Yıllarımı verdiğim insan, güven diyebileceğiniz ama asla güven kelimesinin yetmeyeceği bir bağlılıkla bağlı olduğum kişinin beni gözünü kırpmadan bırakıp gitmesiydi sonun başlangıcı. Yılların verdiği güven yetmiyor bazen ve gidişin önüne hiçbir şey engel olamıyor. Onun artık yok olduğu hissi nasıl ifade edilebilir ki, sanki içim artık boş gibiydi. Sanki ruhum bedenimde değil onunla, beraber tüm varlığımla beraber gitmişti. Boğuluyordum gidecek bir yer bulamıyor çıktığım her yola artık amaçsızca çıkıyordum. Saatlerce yürüyor ama nereye gittiğimi bilmiyordum. Yaşadığı yer bana uzaktı bu yüzden onu görebileceğim yerler yoktu, kızgınlığımdan dolayı da yanına gidemiyordum. Bir yol arıyor ama sürekli yolu ararken kayboluyordum. Kendimi sürekli ona mesaj atarken buluyordum. Beni takmayışı içimde yaralara sebep oluyor acizlikten tartışmaya giriyordum. Her tartışma sonrası söz veriyordum kendime bir daha mesaj atmayacaktım. Böylelikle gerçekten bensiz kalabileceğini öğrenebilecektim. Ama atmıyordu... Her seferinde tekrar yazıyor tekrar söz veriyordum.
Onun bana acıması için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Ama acımıyordu ben bunu her hissettiğimde bana sıktığı bir kurşunu daha çıkarmaya çalışıyordum göğsümün solundan. Acıyordu canım... Hissizleşmeye başlamaktan korkuyordum ama bir yandan da artık ne onu nede bir başkasını hissetmeyi istemiyordum. Çoğu zaman dalıp gidiyordum. Onunla geçirdiğimiz günler sanki ölecekmişim gibi gözlerimin önünden sürekli akıp gidiyordu. Ama ölemiyordum, ölmüyordum. Karar vermiştim onu unutacaktım unutmak için her şeyi yapacaktım. Bunu söyleyip duruyordum ama ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sonunda başka insanlarla konuşmaya başladım. Arkadaşlarımla beraber olmaya dikkat ediyordum. O yokmuş gibi davranıyordum. Gün içinde kahkahalar atıyor insanlara gülücükler saçıyordum. Başkalarıyla öpüşüyor başkalarına dokunuyordum. Artık son konuştuğum insan o olmuyordu. Günaydın mesajlarını artık ondan almıyor hatta birden fazla kişiden mesajlar alıyordum. Yaptığım her şeyin onun yüzünden olduğunu bilmesi için yaparken onun görmesini sağlıyordum. Görüyordu üzülüyordu, iki buçuk yılı bir çırpıda nasıl çöpe attığını düşünmeye başlamıştı artık. Ona olan özlemimin yerine artık sinirim kalmış gibiydi sanki. Aklıma gelmiyordu çünkü onun yerine bir şeyler koyabilmiştim. Onu seviyordum bunu biliyordum ama onca yılınızı verdiğiniz insanın sizi bırakması sızı kırıyor hatta parçalara ayırıyordu ve benimde hissettiğim bu hüznün kızgınlığa dönüşmesiydi. Umursamıyordum, artık ben değil o mesaj bekliyordu. Artık ben değil o dönmemi umut ediyordu. Üç ay kadar bu böyle devam etti. Başka insanlarla olmak onun yerini doldurmuştu ama gene de onunla konuşmaya devam ettim sonuçta yıllarımı verdiğim biriydi. Hatta dürüst olmak gerekirse sonunda ona dönmeyi bile düşünüyordum, çünkü başka birini sevebileceğim düşüncesi aklımdan pek geçmiyordu.
Ama geçmeliydi...