilinçsiz bir samimiyetle. Onlar kalan tabakları ve kızartılmış küp küp biber, domatesleri getirdiler. Oturdum masanın başına. Çok acıkmıştım. Koyar koymaz ekmeği bölüp vurdum çatalı tavaya. Aras'ın kahvaltı da en çok yediği şey buymuş. Tavayı hızla çatallamak diğerlerini şaşkına çevirmişti galiba çünkü tek bir lokma almayıp bana bakıyorlardı.
''Siz aç değilsiniz galiba. ''
Aras hemen cevap verdi.
''Az önce aç olmadığımı farkettim. ''
Yanlış bir şekilde yediğimin farkındaydım. Bana bakmaları ve şaşkınlıkla olması çok tatlı. Onları böyle izlemeye bayılıyorum sanırım. Onlarda durmayacağımı anladıklarında yemeye başladılar yoksa hepsi bitecekti. Kahvaltı hızlıca geçti sessiz sedasız. Tabakları taşırken yardımcı oldum. Saat epey geçmişti. Eve gitsem iyi olacaktı. Onlara haber verip çıkayım birazdan. Hazırlandım zaten birşey yoktu sadece yırtık etek ve bluzum vardı değiştirdiğim. Onları da alıp kapıya kadar yavaş yavaş etrafı inceleyerek geldim. Merdivenin her bir basamağının üstünde bir fotoğraf vardı. Gözlerim hızlı hızlı aradı Aras'ın olduğu fotoğrafları. Hepsi Yalın'ın çıktı. Aras tek bir fotoğrafta bile yoktu. Yalın ve ailesi ile dolu bir fotoğrafa rastladım. Fotoğrafta herkes Yalın'a bakıyor, o ise bir eli burnunda diğer elini sallıyor. Tam anında yakalamışlar galiba. Tebessümle aşşağı indim. Kapıdayken Yalın'ın motorunu gördüm camdan. Yalın, Aras'la yaşasada bizden iki yaş büyük. Biz on yedi o ise on dokuz. Fakat bilmediğim çok şey var onlar hakkında. Okul açılmadan önce daha yeni liseye geçmişken bile ayrılmıyorlardı. Aşşağı da kimseyi göremeyince seslendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbi Olmayan Adam
JugendliteraturEskiden kitap yazmak isterdim. Şimdi yazamıyorum. Düşüncelerimin saniyesi saniyesine uymuyor artık. Gördüklerim hatırlandıkça değişiyor bir bir herşey. Artık sözlerim gelsin aklınıza diyorum. Bari bi boka yarayıp tuz basayım yaranıza.