Okuldaki Yakışıklı

25 0 0
                                    

Sabah uyandığımda hâlâ dünün etkisinden çıkamamıştım. Hemen kalkıp hazırlandım. Okula gitmek için dışarı çıkıp servisi beklemeye başladım. Bir süre bekledikten sonra servisim geldi. Servise bindiğimde yerimde tanımadığım tahminen okula yeni gelen öğrenciydi. Yerimden kalkmasını söyledim. Bana ters bir şekilde bakarak "Hayır" diyerek kafasını çevirdi. Takmadım ve geçip arkaya oturdum. Nasılsa dönüşte kimin yeriymiş gösterecektim ona. Aslında egolu ve sinir bozucu olduğu kadarda yakışıklıydı. Okula girdiğimizde bütün gözler büyülenmiş gibi ona bakıyorlardı. Ters bir bakış atarak sınıfa geçtim. Ve ardımdan oda geldi. Olamaz. Onunla aynı sınıfta mıydım? Şanssızlık bu olsa gerek.. Geçip boş bulduğu yere oturdu. Yanımdaki yerin boş olduğunu görünce oturduğu yerden kalkıp yanıma oturmaya karar verdi.
"Merhaba, ben Scoot. Biliyorum bizim için pekte iç açıcı tanışma olmadı. Ama bunu düzeltmek için yanına geldim. Sabahki davranışım için özür dilerim."
-Jenna. Sorun değil. Oturabilirsin. Sende kusura bakma.

Oturabilirsin mi? Neden öyle dedim ki şimdi, özür diledi barıştık. Sadece bu yani. Başka bişey olamazdı. Dersimiz biyolojiydi. Ders bitiminde yanıma gelip okul çıkışında işim olup olmadığını sordu. İşim yoktu. Beni sinemaya götürmek istediğini söyledi. Özrünü kabul ettirmek içinmiş. Kabul ettim. Çocuk kendini suçlu hissediyormuş işte. Başka ne olabilir ki. Okul çıkışında beraber güzel bir filme girdik. Gözlerinin sürekli üstümde olduğunu hissedebiliyordum. Dönüp filmi mi yoksa beni mi izleyeceğini sordum. Çok utandı. Bir anda "Tabii ki filmi" diye bakış attı. Kıpkırmızı oldu. Önüme dönüp duyamayacağı şekilde gülmeye başladım. Film bitiminde dışarı çıktıktan sonra beni eve bırakacağını söyledi. İlk önce kabul etmedim. Bir kaç defa daha ısrar etmesinden sonra kabul ettim. Eve yaklaştığımız sırada kolumdan tutup bugünün çok güzel geçtiğini asla unutmayacağını söyledi. Sonra elini elime yaklaştırıp sıkıca tuttu. Ne yapacağımı bilemedim, sanki donup kalmıştım. Gözlerini gözlerime dikip benden çok hoşlandığını söyleyip koşarak uzaklaştı. Arkasından bile bakamadım. Şaşkınlıktan belkide 5 dakika boyunca yerimden kımıldayamamıştım. O sırada beni almaya bu kezde Helena gelmiş. Lanet olsun. Bugün buluşacaktık. Unutmuşum. Çabuk olmamı söyleyince koşar adımlarla onun arkasından yürümeye başladım. Acaba bugün neler olucaktı. Daha fazla ne olabilirdi ki Scoot'tan sonra? Yeniden aynı odada toplandık hepimiz ve Erica konuşmaya başladı:
"Yeniden selam Jenna. Seninle tekrardan görüşeceğimizi söylemiştim. Yoksa sen buna inanmadın mı? Her neyse bugün senin güçlerini ve olağanüstü vampirliğini açığa çıkarıcaz. Kendini hazır hissettiğinde başlayabiliriz."
Bir an için düşündüm. Acaba ne yapmalıyım diye. Sonra eğer böyle bir gücüm varsa neden ona sahip olmayayım ki. Bu bana Tanrının hediyesi. Kendimden emin bir şekilde kafamı hazırım anlamında salladım. Hemen bir sandalye ve masa getirdiler. Üstüne bir kağıt kalem ve silgi koydular. Gözlerimi kapatmamı anlatacaklarının resmini çizmemi istedi Helena. Ve başladı:
-Kocaman bir salondasın. Belkide şehrin en büyük ve en karanlık salonu. Peşinde seni takip eden birileri var. Güçlerinin farkındasın ama belkide o korkuyla kullanamayacaksın. Artık daha fazla kaçamazdın.  O yüzden durdun. Sana doğru gelen adını bilmediğin varlığa karşı koymaya karar verdin. Derin bir nefes aldın ve güçlerini açığa çıkarmaya başladın. Başarıyordun. Kendini ona karşı koruyabiliyordun... " dedikten sonra sözünü tamamlayamadan aniden uyandım. Nefes alıp verişim çok hızlanmıştı. Kontrol altına almam gerekiyordu.  Aklıma masanün üstünde duran kağıt geldi. Herşeyi çizmiştim. Ama bu nasıl olabilirdi? Benim resmim berbattı. Anladım ki güçlerim gerçektende var.  Resmin ortasında duran kendime baktım. Dişlerimi tırnaklarımı o sinirli bakışımı ve ellerimin etrafındaki sihirleri. Bunların hepsi bana aitti. Isaac bana bu sadece başlangıç dedi. Yarın yeniden bulunacaklarını ve testlere devam edeceklerini gece yatarken bunları düşünüp konsantre olmam gerektiğini söyledi. Tamam haberleşiriz diyerek hızla oradan uzaklaştım. Eve yaklaştığım sırada Scoot'ı beni beklerken gördüm. Hiç birşey olmamış gibi davranmaya larat verdim. Zaten o da bu şekilde davranıyordu. Selamlaşıp hiç birşey söylemeden eve girdim. Camdan baktığımda onu göremedim. Gitmişti. Bir an için pişman oldum. Belkide özür dileyecekti. Yarın konuşmaya karar verdim. Kesinlikle konuşucaktım onunla. Özür dilemeliydim.

VAMPİRİN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin