Bridget:Sen ne zaman geldin John.
Harry:John mu?
John: Biraz önce.
Harry o sırada arkasına döndü ve John'la göz göze geldiler.
Harry: A meraba John ben de Bridget'ı evine bırakacaktım şimdi.
John:Ah hayır sen gidebilirsin.ben bırakırım onu eve.seninle de sonra görüşücez.
Harry: görùşelim bakalım.
Bridget:Görüşmek mi? Görüşmek derken?
John: Hiç yok bir şey hayatım sonra görüşürüz dedim sadece.
Biz John'la konuştuğumuz sırada Harry gitti.biz de konuşmaya devam ettik.her şeyi duydu mu acaba.
Bridget: Hmm anladım.sen onun dediklerini duydun mu?
John: Ah ne yazık ki evet.Onun nasıl bir kalleş olduğunu şimdi daha iyi anladım.O senden çok hoşlanıyo ve bu yüzden bana iftira atıyo bu inanılmaz.
Bridget:Yani o yalan mı söylüyordu?
John: Tabiki sevgilim yoksa sen ona inandın mı?
Bridget:Şey hayır tabiki. Bu arada ben teklifini henüz kabul etmemiştim.
John:Ah hayatım yapma böyle.kabul et artık bir ay oldu.
Bridget: Ah peki öyle olsun.
John: İşte benim sevgilim!
Dedi ve bana sıkıca sarılıp yanağıma bir öpücük kondurdu.Tabi sonra ben utandım falan.hemen konuyu değiştirdim.
Bridget: Ben artık eve gideyim geç oldu.
John:Tamam hadi ben seni bırakayım o zaman.
Bridget:Tamam o zaman hadi.
Ev zaten çok yakın olduğu için çok geçmeden eve vardık.
Bridget:İçeri gelmek ister misin hem bi kahve içeriz hem de annemle tanışırsın.
John:Ben rahatsız etmiyim sizi şimdi.
Bridget:Yok canım ne rahatsız etmesi sen benim sevgilimsin.
John:Sahi öyleyim di mi peki madem geleyim o zaman.
Beraber içeri girdik ve...
Bridget:Vas happening!!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Broken
RandomMerhaba bu benim 7. sınıfta not defterine yazdığım kısa bir hikaye bölümleri de o nedenle kısa.bir süre sonra derslerden dolayı yazmaya pek fırsat bulamadığım için hikayeyi bitirmiştim şimdi bunu sizinle paylaşmaya karar verdim devam etmemi istersen...