Newyorkta eski bir kasabada yaşayan iki kardeş Kevin ve İsaac evlerinde mışıl mışıl uyuyorlardı Kevin ise işe gitmek için kurduğu alarımı çalmaya başladı Kevin alarımı susturup üstünü giyiğindi ve kahvaltı için kardeşini uyandırmak üzere odasına gitti
Ama orada bulamadı ve aklına başka biyer geldi annesinin ve babasının öldükten sonra birkere bile dokunmaya kıyamadıkları odalarına gittiğini düşündü ve aniden o odaya gitti
İsaac annesinin ve babasının yastığına sarılmış bir şekilde yatağın kenarında oturuyordu Kevin kardeşini bir anda öyle görünce yüzü düştü ve aniden odaya girdi kardeşine destek olmak için yanına gidip ona sarıldı ve dediki: kendini bukadar üzme onlar hep seninle, isaac şöyle yanıt verdi: hadi bukadar hüzün bize fazla kahvaltı edelim, ve mutfağa kahvaltı etmeye gittiler
Kahvaltı bittikten sonra Kevin işe gitmek için evden çıktı İsaac henüz işe girmediği için evde kaldı Kevin kapının önüne çıktıktan sonra otobüse binmek için durağa doğru yürüdü biraz yürüdükten sonra herzamanki gibi sol taraftaki küçük arazinin tam ortasındaki armut ağcına yöneldi ve bitane koparttı durağa gidene kadar yedi ve bir otobüse binip işe gitti
Akşam olduğunda iş dönüşü otobüsten indi ve eve doğru yürümeye başladı etraf sessiz ve karanlıktı Kevin bundan hiç hoşlanmadı ama yürümüye devam etti yolu yarıladıktan sonra kafasını çevirdi ve oda ne küçük arazinin üstünde bir ev
Ama daha işe giderken öyle bir ev yoktu ki, eve uzaktan biraz izledi evin hiçbir ışığı yanmıyordu birdaha bekledikten sonra 2.kattaki ışık yandı Kevin biraz ürperdi ve görünmemek için bir ağacın arkasına saklandı yaklaşık iki dakika sonra cama bir kadın çıktı ve bir sigara yaktı içtikten sonra sigarayı dışarı fırlattı ve Kevin merkla eve birazdaha yaklaştı ama eve girmeye cesaret edemedi koşarak evine gitti...
