Bölüm-1

120 10 24
                                    

Genç adam elindeki kitabı tozlu rafların arasına yavaşça bıraktı. Yavaş adımlarla yaklaşık dört metre uzunluktaki rafların arasında yürürken yerdeki ahşaplardan çıkan gıcırtıyla sinirlenen genç adam kaşlarını çatarak tısladı.
"Lanet olasica"

Büyük kütüphanedeki tozlar sürekli hapşurmasına neden oluyordu. Rafların arasından gelen tiz bir inleme ile ani bir refleks ile kafasını çevirdi. O sırada berbat bir şekilde gıcırdayan ahşapların üstünden gelen koşma sesleri ile genç adam
"kim var lan burda "
diyerek tısladı. O sırada kapı gıcırdamasiyla iyice sinirlenen genç adam bir küfür mırıldandı. Kapıya doğru sinirli ve hızlı adımlarla yürümeye başladı.

Kapıya vardığında kafasını dışarı çıkartıp etrafı yokladı. Uflayarak kapıyı çarparak kapattı. O sırada omzunun üstünden gelen sıcak ve yavaş nefesle olduğu yere çakıldı genç adam. Ani bir hareketle arkasını döndü. Telfonunu çıkartıp ışığını açtı. Genç adamın yüzünden belli oluyordu. Korku ve endişe vardı yüzünde. Sırtından terler akarken kesik kesik nefes alıp veriyordu.

ALEXİS' İN AĞZINDAN

"Jonny Carter , 24 yaşında, banka müdürü. "
Ölü adamla ilgili bilgileri söyleyen kadına göz devirerek baktım. Kadın beni fark etmiş olacak ki gözlüğünü aşağı indirip
"Bir sorun mu var Mrs. Bloo" dedi.
Uflayarak sıkıldığımı belli ettim ve
"Sen kurbanım bilgilerini Zack'e söyle " dedim.
Kadın aval aval bakarak yavaşça arkasını döndü ve zor zar yürüdüğü 10 santimlik topuklularıyla yere çarpa çarpa yamuk bir şekilde yürüdü. Bu kadının bizimle çalıştığını bile bilmiyordum. Cesetin etrafında yavaşça dolanıp, eğildim. Cesetin üstündeki örtüyü kaldırıp , yaraları incelemeye başladım. O sırada arkamda birinin olduğunu hissederek arkaya baktım. Siyahi , uzun boylu bir adam tepemde dikiliyordu.
"Ceset çok mu hoşuna gitti küçük kız" diyerek alay eder gibi bi tavırla konuştu. Ayağa kalkıp tek kaşımı kaldırdım.
"Tanışıyor muyuz?" Adam gülerek
"Ben FBI dan gönderildim. Alexis adında bir polis arıyorum. Tanıyor musun?"
dedi bu sefer ciddi bir tavırla. Benden bahsediyor olmasına tekrardan ve tekrardan lanet ettim. Bu adamla mı çalışacağım ben?
"Evet , benim"
dedim sesim normalden yüksek çıkmıştı ve herkes bize bakmıştı. Bi süre odadakilerle gereksiz bir bakışma geçirdikten sonra
"İşinize bakın lan!!!"
diye bağırdım. Adamın hala baktığını görünce göz devirdim. "Alexis ' i böyle biri beklemiyordum."
"Nasıl biri bekliyordunuz." yine sesim normalden fazla yüksek çıkmıştı ve yine herkes bize bakıyordu. Bu sefer odadakilere bir bakış atmamla herkes kendi işine döndü. Adama geri döndüğümde elimi belime koyarak "izin verirsen ilgilenmem gereken bir ceset var."
dedim. Adam bana doğru yaklaştı. Bu yakınlılıktan biraz rahatsız olmuştum ama belli etmedim. "Ceseti boşver , buraya gönderilme sebebim yani cinayetlerin kaynağı."
diyince biraz tırstım. "Eee?"
diye sordum ve gerçekten diyeceklerini merak ettim. Kabul ediyorum. " Bütün herşeyin kaynağı olanı çözmek için gönderildim. Ve sen olmadan bunu başaramam." Evet cidden korkmuştum. Neyden bahsettiğini bilmiyordum. Her hafta olan cinayetlerin ve katliamların kaynağı neydi? Aklımda bu sorular dönerken adama şüpheli bakışlarımı attım. "Bunu konuşalım. Ama burada değil. "

İlk bölüm geldi. *.* Bu yazdığım 3. Kitap aslında diğer ikisi pek iyi olmadı. Genç kurgu kitabiydi. Bende korku gerilim dram seviyorum. Yani film olsun kitap olsun falan korku gerilim dram ilk başta gelir. Bu yüzden böyle bir şey yazmaya karar verdim. :) ilk bölüm kısa oldu ama diğerleri uzun olucak. Umarım beğenirsiniz . :)) Iyi kötü eleştirilerinizi bekliyorum. Vote verip eleştirirseniz mutlu olurum.

Bütün Wattpad halkına kucak dolusu öpücükler. :* :*

-İrem

Living House Of The SpiritsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin