Minik Bir Çeviri

43 3 0
                                    


                    Sıradan bir akşamdı yağmur damlaları ayın kasvetli ve hüzünlü suratını çize çize yere düşüyordu. Biraz sonra ay, bu damlalardan kurtulmak için gölgeli bulutların ardına saklanacaktı. Kediler bu seyrek damlalardansıkılmış bir şekilde, yeni bir parça yemek bulma umuduyla çöpleri karıştırıyordu.



O ise; her zamanki gibi evinde oturuyordu. İşinin verdiği yorgunluk umurunda değildi çünkü; en sevdiği klasik müzik parçasını dinliyordu. Bu parça; onun hayatı boyunca hissettiği tüm duygulara hitap ediyordu. Belki binlerce kez dinlemişti ve bir o kadar daha dinleyecekti, o yüzden her bir notayı tek tek biliyor ve takip ediyordu. Yalnız bir fark vardı. Bu şarkı, 'o şarkı' değildi. Evet, bir nota farklıydı Daha dikkatle dinledi, şarkı değişmeye başladı artık fark sadece bir nota değildi, bambaşka bir parçaydı bu çalan. Ve bu, 'o sevdiği' şarkının sadece hüzün, karamsarlık ve korku bölümüne hitap eden yeni bir besteydi. Notaların dizilişi, git gide daha korkunç bir hal alıyordu. Sesin şiddeti artıyordu, tabii O'nun damarlarındaki adrenalin de... Heyecanı korkuya dönüşüyordu. Evinin duvarlarından ayak sesleri gelmeye başladı. Hırıltılar duyuyordu. Salondan dehşetle fırladı, önünde uzanan, O'na korkunç derecede kin duyan, karanlık koridora ürkerek baktı. Bir anda ileri atılarak hızla ilerledi. Kendini tetikte tutmaya çalışıyordu olası bir saldırıya karşı. Karanlıktan O'na doğru uzanan görünmez ellerin arasından geçti, bu ellerin kinini, yine kendilerine bıraktı. Tökezledi ve yere düştü, kendini yerde, mutfağa doğru sürünürken buldu. Duvarlarda artık sadece sesler yoktu, gölgeler de onlara eşlik ediyordu. Bu gölgeler garip bir şekilde dans ediyor, görünmeyen ellerin gölgeleri ise; duvardan ona doğru uzanıyordu. O, artık elinde bir bıçağın olduğunu fark etti. Dayanamadı gölgelerin ve seslerin senfonisine, bir kesik darbesiyle başarılı ve monoton hayatına son verdi.

yağmur yağıyordu Ay, sevimsiz ve somurtkan suratını aç kedilere gösteriyordu. Damlalar sinsice kedileri dövüyordu. O'nun ölümünden ne ayın, ne kedilerin ne de yağmurun haberi vardı.



Bir Küçük KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin