4. Bölüm

11 1 0
                                    

Lara'nın ağzından:

O çocuk! Ah o çocuk! Beni benden aldı. Aklım beynimden firar etti valla. Ona dokunduğum an düştüğümün farkında bile değildim. Dedim ya aklım beynimden çıktı diye. Mecaz anlamda değil gerçekten. Meğer yarım saat bakışmışız. Gözde beni kolumdan tutup sürükleyene dek ve "Lara çocuğu yiyecekmişsin gibi bakmayı kes yoksa o seni yiyecek" diyene kadar yerimden kıpırdamaya niyetim bile yokmuş yani.

Gözde'nin de benimkinin yanındaki çocuğa bakarken gördük. (benimki= o çocuk) Baya bakistilar aslında. Gözde'nin tarif ettiği çocuktu aslında. Hatta tıp tıp aynı desem yeridir. Aman tanrım yoksa. .. Evet ya. Neden çocukla konuşmadım ki. Off . Allah'a dua edicem bir daha karşılaşalim diye. Şimdi yatmam lazım.  2 gün boyunca yoldayım. Yoruldum.Uyumak istiyorum. Uyku beni aynı azrail gibi kollarına almıştı bile. Iyi geceler.

      ***  ***  ***  ***  ***  ***

Bu gün alışverişe gideceğiz. Bakalım Fransa'nın mallarına. Belki arkadaş falan buluruz. Hani yeniyiz ya ondan şey yaptım. Yoksa o çocuğu yine görmek umudu yok içimde yani.
Çok mu belli ettim ya? Tamam tamam bir umut var içimde belki görürüm diye. Kendimi aynı alarm gibi ayarladim. Ok çocuğu görürsem direk ilgi çekmek için kalbimi tutup bagiracagim.  Merhametlidir herhalde.  Yani inşallah merhametlidir. Şimdi onun gözüne güzel görünmek için kıyafet bakmaliyim. Dolabımi açtım ve göz ucuyla kıyafetlerime baktım. Aslında alışverişe gitmeme gerek yoktu ama buraları gezmek istiyorum. Üstüme beyaz dantelli brüstiyer giydim. Altıma beyaz ama üstünde renkli çiçekleri olan bir etek giydim. Üstüme de dizlerime gelen ince bir hırka giydikten sonra beyaz babetlerimi giydim. Sıra Makyajda idi. Ilk önce eyeliner çektim. Maskaramı sürdüm ve hafif pembe allık sürdüm. Sadece parlayan hiç rengi olmayan bir Ruj sürdükten sonra hazırdım. Gözde'ye söyle seslendim: " Gözde giyindin mi? Giyindiysen gidebiliriz. "  Gözde bana " Daha giyinmedim. Hatta daha yeni kalktım " dedi. Ardından bir bardak kırılma sesi geldi. ..
 

                        ***
Gözde'nin ağzından

"Has bin Allah! Bardağı kırdım. Daha yeni almıştık. Takımımız bozuldu. Off. Ben ne kadar şanslı-" cümlemi bitirmeme izin vermeden Lara merdivenlerden inerken bana saydırıyordu ve bana " Takımımı bozdun. " dedi. Bense yavru köpek bakışı yaparak Lara ' ya "Sadece ayılmak için kahve yapacaktım. " dedim. Lara "İki dakikaya hazır ol yoksa ponçiklemeye  başlarım seni! "diye çemkirerek yanımdan uzaklaştı. Artık onun için ponçiklemek hayatında bir yer kaplamıştı. Odama koşarak çıktım ve hemen terliklerimi fırlatarak dolap kapağını açtım. Lara'dan artık korkmaya başlamıştım. Üstüme göğüs dekoltesinde kalp şekli olan ,  siyah askılı tişört giydim. Altıma da bordo pileli bir etek giydim. Ayakkabı olarakta siyah çorap çizme giydim. Makyaj malzemelerimi çantama tıkıp hemen evden çıktım. Lara ' ya baktığımda Arabamız da şarkı dinliyordu. Arabaya bindiğimde hemen gaza bastı. Bende o arada makyajımı yapmaya çalışıyordum. Çok sade bir makyaj yaptım. Eyeliner ve parlatici sürdüm. Bir süreden sonra sessizliğe dayanamayıp şarkıyı söylemeye başladı Lara .  Radyoda "barbie girl" şarkısı çalıyordu. Ben de eşlik ettim.  Yol ve zaman su gibi akıp gitmişti. Sonunda alışveriş merkezine varmıstık. Vitrinlerde çok güzel, göz kamaştırıcı elbiseler vardı. Fiyatları da güzeldi aynı elbiseler gibi. Fiyatları gözümüze sokarmiscasina , kocaman kâğıtlara yazmışlardı. Biz Türkler alisigiz Vitrinlere yapismaya. Burada göz ucuyla bakıyorlardi. Öylesine gözlerimi gezdirirken...

O da ne?
O?
Yoksa?
Gözlerimi alamıyorum ondan.
Yıllardır beklediğim şey.
Şimdi gidip sahip olmalıyım ona.

Iyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.

ÖLENE KADAR...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin