Fazla taş. Çok fazla taş. Ve ben onun yanında çakıl taşı kalıyodum.
Kapı çalmıştı. Merdivenlerden inerken düşmemek için dua ediyodum kapıya doğru koşmuştm kapının yanındaki aynadan kendime baktıktan sonra kendime şans dileyip kapıyı açtım.
Oo gözler ne öyle ya o dudaklar o saclar ne ya of of of gülüşündrn öptüğüm.
Kapıyı açtığımda ikimizede kal gelmişti sanki o bana ben ona bakıyoduk beni baştan aşşağı süzdükten sonra çok güzel gözüktüğümü söyledi ben ise hafifçe gülümsedim ve teşekkür ettim. Cok mukemmel görünüyodu. Büyüleyiciydi.
"Çıkalımmı hazırsan "
"Hemen geliyorum"
Ayakkabılarımı almak için arkamı döndüm ve kızları gördüm aycanın elinde ayakkabım edanın elinde çantam gülümseyerek bana uzattılar ilk önce ayakkabılarımı giymiştim düz siyah topuklu klasik yani çantamıda elime aldıktan sonra çıkmıştım evden.
Arabaya yaslanmış saclarını eliyle dağıtırken bir yandan da sıgarasından bir duman çekiyordu. Beni gördüğünde kafasını yere eğip gülümsedi ve sıgarasını attı. Bu cok güzel siyah bir porschedı. Kapımı açıp bindirmişti. Nereye gidiceğimiz hakkında bir fikrim yoktu.