Savunma Mekanizması

162 11 11
                                    

Not: Merhaba sevgili okuyucular. Kısa bir hikayeyle karşınızdayım. Bu hikayenin bölümlerini kısa ve bölüm sayısını az tutmak istiyorum. Gerçi yazarken farkında olmadan uzun yazdığım oluyor ama sizi sıkmak ve hikayeyi uzatmak istemiyorum. Umarım beğenirsiniz. Küçük yıldıza dokunmayı unutmayın.

Size vücudumuzda bulunan mekanizmadan ilerleyerek bir olay anlatacağım. Hani birisi size bir şey yaptığında karşılık vermek için devreye giren mekanizma. İşte o mekanizmanın bir de duygusal olanı var. Çok sabırlı insanlar için bir şey diyemem.

İşte bu mekanizma bende biraz farklı işliyor.

Teknik olarak insanların çoğu karşıdaki kişi kendilerine nasıl davranırsa kendi de aynı şekilde davranır.
Yada kendisini kıran insanlara da soğuk ve itici davranır. Bunun gibi şeyler...

Bir zamanlar bende de öyleydi tabi.Daha sonra her şey gibi bu durum da değişti.

İlk olarak, eskiden yediğim dost kazıları sağolsun, güvensizlik oluşurken, üstüne bir de sevgi durumları eklenince her şey tepetaklak oldu. Ben ki hoşlantıdan ötesine inanmayan kız, birini sevince dengeler bozuldu tabii. Çocuğun da haberi yoktu. İstemedim. Sonra da kendi içimde bitirdim zaten. Yine konudan saptım mı ne?

Sevgim tamamen bittikten sonra ve yediğim dost kazılarının ardından yavaş yavaş herkesi tehdit olarak algılamaya başladım. Güvensizlik hat safhada. Bana hiçbir zararı olmayan insanları bile kendimden uzak tutmak da buna dahil. Savunma mekanizmam öyle bir bozulmuş ki, bana bir şey yapmayan insanları bile bir iletişimde bulunmadan kendimden uzaklaştırmya çalışıyorum. Bir yandan 'bu işin sonunda yalnız kalacağım kötü olacak' derken diğer bir yandan iç sesim 'fazla kırıldım bir daha kimseye beni kırması için izin vermeyeceğim' diyor. Çoğunlukla tam tersi oluyor ama neyse.

Lisede yine herkesi uzaklaştırma çabası var. Ama bir yandan huylu huyundan vazgeçmez işte, kendim gibi davrandığım için yani doğal olduğum için nereye dönsem insanlar var. Daha üçüncü haftadan birileri yanıma gelip geçen tenefüs gülüp konuştuğu insanın dedikodusunu yapıyor. O gidiyor bir başkası... Ne kadar soğuk olursam olayım herkes bir sır verme arkadaş olma çabasında.

Kendi işim başımdan aşkınken üstüne eklenen saçmalıklarla iyice daraldım ve kendi sırlarını anlattıkları gibi benimkileri de öğrenmeye çalışan arkadaşlarıma çok açık ve net bir şekilde söyledim.

"Kimseye güvenmiyorum. "

İşin garip kısmı verilen tepkilerdi. Hepsi sanki on yıllık arkadaşım gibi "Bana da mı?" gibisinden saçma sapan sorular sordular.

"Daha yeni tanıştık alınman çok saçma. Evet kimseye güvenmiyorum."

Bunun üzerine iyice bana yakın olmaya başladılar. Hoşlanmıyorum işte. Daha kimse gerçek yüzünü göstermeden kimlerin yapmacık olduklarını anlamıştım. Bir de hakları varmış gibi en yakın arkadaşımla aramızdaki ilişkiyi kıskananlar, benim arkadaşıma benden daha yakın olma çabaları... Biz orada yakın arkadaşımla, güvendiğim tek kişiyle özel bir konu hakkında sessizce konuşuyoruz, bizi görüyor, bir süre izliyor, sonra da konuşmanın ortasına pat diye dalıp kendi derdini, başından geçenleri, yedi yemeği, içtiği suyu, rüyasını, hiç tanımadığım insanları, bilmediğim kızların ne giydiğini vs. anlatmaya başlıyor. Aldığı kısa cevaplarla bile - bu arada gitsin diye bekliyoruz - gitmiyor. Dayanamayıp "Özel konuşuyoruz yanlız bırakır mısın?" dediğimizde son bir şey daha anlatacağım diyor ve ne kadar vaktimiz varsa hepsini çalıyor. İyi ki normal arkadaşlarım da var. İstisnalar da olmasa kafayı yiyeceğim. Yine konu sapıyor.

Bu insanların işleri güçleri yok mu?

Ama bence bazıları bilerek yapıyor.

Bu şekilde yapmacık olduktan sonra da klasik soruyu soruyorlar.

"Bana güvenmiyor musun? "
Bono govonmoyor moson?

Zaten savunma mekanizmam istem dışı olarak herkese çalışırken birde böyle yapmacık insanları uzak tutmak fazladan çalıştırıyor.

"Yapma, sevmiyorum, boşver, neyse, istemiyorum.." dediğim şeyleri inatla yapanlar var. Özellikle onlara hayranım. Nasıl bir gurur, nasıl bir yüzsüzlük var da kovulduğu veya istemediği yerde durabiliyorlar? Üstelik bu insanlar her yerde, sadece okulda değil.

Böyle insanlar yüzünden herkesten soğudum.

İnsanların en az yarısı böyleyken zavallı savunma mekanizmam ne yapsın?

İçim Kararır Ya ZamanlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin