Multi :yeşim ılgaz
Ömür mertoğlu
Sabah hazırlanıp burakın odasına girdim çalışma masasında oturmuş bir fotografa bakıyordu yeni uyandığı dağınık saçlarından belliydi üstü tşortüz bir şekilde ruhsuzdu sanki
"Burak " dedim yaklaşarak
Elindeki fotoğrafı direk çalışma masasının çekmecesine tıkıp kafasını kaldırdı gözleri kıp kırmızı olmuştu yaşlı yaşlıydı o gözleri
"Efendim abla " dedi burak
Önüne diz çoküp ellerimi diz kapaklarına koydum
"Bebeğim neyin var senin " dedim
"Boş ver be abla " dedi burak
"Hayatım bana söyle belki yardımcı olabilceğim birşeydir " dedim
"Abla naparsam yapayım beni affedersin demi " dedi burak
"Affederim ablacım tabiki sen benim hayatımsın " dedim
"Bu sözde kalmaz demi ömür sultan " dedi burak gülümsüyordu
"Kalmaz canımın içi " dedim
Ellerini dizlerinden çekip ayağa kalktım yüzünü avuçlarımın arasına alıp gözlerine baktım
"Naparsan yap ben senin hep yanındayım hiç bir zaman sana sırtımı dönmicem bir abla küçük kardeşini sile bilirmi " dedim
"Seni çok seviyorum " dedi burak
"Bende seni çok seviyorum " dedim gülümsiyerek
'Oğluşum' diye gelen ses ile arkamıza döndük annem elindeki ballı süt ile kapıdan içeri giriyordu
"Hadi ama melek sultan ciddimisin " dedi burak
"Gerçekten anne inanamıyorum " dedim kahkağa atarken
"Kız gülme çocuk kaç gündür bişey yemiyor zayıfladı valla iç oğlum şunu " dedi annem
Burağın ağzına bardağı tıkarken bir yandanda üstüne döküyordu direk elinden bardağı alıp masaya bıraktım
"Hadi melek hanım ben sizi hastaneye bırakıyım burak içer sütünü çocukmu o 18 yaşında " dedim bir yandanda annemi çekiştiriyordum
"Evet anne içiyorum şimdi hadi hanımlar çıkın dişarı duşa giricem " dedi burak
Annemle evin kapısından çıkıp arabaya doğru yürüdük şöfer kapıyı acıp annemde bende bindik
"Ahmet bey ilk şirkete gidelim " dedi annem ahmet amcaya bakarken
"Anne sen geç kalırsın sorun değil ben geçerim ordan " dedim
"Olmaz ahmet bey ilk şirkete gidelim " dedi annem
Oflayıp camdan dişarı izlemeye başladım
-------------
Şirkete geldiğim gibi odama daldım yeşimde arkamdan içeri daldı elindeki kahvenin birisini bana uzatarak
"Al bakalım davetyeyi hazırladim mankenler lansmandan bir gün önce burda olurla "dedi yeşim
"Olmaz mankenler yarın burda olsunlar yeşim kıyafetlerin hepsinin denenmesi gerkiyor ya üstlerine oturmassa düşünemiyorum bille " dedim
"Ömür sakin olabilirmisin lütfen bir nefes al " dedi yeşim
"Tamam sakinim ara yarın yolasınlar " dedim
"Tamam arıyorum şimdi " dedi yeşim
Elindeki telefonla biraz uğraştıktan sonra kulagğına götürdü camdan dişarı bakarken konuşmaya başladı kapı çalınca gir komutumla içeri selen girdi suratı asıktı kafamı noldu derecesinde saladım dudaktarını oynatarak 'kötü' dedi yeşim telefonunu kapatarak bize döndü
"Yarın geliyolar " dedi yeşim
"Bırak şimdi onu daha büyük bir sorunumuz var " dedi selen
"Neymiş sorunumuz " dedim
"Seçtiğin mekanların sahipleri anlaşmayı def etmişler " dedi selen
Yeşimle gözlerimizi pörtletip 'ne' niye bagırdık
"Nasıl olur bu " dedim
"Sadece tek bir yer anlaşma üzerinde durabilir " selen
"Neresiymiş orası " dedi yeşim
"Soykan oteler grubu " dedi selen
"Of allahım otellerin balo solonlarını katoloklarını getirin bana anlaşma için ben şahsen görüşmek istiyorum " dedim
"Tamam ben karolokları getiriyim" dedi selen
"Bekliyorum yeşim sende mankenlerle ilgilen lütfen bir aksilik çıkmasın " dedim
"Tamam sakin ol kahve yoluyorum sana " dedi yeşim
Yeşim odadan çıkınca bende kafamı ellerimin arasına alarak düşünmeye başladım neden hep aynısı oluyor selen elindeki karolokları masaya bırakıp çıktı ardından sekreter elindeki kahveyi masaya bırakarak çıktı kahveden bir yudum alarak kotoloklara bakmaya başladım aslında bebekteki otelin bolo solonu harikaydı zaten başka çaren yoktu