MARGINAL PRINCE 3. BÖLÜM

225 22 11
                                    

MARGINAL PRINCE

3. BÖLÜM

YAZAN: DARKK SEHUN

"Sıkıldım. Sıkıldım! Sı-kıl-dım!"

Baekhyun ağaçların etrafında dönüp dururken ağzından çıkan tek kelime buydu. Henüz kamp alanına geleli bir saat kadar olmuştu ama hiper aktifliği yüzünden yerinde duramamaya başlamıştı bile. "Hadi ama bir şeyler yapalım kalkın!"

"Biz geldiğimizden beri çalıştığımızdan şuan yatıyor olabilir miyiz acaba?" Kyungsoo yere serdiği uyku tulumunun üzerine uzanmış gözleri kapalı bir şekilde dinleniyordu. "Ayrıca git başımdan! Uyuyamıyorum senin yüzünden."

Sabahın erken saatlerinde kalkmışlardı ve önce okula oradan da otobüsle kamp alanına gelmişlerdi. Her şeyin tamamen "kamp hissi" vermesi amaçlandığından çadırları, yemek için hazırlanacak olanları, ve ateşlerini herkes kendi grubuyla yakmıştı. Baekhyun ise pek bir şey anlamadığından ve neredeyse ormanı yakma tehlikesi geçirdiğinden onun bir şey yapmasına izin verilmemişti.

Baekhyun pes edercesine Soo'dan uzaklaşıp Xing'in yanına yaklaştı. Elini tutup çekmeye başladı. Ona nazını geçirebileceğini biliyordu. "Hadii Xiing. Biraz yürüyelim bari gerçekten çok sıkıldım. Çok değil on dakika! Hemen geliriz sonra da yemek yeriz. Söz çatalları unutmayacağım!"

Yixing onun bu çabasına kıkırdamadan edememişti. Yüzüne sevimli bir gülümseme yerleştirerek ona baktı. "Elbette gelirim. Ama bir şartım var." Parmağıyla minicik bir şeymiş gibi gösterirken Baekhyun umutla parlayan gözlerle ona baktı. Yixing'in aklında ise şuan ona her istediğini yaptırıp yaptıramayacağı vardı. Yine de aklının karışmasına izin vermeyecekti.

"Eğer Kyungsoo'yu da bizimle sadece yürümeye ikna edebilirsen seninle geleceğim Baekhyun-ah. Birimiz nereye hepimiz oraya." O kocaman gülümserken Baekhyun yılmışlıkla kendini geriye atıp çimlere yattı. Bazen 'Neden bu çocuklarla arkadaşım?!' Diye kendini sorguluyordu. Ama tabi sonra onların ailesi olduğu aklına geliyordu ve yüzünde sıcacık bir gülümseme oluşuyordu.

Bu sefer sürünerek tekrar Kyungsoo'ya gittiğinde Kyungsoo'nun dudaklarında hafif bir gülümseme vardı. Yixing'in söylediği hoşuna gitmişti. Baekhyun yavaşça yanına uzanıp kollarını beline doladığında alt dudağını ısırıp daha fazla gülmemeye çalıştı.

"Kyungsoo-ah. Lütfen lütfen sadece biraz yürüyelim bari. Beraber. Taşkınlık olmadan söz. Çatlayacağım burada. Arkadaşının fışkırdığını görmek istemezsin değil mi huh?"

Kyungsoo'nun eli tekrar Baekhyun'un kafasını bulduğunda diğeri acıyla inledi. "Aptal saptal konuşma Byun! Tamam tamam yürüyelim. Kalk hadi yapıştın üstüme." Onu ittirirken bir yandan da gülüyordu.

Baekhyun hızla kalktıktan sonra hemen yanlarında onları duyan Yixing de kalkmıştı. Soo çantadan bir hırka alıp ona attı. "Al şunu. İncecik giyinmişsin yine."

Yixing minnetle gülümseyip hemen giydi ve kamp alanının olduğu düzlükten çıkıp hafif bayır bir çimenliğe girdiler. Bir yandan konuşup bir yandan yürüyorlardı. Arada itişmeyi de ihmal etmiyorlardı tabi. Temiz dağ havası ciğerlerini açarken ayaklarının altındaki toprak bütün negatif enerjilerini ve yorgunluklarını alıyor, sürekli onları daha da yürümeye itiyordu. Sürekli konuştuklarından ise ne kadar yürüdüklerinin farkında değillerdi. Kendilerini toprak bir yolun üst kısmındaki ağaçlıkta bulduklarında hala yürümeye devam ediyorlardı ama o an olanların farkında değillerdi.

*** Kaderlerinin birleştiği noktayı geçtiklerini bilselerdi eğer.. belki geri dönmek isterlerdi. Ama artık bu imkansızdı. Marjinal Prens ve soydaşları sonunda asıl dünyalarına giriş yapmışlardı. Fakat çok ama çok yanlış bir yerden... ***

MARGINAL PRINCE // SULAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin