Okul Günü

66 6 2
                                    

Yeni bölümü merak edenler voteleyin sizleri seviyorum :) :)

Ekin'i gördüğümde aşağıdaki mahallede oturduğunu ve çocukluk yapıp maç oynadığını düşündüm.Ne de olsa sevgilisiyle alışverişe çıkan biriydi.Alışveriş merkezinde söyledikleri aklıma gelince kafamdaki düşüncelerimin hepsini yüzüne söylemeye başladım.

-Ben mi senin fiziğinden hoşlanıyorum ? Sen kendini ne zannediyorsun ? Sen iki sokak ötede otururken ben şu gördüğün villada oturuyorum az bir düşün dediğimde umursamaz bakışlarını atarak gitti.İşte bu en sinir olduğum hareketti. Neden insanlar bazen bu kadar umursamaz oluyordu ki ?

******

- Derin kahvaltıya in geç kalacaksın.

Bana seslenen babamın sesini duyduğumda yüzümü yıkamak için kalktım aynaya baktığımda göz altı morluklarım iyice belirginleştiğini gördüm. Ne giyeceğimi kafamda hemen tasarladıktan hafif bir makyaj yaptım.Kot şortumu be beyaz bluzumu giyip hafif dağınık topuz yaptım..Aşağıya indiğimde dona kalmıştım.Babam ve annem masada oturmuş beni bekliyorlardı, ben bu manzarayı en son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyordum.Genelde annem ve babam erkenden kalkar ofislerine gidip orada kahvaltı yaparlardı.Yani bizim tam aile düzenimiz yoktu.Derin'in ailesi ile olan ilişkisini hep kıskanmışımdır.Ama bugün hep beraberdik işte.Çatalımı peynire taktığımda babam DERİN dedi.Önemli bir şey diyeceğini zannettim ama sadece bugün beni okula bırakacağını söyledi, nedenini öğrenmek istediğimi anlayınca okulun ilk günü ve bu senin için önemli seneye sınava gireceksin farkındasın de mi? Neden bu kadar sıkıyolardı ki sonuçta zengindik ve parayla istediğim üniversiteye gidebilirdim.Ama babam öyle düşünmüyordu bana hep hayatın benim gördüğüm gibi toz pembe olmadığı söylüyordu.Okula babam bırakmıştı.

*******

Tamam Aslı alt tarafı aynı sınıfta değiliz.Okulu alt üst etmeye gerek yok.Ama Aslı benden de şımarıktı.Aslıyı sakinleştirdikten sonra sınıfı doğru ilerledim.sınıfım 11/B idi.Sınıfta boş bir sıraya oturdum düşüncelere dalmışken 1 dakika sonra

-Yana kay diye biri söylenmişti.Sesin geldiği yöne baktım.Kim olsun EKİN 

_ayy Allahım yine mi sen ya ? İyide burası özel okul ne işi vardı burda ? Kafam çok karışmıştı.

-Hayırdır sınıfta başka boş yer mi yok ? 

-Çok mu mutlu oldun beni görünce? 

-Ya hiç sorma çok mutlu oldum. Burslu musun diye sorunca aklına bir şey gelmiş gibi evet dedi.Böyle konuşurken hoca sınıfa girdi iyi bir hocaya benziyordu.Klasik tanışma faslı bitince ders anlatmaya başladı hemde ilk gündü.Dersi dinlemiyordum hoca bunu fark edince tahtadaki soruyu çözmemi istedi.Hocaya baktığımda gayet ciddiydi.Ben DERİN KILIÇER okulun ilk günü ve yanımdaki ukalaya hiç rezil olmak istemezdim.Arkadaki kız beni dürtüp sorunun çözümünü yazıp bana verdi.Sırıta sırıta tahtaya çıkıp soruyu çözdüm.Zil çalmıştı. İçimden bir oh çekerek Aslı'nın sınıfına gittim.Aslı bir erkekle konuşuyordu.Selam diyerek yanlarına gittim.Bana arkası dönük olan çocuğu görünce 

-ANIL

-DERİN çocukluk arkadaşım daha doğrusu çocukluk aşkım.Küçükken hayallerimizi beraber kurardık.Aslı şaşkın bir şekilde bize bakıyordu.Çocukluk aşkı kelimesini tam olarak anlayınca neyse ben sizi yalnız bırakayım dedi.Anıl ise yanımızdaki Hande'yi takmayarak ellerini saçlarıma geçirip 

- ee nasılsın ? dedi.

- iyiyim diyerek gülümsedim.Zil çalınca yerimden kalktım. Anıl tenefüste yine gelmemi söyledi.Sınıfa tam girecekken arkamdan

-Bence hala hayallerimizi gerçekleştirebiliriz dedi. İşte buna kahkaha atmıştım.Sınıfa girdiğimde Ekin yerinde yoktu.Anıl yanıma birden oturup sevgilim beni aldatıyor heralde (!)

-İyide bunu bana niye anlatıyorsun? 

-Bilmiyorum sadece seni kendime yakın hissettim. Bu cümle karşısında bir şey diyememiştim.Ortam baya sessiz olmuştu.Sessiz ortamı edebiyat öğretmenimiz sınıfa girerek bozmuştu.İlk ders olduğu için bize kütüphaneyi gezdirecekti.

Kütüphaneye girdim baya büyüktü hani  filmlerinde olur ya büyük bir  kütüphane ve tozlu raflar tamda öyleydi.hoca zil çalınca çıkmamızı söyledi çünkü öğlen arası kütüphane kilitleniyormuş.Kütüphanede iki oda vardı.Sağ tarafta olan kapıya doğru ilerledim.Bu odada ilginç kitaplar vardı ama ben küçüklüğümden beri vampir kitaplarına hep ilgi duymuşumdur bunun için o bölüme doğru ilerledim.En üstteki rafta bir kitap gözüme çarptı almaya çalıştım.Parmak uçlarımda yükselip tekrar almayı denerken arkadan bir el kitabı alıp

-Bunu mu almayı istedin cüce kız ? Diyince dengemi kaybedip arkadaki kişinin kollarına düştüm.Gözlerimi kaldırıp bakınca  kahverenginin en güzel tonuyla ikinci kez tekrar karşılaştım.Evet doğru tahmin Ekin gözlerimin içine bakıyordu.sonunda gözlerimizi ayırmayı başardığımızda Ekin

-Güzel kitapmış alıyorum ben bunu dedi. Ver onu bana lütfen diyip şirince gülümsedim.Kitabı alıp bana uzattı tam alıyordum ki geri çekti. Kendimi yere yapışmış halde buldum bileğim çok acıyordu.Ekin bana dönüp hem sakar hemde gerizekalı bir kız diyip pis pis sırıttı.

-Ya gülme öyle bileğim çok acıyor.Ekin geri dönüp yanıma geldi.
-Nasılsın
Sence nasılım? Bileğim acıyor işte.Hemen bileğimi tutup ovalamaya başladı.Her ovalayışında biraz daha az acıyordu sanki etkisini hemen gösteren şu kremler gibiydi.Ya ben ne düşünüyordum böyle.Şimdi iyi misin diye sordu.Başımı sallayınca kitabı bana verip uzaklaşmaya başladı.Beni yerden kaldırmadan gidiyordu.

-Önce beni düşür sonra git ne öküzsün ya ! ama o beni hiç dinlememişti bile.Kapının tokmağını çevirip çıkacakken "s*ktir" diyince bir şeyin ters gittiğini anladım.









Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tükenmişliğin KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin