Bir Yılbaşı Mucizesi

"Ben Kimim? Sen Kimsin?"

Bölüm Şarkısı: f(x) - Wish List

Part - 2

"Ben kimim? Sen kimsin?"

Uyandığında başında keskin bir ağrı hissetti. Elleriyle başını ovarken bir yandan da bulanık görüşünü yok etmek istercesine bir kaç kez gözlerini kırptı. Görüntü netleştiğinde fark ettiği ilk şey tam karşısında olan ve yere kadar uzanan pencereden yağan karın görüntüsü oldu. Karın oldukça yumuşak yağışı ile bazı taneler cama yapışıyor ve yavaşça su damlacıklarına dönüşüyorlardı.

Bir kaç dakika karı izledikten sonra içinde bulunduğu odayı incelemeye başladı. Kırmızı mobilyalar ve altın sarısı süslerler benzenmiş bu oda kesinlikle onun odası değildi. Bakışları aşağıyla ellerine kaydığında üzerindeki kırmızı-yeşil kareleri pijamaları gördü. Etrafta kendi kıyafetlerini aradı ama oda da kıyafetlerinden iz yoktu.

Tüm bunların dışında Em'in buraya nasıl geldiği ve ya ne zaman geldiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Alkol almış olamazdı. Almış olmayı isterdi ancak Amerika'nın müthiş yasaları gereğince 21 yaşını geçmeden alkol içemezdi.

Peki buraya nasıl gelmişti? Hatırlamaya çalışıyorduk fakat sanki her hatırlamaya çalıştığında onu durdurmak istermiş gibi başına feci bir ağrı saplanıyordu. Hatırlayabildiği tek görüntü yerde yattığı ve hemen yanı başındaki kar küresiydi. Kar küresi demişken o neredeydi?

Bu kadar çok şeyi düşünmek sıkıcı ve yorucuydu. Nerede olduğunu bilmese de sıcak ve güvenli bir yerdeydi. 'Bu şu anlık yeterli' diye düşündü ve pencereye doğru gitti. İstediği tek şey hiç bir şey düşünmeden şey yağan karı yakından izlemekti.

Dikkatini kardan çektiğinde pencereden kendisine yansıyan mor bir şeyler gördü. Daha da dikkatli baktığında bunun saçı olduğunu anladı. 'Hayır, hayır olamaz' diye mırıldanarak at kuyruğu yapılmış olan saçlarını açıp bir kısmını eline aldı ve aldığı hızla geri bıraktı. Gerçekten de onun saçıydı ve daha kötüsü mordu!

Gerçekliğine hala inanamıyordu. Onun saçları nasıl mor olabilirdi? Odanın köşesindeki aynaya koştu. Bu seferse onu çok daha büyük bir şok bekliyordu. Değişen tek şey saçları değildi. Gözleri, dudakları, burnu, boyu, kilosu baştan aşağı bu aynada gördüğü kız kendisi değildi. O güzel sarı uzun saçları, açık kahve rengi gözleri, ortalama boyu ve kilosu olan bir kızken şimdi aynada gördüğü kız saçlarının yarısı kazıtılmış, aynı şekilde mora boyanmış, yüzünde envayi çeşit piercing olan, aşırı uzun ve hastalık yaratacak derecede zayıf bir kızdı.

Aynada kendisini incelerken "Sen kimsin?" diye fısıldadı dehşet dolu bir ses tonuyla. "Dışarı çıkmalı ve bu saçmalığa bir açıklama bulmalıyım." dedi. Kapıdan tam çıkacakken üzerinde pijamaların olduğunu fark etti ve odaya geri döndü. Dolapta o kadar çok giyecek şey vardı ki ömrü boyunca kazandığı tüm parayı kıyafete yatırsa bu kadar kıyafeti olamazdı.

Balıkçı yaka olmasına karşın omuz ve göğüsleri arasında dekoltesi olan kolsuz yeşil-siyah kareli kısa elbiseyi giydi ve siyah postalları da ayağına geçirdikten sonra odadan çıktı. Odadan çıkmasıyla kızıl saçlı bir adamla burun burna geldi.

Tam konuşacakken adam onu susturup kendi konuşmaya başladı. "Roxy neredesin sen? Bu akşam konserin var ve sen bu saate kadar ne yaptın? Ben söyleyeyim hiç bir şey! Şimdi doğrudan provaya gidiyorsun!" diyerek Em'i pardon Roxy'i çekiştirmeye başlamıştı.

Prova yapacakları alana geldiklerinde Em kapıdaki "Black Wings" yazısını görünce anlamıştı. Tabi ya Roxy! Black Wings grubunun solisti Roxy! En büyük hayranı olduğu şarkıcı olan Roxy! Nasıl oldu bilmiyordu ama şu an da o Roxy'di.