1-EVE VEDA

110 6 9
                                    

Multi: DURU

Valizlerimi, yıllarını geçirdiğim devasa -güzel- evimizin dışına çıkarırken güneşten bir kez daha -şu anson ay içerisinde milyon kez etmiş olmama rağmen- nefret ettim. Tamam ,kendimi beğenmiş veya zengin olduğum -ki şu an değilim- için şimartılmam yüzünden de değil ama ben bu kadar üzgünden , güneşin salak gibi parlaması çok sinirimi bozdu!

-Canım hadi artık geç kalıyoruz. Baban eve varmıştır bile!

Annem arabadan sesleniyordu.

-Tamam canım geliyorum.
Annemi çok severdim. Canım benim. Gülümsemesi bile yeterdi içimi ısıtmak için ama gerçekten şu an morelim çok bozuk. Hizmetçinizi valizlerimizi taşıması için çağırdım. Tabi evimizle birlikte hizmetçilerimizi de kaybettik ama Ayşe Hanım bizim dostumuz gibiydi, ailem dışında bir tek onu severdim.
Üç tane valizin vardı. Bir tanesinde sadece yazılarım, tasarımlarım ve kitaplarım vardı. Ayşe Hanıma da yüzümde yalandan bir gülümsemeyle sarıldıktan sonra arabaya doğru yürüdüm. O sırda arkasında hizmetçileriyle ve sekiz valiziyle Ece göründü.

_Yok artık, bunlar ne böyle Ece?
_Ne var canım bir kaç parça eşya. Hem nereye gideceğimiz belli mi? Belki mağaza bile yoktur. Ne giyeriz o zaman biz?
-Ece!
-Tamam, tamam . Sadece kıyafetlerim benim her şeyim. Hadi bozma moralini. Evet bu kötü bir durum olabilr ama ben yanındayım. Hem bu valizlerde morelimizi düzeltmek için gereken her şey var.
Ece bunu derken son cümlelerini sırıtarak demişti . Ya bu kızın moreli hiç bozulmaz mı? Neredeyse 6 yaşından beri arkadaştık , tabi kuzen olduğumuzdan da olabilir. Ama 14 senedir, ben bu kızın hiç üzüldüğünü, hiç depresyona girdiğini görmedim. Dışardan "olgunlaşmamış bir kız" imajı çizsede güçlü biri. "Peki" dedim. Yine kısa kestim tabi. O 8 valizi de bizimkilerle birlikte -nasıl sığdırdılarsa- koydular ve yola çıktık.
Ece telefonla uğraşıyordu.arabaya sessizlik hakimdi. Camı biraz açtım. Soluk mavi gökyüzü yolun sağ ve sol tarafından , koyu yeşil çam ağaçları yüzünden görünmüyor, sadece önümüze baktığımızda kendini gösteriyordu. Temiz havayı içime çekerken, içimde bir yerler cız etti. Eskileri düşünmeye başladım. Bu huzurlu ortam resmen uyuşturucu etkisi veriyordu. Acaba oraya uyum sağlayabilecek miydik? Ya da, sağlayabilecek miydim? Sonra da koyu renkli çam ağaçlarına bakarak tatlı bir uykunun kollarına bıraktım kendimi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KazaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin