Hiç biriniz beni anlamıyor.Dışlanıyorum.Kendimi yine boşlukta hissediyorum,zaten hep öyle değil mi? Kimiki ben ? Hic kimsenin kâle almadığı , ucuz bir şizofren.Haha benmi hastayım? Asıl hasta olan sizlersiniz be! Kalpleriniz hasta sizin. Duygusuz birer robot gibi olmuşsunuz adeta.Anlamıyorsunuz.Dışarı çıktığımda normal birer insan gibi görünüyorum yani normal olarak ama kimse kimsenin içini bilemez. Ben her dışarı çıktığımda içim aciyor size baktıkça. Size acıyorum be. Etrafınızda olan bitenden haberiniz yok sizin. Elbette kendimi yüceltmiyorum kimseye göre ama herseyin bir karşılığı var. Siz okumayı yazmayı , iyi bir kariyer yapmayi , mutlu bir aile kurmayı hedeflerken hayal gücünüzü , kişiliğinizi ve gerçekleri görme yetinizi kaybediyorsunuz bende onlar haricinde bende olanlari vermiyorum. Belkide bu Allahın bir lutfudur bilemiyorum belki yalan hayatlari olan sizler yanlış yapıyorsunuz.Bana zarar veriyorlar.Birde derlerki "şizofrenler zararlı, deli onlar" yok ya ? Kişisine göre abicim ejderhalarıma yediricem onları görücekler. Ben hepsinden zenginim. Kendi dünyamın içinde yaşıyorum kime ne zararim var benim anlamadım. Iki üç kişilik bozukluğu olan kişi yüzünden bizden kaçıyorsunuz ama bizim hayal gücümüz tüm dünyaya yeter be. Biz engin denizlerde yüzüp canavarlarla boğuşurken , sizler kredi kart borçlarıyla boğuşuyorsunuz.
Ben buyum. Ister sevin ister uzak durun. Umrumda mısınız? Isterseniz yarışalım. Hayal gücümle yarışa var mısınız?
Bazen kendime soruyorum " Neden böyleyim? ". Sonra cevaplayamiyorum. Kalıyorum öyle. Devam edemiyorum kendi kendime sorduğum sorulara.Zaten ilkokulda da böyleydim. Hiç arkadaşım olmadı şu zamana kadar. Bilemem belki benim gibi birini bulurum ama sanmıyorum.Şu an sana sesleniyorum. Hani her insan dünyada çift yaratılmış ya benimde bi çiftim vardır heralde nerdesin çık ortaya sana ihtiyacım var. Hemde hayal edemeyeceğin kadar çok. Demiştim ya hani hiç arkadaşım olmadı diye , hani o arkadaşlık duygusu , o sır paylaşma , o vıcık vıcık aşık olma durumlarını paylaşma, belkide arkadaşım olmadı değil de ben istemedim yada gerek duymadım hiç arkadaşım olmasına. Aslında bir arkadaşım var , peluş ayıcığım. Şu ana kadar yaşadığım herşeyi ona anlattım ben. Bazen anneme bile değil ona ağladım. O da konuşurdu benle. Ağlamamam gerektiğini söylerdi hep. Annemler deli olduğumu düşünüyodu en başından beri ama bu ayı konusuda girince iyice emin olmuşlardı. Bi gün eve geldiğimde ayıcığımı kaldırdıklarını fark ettim. Nerdeyse 3 gün boyunca ağladım. Herşeyimi almışlardı benden. Tek arkadaşımı. Kendimi odaya kilitledim aslında bunu sık yapardım. Şimdi 18 yaşındayım evden ayrıldım ama hala ayıcığımın özlemini yaşıyorum. Evet belki size saçma komik geliyo olabilir ama ne olduğunu ne kadar önemli olduğunu anlayamazsınız ki.
Artık yaşamım
Demiştim , annemler hala deli olduğumu düşünüyorlar. "Normal" olmam icin beni "normallerin" oldugu bi okula yolladılar. Aman tanrım delilik bu. Ne zaman kendi istediğim bişeyi yapmaya çalışsam engel oluyorlar. Neden çünkü kendime zarar veriyormuşum. Her neyse "normal" okulumun ilk günü.Annem beni hızla arabaya sıkıştırdı ve karnımı doyurmam için elime birşeyler tutuşturdu. Ne verdiğini hatırlamıyorum daha doğrusu bakmadan araba koltuğunun arasına sıkıştırdım galiba arabadaki ölü fare kokusu gibi koku ondan kaynaklanıyor. Acaba annem bana faremi yedirecekti? Hemen bu gerizekalı düşünceden sıyrılarak kafamdaki beremi çıkarttım ve bu günün anormal derecede "normal" olmaması için dua ettim.
Oraya kac dakikada vardık seçemiyorum ama arabadan indigim gibi içimde tuhaf bir his oluştu. Korktum mu? Yok canım. Ejderhalarım var benim kimden korkucam. Kendimi bu düşünceme ikna edip ilerledim. Ben bile "normal" olduğuma inanmaya başlamıştım ki o gerizekalı hareketimden sonra tamam bu benim diyebildim. Dersin ne olduğunu kaçıncı sınıf olduğunu bilmeden bi sınıfa geçip oturdum. Birden herkes bana baktı, hissedebiliyordum. O anda düşüncelerimin içinden bir kağıt parçası geçti biri bana kağıt atmıştı. O an sinirlerime hakim olamadım. Kağıdı yerden alıp ayağa kalktım. Ve kızgın bir ifadeyle :
-Bunu kim attı? diye sordum o anda biraz iri bir kız artist bir tavırla çıkıp:
-Noldu rengi kıyafetine uymadı mı ?
diye sordu o anda bi yumruk yapıştırdım gelişi güzel o anda arkadan bi el beni sınıftan koşarak çıkardı. Fark etmemisim. Okul kapısına vardığım zamana kadar çırpınmışım. Beni çıkaran ele baktım ve bana cok benzediğini gördüm. Sadece; erkekti?
Elimi elinden çektim koşarak çıktım okuldan. Eminim uzaklaştırma alacaktım. Zaten bu benim için normal artık. Karşıma baktım tabi klasik ne olabilir? Annemler kapıda sinirli bi halde beni bekliyor. Hiç birini takmadan odama yönelmiştim ki o çocuk karşıma çıktı. Vay piç beni annemlere ispitlemiş ha? Görürsün sen anlamlı şaftı kayık bakışımı attım yada atmak istedim ama çocuk "ne diyon ? " gibi bana baktı onu da ittirdim. Ejderhamı kucağıma alıp oturdum. Yazdım seni kara listeme bohem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Spreylenmiş Hayatım ~
HumorBoşluktayım.. Etrafimda kim bilir neler oluyor ama umrumda değil hiçbiri.Kendi dünyam var benim.İçimde tek basima huzurluyum.Adım Umut.Kendi kendime umut verdim hep.Hepinizden farklıyım aslında ama ne okadar uzağım nede yakın.Ben toplumun içinde siz...