SİYAH KANATLAR

SİYAH KANATLAR 2

İyi okumalar.....

Uçağa bildiğimden beri ilk kez yüzünü dikkatlice izledim . Kahverengi gözleri , uzun siyah saçları ve keskin yüz hatları onu fazlasıyla yakışıklı kılıyordu. Gözlerimi vücudunda gezdirdim . Baştan aşağı siyah giyinmişti. Siyah tişörtun altında fazlasıyla kendini belli eden kasları onu daha da çekici kılıyordu. Hemen kendimi toparladım ve önüme döndüm . Yoksa ağzımın suları akıcaktı ki ben rezil olmak istemiyordum. Aşkın söylediğinde pekte dikkatli bakmamıştım . Ona bunun neresi yakışıklı dediğim için inşallah çarpılmam . Offf cidden fena yakışıklıydı. Ve ben bunu şimdi fark ediyorum. Hep böyle bir şeyleri geç farkedersem oohoo bir sürü şey kaybederim. Gerçekten neden onunla kavga ettim ki? Hayır . Ne kadar yakışıklı olursa olsun o gıcığın ve egoistin önde gideni . Salak. Aslında ben de öyle görünüyorum . Kabul ediyorum bir egom var ama onun kadar yok. Hem ben gıcık değilim. Kendine gel Dolunay . Gözlerimi öylesine baktığım kitaptan kaldırdım ve önce Aşkına baktım. Her zaman ki gibi yine internette takılıyordu . Bu sefer göz ucuyla yanımdaki Edis'e baktım . Yine mi telefon? Hiç sıkılmıyo mu ya? Gözlerimi baktığı telefona baktığım da birileriyle mesajlaştığını gördüm. Tekrar önüme döndüm ve kitabımı okumaya başladım .

Kitabımı kesintisiz okuduğum ve kitap sürükleyici olduğu için çabuk bitirdim. Tabi bunların yanında hızlı okumam da vardı.

Başımı sağa çevirdiğimde "Ahhh" sesi isteksizce çıktı . Boynum tutulmuş. Biraz masaj yapınca geçti. Tekrar sağıma baktım . Aşkın kulaklığını takmış gözleri kapalı bir şekilde şarkı dinliyordu. Uyumadığını ritim tuttuğu ayağından anlamıştım. Bu sefer sola döndüğümde Ediz 'in cama baktığını gördüm. Önüme dönüp telefonumu cebimden çıkarttım . Kitabı 5 saatte bitirmişim. Baya zaman geçmiş . Ediz'e baktığımda camdan dışarıyı izlemeye devam ettiğini gördüm. Bende kafamı biraz daha çevirdim ve camdan dışarıya bakmaya çalıştım. Tabi bu sırada onun üstüne gitmedim. Hala kendi izamda duruyorum. Hiçbir şey göremeyeceğimi anladım ve sessizce oflayarak önüme döndüm.

Uçaktan indiğim zaman ilk işim babama neden bana cam kenarından bilet almadığını soracaktım. Çıkardığım kulaklığımı tekrar taktım. Allahtan aç değilim bide karnımın uğuldamasıyla rezil olmak "özellikle Ediz'e rezil olmak "la uğraşamazdım . O 5 saat boyunca Aşkın 'ın bana aldığı eti brownileri yedim . 6 saat bitti geriye 7 saat kaldı. Offf 7 saat nasıl geçicek. Gözlerimde ağırlaşmaya başladı . Dinlediğim müziğin de biraz etkisi var . Bende uyumanın iyi bir fikir olacağını düşünüp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

- Dolunay . Dolunay . Kalk hadi.

Aşkın 'ın sesini duyunca yavaş yavaş gözlerimi açmaya çalıştım . Ama hemen pes ederek başımı Ediz' in omzuna daha da soktum.

Neee! Ediz 'in omzumu ? Gözlerimi hemen açtım . Ve hemen başımı Ediz 'in omzundan ayırdım . Şaşkınlığımı yok edip yüzümü ifadesiz tuttum. Gözlerimi Ediz 'e çevirdiğimde gözlerim kısıldı. Onun da bana sırıtarak baktığını gördüm. Ediz' e bakmayı kesip Aşkın 'a döndüm. Soru sorarcasına baktığım da " Uçağın inmesine bir saat kaldı. " diyince ağzımdan nerdeyse bir oha kaçacaktı. Ne yani 6 saat uyudum mu? Hem de Ediz'in omzunda. Ohaa.

Ben uzun yolculuklarda bu kadar uzun uyumam ki. Bi dakika birisi benim suyuma uyku ilacımı kattı yoksa . Ne diyorum ben yaa. Su hiç içmedim bile. Ne ilacı. Te Allah' ım kendi kendime konuşmaktan bi hal oldum.

"Tamam"dedim. Sesim yeni kalktığım için tıslıyarak çıkmıştı. Önüme döndüm ve telefonumun şifresini giricektim ki Aşkın kulağıma fısıldayarak"Sen uzun yolculuklarda bu kadar çok uyumazdın. " Soru sorar gibi söyleyen bu cümleye " Evet " dedim. Tekrar kulağıma yaklaşıp bu sefer daha sessizce :