KARANLIK
Adrian elindeki kalemi masaya bıraktı.Ahşap zemin üzerindeki takırtısı kulağa hoş bir melodi gibi gelmişti.Hafifçe sırıttı ve sandalyesini gürültüyle geri çekerek masadan kalktı.
Dün akşamki yemeği yakmıştı.Bu yüzden mutfak berbat kokuyordu.Ama hiçbir şey yemek yemesine engel değildi.
'Sabahtan beri açım.' diye mırıldanırken bir yandan da mutfak dolabındaki tek tavayı arıyordu.
Eline değen teflon kısım birden ürpermesine neden olsa da ocağı yaktı ve tavayı üzerine yerleştirdi.
Ne yiyecekti ? Buzdolabında sadece birkaç hamburger köftesi vardı.Onun dışında,hiç
Zaten parasını rahatça harcayacağı bir kimsesi yoktu.Ne bir ailesi ne de bir arkadaşı.
Her neyse.
Buzdolabının kapağını kapattı ve tekrar odasına döndü.
Eskilikten yayları yıpranmış koltuğa otururken kırmızı kaplı defteini özlediğini hissetti.Onu karalamak,yine kırmızı kalemiyle koca çarpılar atmak istiyordu.
Derin bir nefes aldı ve gülümsedi.
Bu yeni bir av demekti.