BU HİKAYEDE GEÇEN KİŞİ, KURUM, YER HAYAL ÜRÜNÜDÜR. HİÇBİR KİTAP, DİZİ VS. DEN ALINTI DEĞİLDİR TAMAMİYLE YAZARIN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. KEYİFLİ OKUMALAR. :)
-Caner BabadağSoğuk bir kış günüydü fırtına ve kar bastırmıştı yeryüzünü... Cem, çayıyla birlikte karın yağışını seyrediyordu. Aradan 5-10 dakika geçtikten sonra, cama taş atıldı. Cem; "Kedidir o kedi." dedi ve çay keyfini sürdürdü. Tekrar ses geldi. Cem sinirlenmeye başladı. Sustu. Cama taş atan kişi bu konuda ısrarını sürdürmeye devam etti. Cem sinirli bir şekilde: "Lan 2 dakika çay keyfimiz vardı o da gitti!" diye bağırarak taş atılan cama doğru ilerledi. Perdeyi açtı, gözlüğünü çıkardı ve Cem'in küçüklük sevgilisi... Hemen kendi kendine şöyle mırıldandı: " Ah be Kübra tam gelicek vakti buldun. Ev de çok dağınıktı." diye mırıldandıktan sonra kapıyı açtı ve Kübra heyecanlı bir şekilde:
"Ceeeem! Çok özlemişim seni be!" dedi. Cem gülerek: " Ya Kübra sen mi, ben mi? Ben daha çok özlemişim seni. Hadi gel üşüme gir içeri de sağuktan donma." Bu kısa sarılmadan sonra Kübra evin halini görünce gülerek Cem'e şöyle der: " Sen daha evlenmedin mi ya?" Caner: "Sen olmayınca neden evleneyim ki?".
•1. Bölümün Sonu•
facebook.com/canerbabadag
instagram.com/canerbabadag
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Gittin Gideli
RandomKübra ve Cem adında iki aşık vardır. Bu aşıklar küçüklükten beri birbirlerini çok severler. Cem'in ailesi küçükken fakirdir. Kübra'nın ailesi ise hunharlarca zengindir. Kübra, okul sebebiyle ailesiyle Bursa'ya taşınırlar. Cem o gün bu gündür hayata...