one

826 60 45
                                    

Toplumun inandığı ama hiçbir boka yaramayan o "din" denen şey gençliğimin her lanet sahnesinde karşıma geçip hayatımı yönlendirmeye çalışıyordu. Ya da en azından bir şekilde annemin beynini ele geçirmiş ve bırakmaya niyeti yok gibi görünüyordu.

20 yaşında, 2 mezuniyet görmüş ama hala mezun olamamış ve lise son sınıfı 3. denemesinde ancak geçmeyi başarmış gerizekalının teki olmamla beraber ailemin benim hayatımı şu güne kadar umursadığını düşünmezdim. Ta ki iki gece önceki 3. mezuniyet törenime kadar.

Her zaman olduğum gibi somurtkan görünmüyordum. İlk defa gülümseyip diplomamı bana okulu hiçbir zaman bitiremeyeceğimi söyleyen Bay Walter'ın gözüne sokup orta parmağımı göstermiş ve "Gördün mü, sürtük?!" diye bağırmıştım. Mutluydum, ortalama puanlarla 6 senelik uğraştan sonra özgürlüğüme bir nebze kavuşmuş hissediyordum.

Okulun boğucu spor salonunda olan mezuniyet adı altındaki rezaletten sonra gerçekten kayda değer bir after party yapmıştık ki katıldığım en güzel partilerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kafamız güzeldi, eve yürüyerek gitmek istemiştim. Arkadaşım, Luke, bana eşlik edebileceğini söylemişti. Kabul etmiştim. Eh, sonuçta yakışıklı ve seksiydim, vücudumu kuytu köşelerde harcatmak bana göre değildi.

Kapının önüne gelene kadar ince kağıda sardığı otu paylaşarak içmiştik. Sürekli gülüyordu fakat benim uykum vardı. Kısacası planladığım bir şey değildi ama beni kapının yanındaki duvara yaslayıp öptüğünde karşılık vermekten kendimi alamamıştım.

Planlamadığım tek şey Luke'un beni öpmesi değildi. Annemin o sırada beni izlediğini de hesaba katmamıştım.

O gün, hayatımda duymadığım kadar çok küfür yemiştim. Hayatınızda görüp görebileceğiniz en düz erkeklerden biriydim fakat annem bana ibne damgasını o kadar güzel vurmuştu ki az kalsın kendim bile inanacaktım.

Sonuç olarak annem bugün, yani pazar günü kiliseye gitmeme karar vermişti. Her zamanki gibi pek umursamamıştım. Kiliseye gitmek benim için bir kafede kahve içmeye gitmekten farksızdı çünkü.

Gerçi, o gün de farklı olacağını pek düşünmemiştim ama hayatımın güzel günlerinden olacağı kaderime önceden yazılmış gibi görünüyordu.

***

Doğum gününü unuttuğum için özür dilerim :( umarım beni affedersin calfect seni seviyorum ve iyi ki doğmuşsunnn 🌸🌸🌸

Bu arada Calum deist arkadaşlar karışıklık olmasın da fkdjf Bilmeyenler için deizmi açıkladım.

Deizm: Evreni yaratan ve doğa kanunlarını koyup işleyişini belirleyen fakat geri kalanını doğanın kendisine bırakan bir tanrıya olan inanç. Bu Tanrı insana doğruyu bulmak için aklı verir ve insanlığa veya evrene başka müdahalede bulunmaz. Deizmde genel olarak ölümden sonra yaşama inanılmaz. Fakat inananlar olabilir.

sister + hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin