Küçük kedi çocuk appasının elinden tutuyordu. Ve gülümseyerek o gün okulda öğrendiklerini anlatıyordu arkadaşlarının komik şakalarını yemek yerken Yun'un üzerine döktüğünü ve daha bir sürü şeyi appasına anlatmaktan çekinmiyordu Kyungsoo yaşam doluydu ve appasını üzmüyordu dersek yalan olurdu Kyungsoo hiperaktif bir kedi çocuktu özel eğtim alarak biraz daha ağırbaşlı olmuştu.
Appası bugün onu servise yazdıracaktı yani öyle umuyordu.
Küçüğün elinden tutarak bugün onu parka götürdü ve mutlu oluşunu seyretti. Kyungsoo çok zekiydi ve kedi çocuk olduğu için çok çabuk gelişiyordu. Parkta en fazla yarım saat oynadılar ama o sırada onu izkeyenlerden haberleri yoktu ve gülüşmelerine devam ediyolardı.
Appası ona seslenip komut vermiş servise yazılmak için biraz olsun gecikmişlerdi ama sadece iki dakikanın zararı olmazdı değil mi?
Appasıyla parktan ayrıldıktan sadece on dakika sonra gelmişlerdi servis bürosunun önüne şanslıydılar ki işleri erken bitmiş ve eve erken dönüyorlardı.
"Evet efendim Kwan ve Kyungsoo servis bürosundan çıktılar ne yapalım?"
Arkadan çıkan kalın ve otoritel ses alayla söyledi.
"Siz benle dalga mı geçiyorsunuz?"
"H..ha..hayır efendim doğru zaman ne zaman onun için sordum y..yoksa neler yapacağımızı biliyorum"
Karşı taraftaki kişinin konuşmasından pek tatmin olmayan adam
"Bana Sehun'u ver ona
söyliyceklerim var."
"Hm hm" adam sanki görebikecekmiş gibi başıyla onaylayıp Sehun'a vermişti telefonu
"E..evet efendim ne yapmalıyım?"
"Oh Sehun senden Kwana zarar vermeni istemiyorum sadece o miniği bana getirmeni istiyorum anlaştık mı?"
"Peki efendim istediğiniz o kedi çocuğu size getiricem."
Adam telefondaki son cümleye yanıt vermeden telefonu kapatmış ve masadaki içeceğinden içerek içine sıcak bir yanmayla midesine yol almasına izin verişti.
*
"A..appa"
"Efendim Kyungsoo"
"K...ko....kor....korkuyorum."
"Neyden Kyungsoo korkulcak birşey yok"
"V..vay"
Kyungsoo korkmaya başladıktan kısa süre sonra konuşması değişirdi ve bu hiç iyiye işaret değildi. Appası dizlerinin üstüne çöküp onun biraz daha aşağısında dolmuş olan gözlerini fark etti ve eliyle yavaşça sildi miniğin gözyaşlarını ve dizlerinin üstüne otutturarak yanağına minik bir öpücük bıraktı ve kollarıyla sımsıkı sardı.
"Korkma miniğim"
Yere düşen berreyi tek eliyle aldı. Bir eliyle sardığı kolunu çözerek küçüğün beresini başına geçirdi ve kendi kuyruğunu onun beline sarıp bir kolunu iki bacağının altından eklem yerlerinden tuttu diğer koluylada sırtını tuttu ve göğüsüne yasladı uyuyan bedeni küçük olan sağ baş parmağını ağzına almış emiyordu.
Appası onun bu haline gülmeden edememişti.
"Vakti geldi Oh Sehun"
Sarışın olan arabadan inerken maskesini yüzüne geçirdi ve bu soğukta yürüyen bedene yaklaştı eter döktüğü pamuğu ağız burun hizzasına gelecek şekilde bastırıp kendine dayadı ve ikisinin düşmesini engelledi. Büyük beden kendinden geçince yavaşça onla çöktü ve soğuk betona yatırdı. Yerde yatan beden kendinden geçtiği için tutuşları gevşemiş elleri tutmuyordu küçük bedeni sıra küçüğe gelmişti o ise appasının göğüsüne iyice sinmişti.
