15:01
Blonde: Gidiyor musun?
Yeollie: Yarın yola çıkıcam.
Blonde: Hazır mısın?
Yeollie: Bilmiyorum. Bulunduğum yere çok alıştım.
Blonde: Ama gideceğin yer evin.
Yeollie: Evim olduğundan emin değilim artık oranın.
15:02
Blonde: Nasıl yani?
Yeollie: Ben... çok uzak kaldım. Herkes yabancı gibi geliyor bana artık. Arkadaşlarımla eskiden konuştuğum şeyler vardı ancak şimdi takip edemiyorum hayatlarını. Araya çok fazla zaman girdi.
Blonde: Böylesi daha iyi değil mi?
Blonde: Birbirinizi özlediniz.
15:03
Blonde: Bazen yakın arkadaşlar yan yana gelince sıkılır. Konuşacak konu bulamazlar.
Blonde: Ama senin onlarla paylaşacak o kadar çok şeyin var ki! Keza onların da öyle.
Blonde: Bu yüzden dert etme bunları kendine.
15:07
Yeollie: Sen
Yeollie: Neden
Yeollie: Bu
Yeollie: Kadar
Yeollie: Mükemmelsin?
Blonde: Yalnız utandım şu an >.<
15:08
Blonde: Sadece içimden gelenleri söylüyorum.
Yeollie: Ama beni iyileştiriyorsun. Bunu farkında değil misin?
Blonde: Bir şey yaptığım yok Yeol.
Blonde: Dediklerimi yorumlayan sensin.
15:09
Yeollie: İnsan görmediği birine aşık olabiliyormuş demek ki.
Blonde: Bu ne demek?
Blonde: Sen?
Blonde: Benden?
Yeollie: Beni bekle küçük sarışın. Senin için döneceğim.
Blonde: KÜÇÜK OLDUĞUMU KİM SÖYLEDİ AQ?
-Azra
Uzun zaman sonra texting okumanın verdiği aşkla, geri döndüm. Ah... Bugün siftahı doktor Do'yla açsam da Blonde'a bölüm atmasam olmazdı di mi? ^^
