- Benim ismimi nereden biliyorsun?
- Ian'ı tanıyor musun?
- Evet.
- Hep senden bahsediyor.
- Bana "ucube" diyorsa hiç şaşırmam .
- Hayır, senin güzel olduğunu düşünüyor .
Yanaklarımın kızardığını hissettim. Tabi ki ben ondan "o" şekilde hoşlanmıyorum. Anaokulundan beri onu tanıyorum . Abi-kardeş gibiyiz. Wren'in yüzünü baktım. Suratında şapşal bir sırıtış vardı.
- Sence bu çok mu komik? dedim alaycı bir ses tonuyla. Yüzüme bakıp daha çok gülümsedi . Zilin çalmasıyla karşılıklı sırıtışlarımız bitti.
- Kimya labaratuarı uzak mı?
- Ek binada? Koş !
Arkamızdan kaplan kovalıyormuş gibi koşmaya başladık. Kimya labaratuarının kapısı görünür olmuştu ki ayağım kırık bir fayansa takıldı ve yüz üstü yere düştüm . Wren koşmayı kesti ve yanıma gelip eğildi .
- Sen iyi misin?
- Beni bırak , sen kendini kurtar.
- Saççmalama , dedi ve kalkmama yardım etti. İlk önce sağ ayak sonra so-
- Aaaaahhhh
Sol ayağımın acısıyla tiz bir çığlık attım. Kimya sınıfının yanındaki Biyoloji sınıfından bir öğretmen çıktı ve yanımıza gelmeye başladı .
- Gerek yok Hocam , ben hallettim, dedi beni taşımaya hazırlanırken .
- Hayır Wren buna gerek yok.
- Tamam ama bari yardım etmeme izin ver , dedi ve belimden tuttu. Bende elimi omzuna attım ve sol ayağım yukarda, sağ ayağımda zıplayarak kimya sınıfına gitmeye başladık. Sınıfın kapısını 3 kere tıklattı. Hocanın "girin" komutunu alınca kapıyı açtı ve kapıda dikilmeye başladık.
- İzin verirseniz Daniella'yı revire götürebilir miyim?
- Tabi ki Wren . Bakıyorum da çok çabuk kaynaşmışsın , dedi Bay Flinn göz kırparak. Hoca bizi şey sandı... Wren kapıyı kapattı ve seke seke revire gitmeye başladık .
----------------------------------------------
- Buraya bastırınca acıyor mu?
Revir bileğimin kırık olabileceğini söylemiş ve durumum ciddi olduğu için ambulansla hastaneye göndermişti .
- Hem de çok , dedim çığlık armamak için suratımı ekşiyirken.
- Tamam . Röntgen filmlerin birazdan gelir . Eğer kırıksa bu gece sen ve erkek arkadaşının burada kalması gerekecek.
- Biz çıkmıyoruz , dedim suratımın kızarmasına engel olmaya çalışırken .
- Hıhı , eminim öyledir , dedi doktor alaycı bir ses tonuyla. Odaya bir hemşire girdi. Bir erkek hemşire ! Hemşire bana tuhaf bir bakış attı .
- Kaç yaşındasın Dani?
- 17
- Peki, ayağın iyileşince bir yerlere gitmek istermisin , dedi yakasındaki karttan adının Austin olduğunu öğrendiğim hemşire . Wren aniden ayağı fırladı ve Austin'i omzundan itekleyerek duvara yapıştırdı.
- Sen kendini ne sanıyorsun ?
- Sakin ol dostum sonuçta siz çıkmıyorsunuz değil mi?
- Evet, yani hayır, dedi üzgün bir sesle. Wren arkasını döndü ve bana baktı .
- Odadan çıkar mısın? dedim Austin'e neredeyse bağırarak . Austin odadan çıkınca Wren yanıma geldi ve tekrar oturduğu yere oturdu ve elimi tuttu.
- Teşekkür ederim.
Artık gözlerinin içi gülüyordu.