KADERİM

2. BÖLÜM: FARKLI HİSLER

Kitaplar beni sakinleştiriyordu. İnsanlardan koruyordu ve yalnızlığımı gideriyordu. Arkadaş edinmeyi sevmezdim, genellikle herşeyi içimde yaşardım. Mutsuz gezerdim. Siyah benim değildi, ben siyahtım.

Sabah kalktığımda saat 6ydı. Elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Annem şarkı söyleyerek kahvaltıyı hazırlıyor, babam gazete okuyordu.
"Hayret, bu saatte nasıl uyanık oluyorsunuz ?"
Annem "çünkü yeni okuluna gidiyorsun."

"Ne? 2 günde nasıl hallettin okul işini ? "

"Sen anneni tanıyamadın mı ? Cumartesi sen kuzenindeyken ben okuluna gittim. Şansıma müdür oradaydı kaydını aldırdım ve kuzeninin okuluna yazdırdım."

"Aslı'nın okuluna mı?"

"Evet. Dün sen uyurken babanı aradı ve senin onun okuluna gelmesini istedi. Babanda onu kırmadı, kabul etti. Hadi çabuk hazırlan, saat 9da ders baslayacak."

Gülümsememi bastıramadım. Bu gerçekten iyiydi. En azından hayatım biraz istediğim gibi gidiyordu.

Odama gidip, hazırlanmaya başladım.
Gri renk bir kazak ve siyah pantolon giydim. Altına siyah topuklu botlarımı ve siyah montumu giyecektim.

Aşağı indim kardeşim "merhaba abla. Anlaşılan bugün seni kolejde göremeyeceğim.". "Sus velet!!!" diye bağırdım. Ailemden kardeşim dışında kimsenin yüzüne bakmıyordum. Babam gazete okuyor, annem de yemek tarifleri kitabına bakıyordu ve kardeşim tabletiyle oynuyordu. Kahvaltımı yaptım, yanıma defter kitap alma ihtiyacı duymadım, ilk günüm sonuçta yanımda bloknot ve kalemin bulanmasının uygun olduğunu düşündüm.

Sokakta küçük bir grup sanırım herkese konser veriyordu. Bende kalabalığın arasına girdim. Tatlı esmer ve kahverengi gözlü bir gitarist, grubun kurucusuydu sanırım. Çok yakışıklıydı. Yanında bir gitarist ve darbuka çalan biri vardı. Ancak geç kalıyordum. Taksiye bindim ve okula doğru yola çıktım. Ve o gitarist çocuğu yeni okuluma doğru yürürken gördüm. Taksiden inip parayı verdim.

Onu takip ettim. Bu okulda mı okuyordu? Kapıdan içeri girdi. Bende o korkunç ve kocaman giriş kapısından girdim. Doğruca müdürün odasına koştum.
Kapıyı iki defa tıklattım. 'Gel' sesini duyunca içeri girdim.

"Merhaba müdür bey"

"Merhaba, sen yeni öğrenci Derin olmalısın değil mi ?"

"Evet o benim"

"Peki evladım dolabının anhatarını vericem bide sınıfın 12-C imiş"
Bana bir anahtar uzattı anahtarı kapıp dışarı çıktım.
Sınıfıma girdim Aslı karşıladı beni ve o gitarist çocuğu yine görmüştüm.
Hemen 3. sırada bir kızın yanına geçtim.

"Merhaba ben Seher"

"Merhaba ben Derin"
hafifçe gülümsedi.

Sanırım bir arkadaşım olmuştu.

Gitarist çocuğu gözetliyordum, arkadaşlarıyla konuşuyordu. Gözüm ona takılınca gözleri gözlerime kaydı, ben gözümü kaçırdım ancak o hâlâ bana bakmaya devam ediyordu. Çok yakışıklıydı, kasları buradan belli oluyordu. O an bir öğretmen sınıfa  girdi ve
"Merhaba yeni öğrenci.Ben Aysel Topaklı. İngilizce öğretmeninim."

"Merhaba hocam"

"Şimdi bana annenin ve babanın ne işte çalıştığını, nereli olduğunu ve kaç kardeş olduğunu söyle."

"Ben Derin Kayıp.Babam Kayıp Holding'in sahibi, annem ise avukat. Alanya'lıyım. Bir erkek kardeşim var.".
"İyi çok güzel, aramıza hoşgeldin.".
Teneffüs zili çaldı ve ben dışarı çıktım, gitarist çocuğun yanına gittim. "Senin derdin ne?"