2. Bölüm

45 1 0
                                    

Telefonum orda kaldığı için onun evine geri gittim ama evde yoktu bütün gece kapıda bekledim ama gelmedi bende orda uyuya kalmışım. Geldiğinde beni içeri almış yatağa yatırmış.Kalktığımda ''BEN NERDEYİM LAN!!'' Diye bağırdım. O beni ölümden kurtaran çocuk Bora içeriden ''kalktınmı?'' diye seslendi. Sonra yanıma geldi ''ben niye burdayım'' dedim ve bana sen kapıda uyuyordun bende içeri aldım seni'' dedi. İçimden acaba oda akşam burdamı yattı diye düşünerek güldüm. ''Telefonum nerde benim ve numaramı almadın dimi'' dedim ve tabikii almıştır dedim. ''Sence almayıpta ne yapayım canım'' dedi. ''Sen ne tür yavşaksın?'' dedim ve güldüm ''Senin bilmediğin bir tür'' dedi.Kesin benden hoşlanıyor lan belli.Tam telefonumu isteyecektim ''hadi kahvaltı hazır gel dedi'' ''burdamı yiceğimi sandın canım'' yani der gibi kafa salladı ''hayır ben aç değilim telefonumu ver gideceğim'' dedim ve bana ''hayır yemek yemezsen vermem'' dedi. ''Ver şu telefonu'' dedim ve beni takmıyıp yemeğe oturdu tabii bende mecbur oturdum. Birden kapı çaldı. Aslı diye birisi gelmişti. Çok gıcık bir tipi vardı.Bora ''yine neden geldin'' dedi Aslı cevap vermedi ama benim kim olduğumu sordu Bora ''sanane'' dedi ve git dedi. Kapıdan çıkarken Bora'da benim telefonumu odasından getirdi, vermeden önce ''vereceğim ama benimle buluşacaksın'' dedi emreder gibi. ''lan sanane ister buluşurum ister buluşmam'' dedim ama tabiki onunla buluşacaktım çocuk çok taş gene söyliyim. Bora ''Tamam demezsen vermem'' dedi bende ''tamam'' dedim ve aldım. Evime gitmiştim ama bir şey fark ettim gene bu gün işe gitmeyi unutmuştum saat 12 olmuş. Hemen giyindim ve işe gittim patron gene azarladı falan ve kovuldum. Tanıdığım herkese sordum iş varmı diye hepsi kaçarmış gibi ''hayır'' dediler.Benimde sormadığım tek kişi vardı o kişide ''Bora'' idi. Aradım ;

-''Alo Bora'' dedim.

-''Efendim Ezgi'cim işinmi düştü bana'' dedi gülerek.

-''Evet canım yavşağım sana işim düştü'' dedim sinirli bir şekilde.

-''Ne oldu?'' dedi

-''Bir şey sorcam senin bildiğin çalışabileceğim bir iş varmı?'' dedim.

-''Nasıl yanii'' dedi.

-''kıtmısın anlamıyomusun canım'' dedim sinirli bi şekilde.

-''tamam lan hemen kızma'' dedi gülerek.

-''uzatma lan hadi bi soru sordum cevap ver''

-''tamam. var ama sana biraz zor gelebilir''.

-''sen nerden bileceksin bana zor geleceğimi''

-''çünki biliyorum''

-''tamam ne işi söyle o zaman''

-''can kurtaran'' dedi sırıtarak.

-''ben zaten daha yeni boğuluyodum'' dedim ve ''başka iş varmı peki''

-''var''

-''ne''

-''kütüphanede bir yer var sana uygunmu?''

-''uygun'' dedim tabi biraz çekindim''ne zaman başlayacağım peki''

-''yarın bana gel ben seni görüşmeye götürürüm'' 

-''ben niye sana geliyorum yerini söyle ben giderim''

-''bana gelmezsen yerini söylemem''

tabii benim işe ihtiyacım olduğu için malasef ona gittim. gittimde kapıyı bana başka bi çocuk açtı. Burak diye bir çocuktu.









BOĞULMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin