Sum:6

63 2 1
                                    

Multimedya:beliz
Youtube videosu: mazhar alanson;yandım

Merdan Marlar;

"Beliz"

"Beliz"

"Beliz"

Yatağımdan kan ter içinde fırladım yine o günde sonra hep aynı rüyayı görüyorum.Zaten her gün vicdan azabıyla yaşıyorum birde bunu kaldıramam.

Bugün tam 1 sene oldu o gün benim hayatımın en kötü günü oldu.Hayatımda sevdiğim tek kızdı o , benim için bir tek o vardı fakat bunu sadece ben biliyordum içten içe yakıyodum kendimi...

Adı aşk mı bilmiyorum ama onu görünce tuhaf oluyordum.Ama artık hayatta değil,ailesini trafik kazasında kaybettiği için ölmeyi seçti ve intar etti.O,ölmemeliydi o yaşamalıydı,çünkü o yaşamayı hak ediyordu.Ama pes etti ve beni bu yalan dünyada bırakıp gitti.Kahretsin niye böyle birşey yaptı ki bu kadar kolay mı ölmek?...Ama o kolaya kaçtı ve ölmeyi seçti.

Oysaki daha yaşaması gereken çok şey vardı.Bu mu yani dedim o gün niye yaptın be kızım niye yaralarını birlikte sarmak varken niye gittin?...O günden sonra yaşayan bir ölü gibiyim.O günden sonra hiç ağlamadım içime attım bu gün ölümünün birinci yılı ve artık ağlamanın vakti geldi.İskelede oturmayı cok severim ve neredeyse her gün oraya giderim.Fakat hergün ilgimi çeken birşey var ve bu günden güne büyüyor.Bir kız,sabahları gün yeni aydınlanmaya başlarken alacakaranlıkta sokakların yolların caddelerin boş olduğu zamanda hep buraya gelir ve ağlar.Tuhaf,çünkü geldiği gibi hemen gözlerinden taneler düşüyor.Geldiğinde ilk once etrafı kolaçan ediyor kimse olmadığını anladığında beton zemine oturup ağlıyor,sessizce hiç hıçkırmadan uzaklara dalıp gidiyor.Ama unuttuğu birşey var ki ben hep orada onu izliyorum ama o beni görmüyor.Tam bir aydır onu izliyorum,merak ettiğim birşey varki neden hep buraya gelince ağlıyor üzüldüğü için ağlamadığını artık anladım.Bunun sebebini gerçekten çok merak ediyorum.

Ve artık bunu sorma vakti geldi.

Yatağımdan çıkarak dolabıma ilerledim günlük bir kıyafet giyerek odamdan çıktım.Forks'un sokaklarında yürümeye başladım.Buna hazır mıyım bilmiyorum ama içimde kalmaktansa sormak en iyisi...

Garip bir kız gördüğüm kadarıyla sanki yaşamıyor gibi sanki ölmek istiyormuş gibi,ayrıca beliz'e benziyor saçları koyu kızıl.Ben düşüncelerimle boğuşurken korna sesleri gelmeye başladı bi an kendime gelip etrafıma baktım ve araba son süratle gelirken hemen yoldan geri çekildim.Ama nedense korkmadım içimde ölüme dair bi korku oluşmadı.İskeleye geldigimi anladığımda durdum ve bekledim daha gelmemişti ama her an gelebilir.Yine aynı yerime gittim ve bekledim bu ne kadar doğru bilmiyorum ama icimden bir ses sormam gerektiğini söylüyor.Acaba ne tepki vericek cok mu kızacak yoksa sıradan kızlar gibi sanane deyip mi gidicek,belki cevap verir belki olumlu karşılar.

Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimi bi kenara atmam gerektiğini anladım ve iskelenin girişine doğru bakmaya başladım

Iste orada ve geliyor o tarafa doğru dikkat kesildim.Kapıdan içeri girdi her zamanki gibi hemen etrafı kolaçan etti.Kimse olmadığını anlamış olmalı ki yere oturarak ayaklarını denize sarkıttı.Yine ve yine gözünden düşürdü tanelerini artık bu iş karmaşıklaşmaya başladı ve bu çok sinir bozucu!Dayanamadım ve oraya gitmeye başladım saniyeler sonra ne olacağını hiç bilmiyorum ve bir bilinmezliğe doğru sessiz adımlarla gidiyorum.Tam arkasında durdum ve uzun soluklu bir nefes aldım ve eğilerek yanına oturdum.Başı öne eğik olduğundan beni ilk başta farketmedi artık ne kadar daldıysa,cebimden peçeteyi çıkartıp ona doğru uzattım.İrkilerek geri çekildi ve peçeteye bakmaya başladı ilk başta idrak edemedi fakat sonra kendini toparlamaya çalıştı ve hemen ayağa kalktı

"iyi misin?"dedim ne yapacağımı bilemeyerek sesim yüksek çıkmıştı.Bana hiç bakmadan iskelenin çıkışına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.Ne oldu ki şimdi böyle bir tepki vereceğini hiç düşünmemiştim.Pişman mıyım hayır ama,tuhaf yani tanımı yok.Sanane deseydi basit bir kiz derdim,benimle kavga etseydi hırçın derdim ama hiçbirşey demeden birden hızlıca uzaklaşıp gitmek...Lanet olsun ki kafam yine karıştı.

Ne yapacağımı bilmeyerek öylece ayakta iskelenin çıkışını izliyorum.kendimi toparlayarak çıkışa doğru ilerdim hava iyice aydınlanmıştı ve caddelerde insanlar olmaya başladı.Kimisi dükkanını açıyor kimisi sabah koşusunda...Ve ben öylece yürüyorum nereye gittiğimi bilmeyerek herzamanki gibi yağmurda başlamıştı.Insanların yağmurdan dolayı koşuşturma sesleri kulağımı dolduruyor ve yağmur damlalarının yere çarpma sesleri...!

İyice ıslanmaya başladığımı anladım ve evime doğru koşmaya başladım.Koşmayı nedense seviyorum hemde ciğerlerim patlayana kadar.

Koşmak iyidir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saçlarımda Uyur Musun??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin