BÖLÜM 5: Mete'yle Yemek

24 4 2
                                    

Yemek akşam olacağı için geç kalkarım diye düşünüyordum ama sonra yatakta dönüp dönüp durdum en son sıkıntıdan kalktım ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum ama olmuyor bir bunu bir onu diyorum en son siyah rengin üzerine beyaz puantili elbisemi ayağımada siyah babetlerimi giymeye karar verdim. Makyaj konusunda kararsızdım. Anneme bu tür şeyleri anlayabiliyorum çünkü artık küçük bir çocuk değilim ve saçma sapan şeyler değil bunlar. Gitmeme izin verdi annem evet dediyse babama söylenecek söz kalmaz bizim evde... Anneme makyaj yapma konusunda sorular sordum annem sadece rimel ve biraz olmak şartıyla ruj sürmeme izin verdi. Tabi makyaj malzemem olmadığı için anneminkilerle yetindim. Saat gittikçe yaklaşıyor benim heyecanım ikiye katlanıyordu. Giyindim hazırladım saçımı hafiften dalgalı yaptım çok güzel durdu ve ben beklemeye başladım. Bekledim bekledim bekledim... ama ne gelen var,ne beni arayan artık sıkılmaya başlamıştım saat 9 olmuş ve ben hala onu bekliyorum halbuki beni saat 7 de alacaktı. Annem sorular soruyor ben sıkılmaya başlıyorum derken sinirlenip odama çıktım. Annem arkamdan gelmeyi düşünmüştü ama benim nefret ettiğimi bildiği için böyle davranmadı. Saat 9.30 olmuş ve hava kararmıştı. Annem artık kıyafetlerimi çıkarmanı istiyor ben inatla geleceğine inanıyordum. Odamda kitap okudum okudum ve kitap okurken pencereden birisi gözüme ilişti bu Mete ve bana aşağı gel diyordu. Ben üstümü iyi ki çıkarmamışım ve bir hışımla aşağı indim anneme gideceğimi söyledim arkamdan bana bir şeyler söylüyordu kimin umrunda ! Aşağı indim hiçbir şey demedim. Sadece gözlerinin içine baktım. "Mete neden geç geldin?" Dedim. Mete bana sadece sessiz olmamı istedi. Yürümeye başladık bir ara ellerimiz birbirine deymişti ben aniden elimi çektim sonrası pişmanlık Mete bana "utanıyor musun?" Ben "saçmalama bi de senden..." harbiki biraz çekiniyordum ama geç gelmesi konusunda sinirliydim. Hava soğumaya başlamıştı evden birden çıkınca ne telefon ne mont hiç bir şey alamamıştım. Üşüdüğüm için kollarımı birbirime sandım. Mete bunu fark etmiş olmalı ki bana "montumu vereyim mi?" Dedi. Ben hırçın kız Sinem "gerek yok" dedim. Yürümeye başladık. Bir süre sonra ben bir şey demeden benim üzerime montunu koydu. Yüzüne baktım yürümeye devam ediyordu. Sesimi çıkaramadım tabii... farkında olmadan çıkmaz bir sokağa girmiştik ve sonra...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYATIN ANLAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin