<<<Kai'nin bakış açısı>>>
Kris her ne kadar benim isteğim üzere babamdan intikam alıncak olsada Kwan bana çok yardım etmişti. Aslında ona ihanet ediyordum ama benimde canım yandı.
Aşağıdan gelen patırtılarla oraya doğru yürüdüm. Ve Kyungsoo'nun yara içinde ki bedeni saniyeler içinde beynime işlemişti.
Yere damlayan kanlar ve uzun bedenin kucağından taşıp sarkan bir kolu onun baygın olduğunu ve çok kan kaybettiğini belli ediyordu.
O an anladım ne kadar büyük hata yaptığımı ve onu bu işkenceden kurtarmak istedim çünkü ona aşık olmuştum.
Onu durdurmak için kolundan tuttum çünkü yeni bir oyun oynayacaktı ve yer değiştirip Kyungsoo'nun ölmesini sağlayacaktı.
"Dur!! Kris ben vazgeçtim intikam almak istemiyorum."
Bana verdiği tepki çok farklı olmuştu bense pişmanlığı iliklerime kadar yaşıyordum. Onu nereye götüreceğini biliyordum aynı yer ama tarif ettiği mekan farklı olacak silahla ateş edecekti ve gecikmelerini sağlayacaktı nasıl bir belaya bulaştım ben...
*
"Evet Jonghun tarif ettiğim yerdeyiz parayı çöp kutusunu yanına bırak ve uzaklaş anlaştık mı?"
"Oğlum nerde Kris onu bana vereceğini söylemiştin."
"Ah!! Oğlun demi onu unut "
Silah ile iki el ateş eden Kris büyük bir soğukkanlılıkla ordan uzaklaştı. Aslında Jonghun onu bulabilirdi silah tam yakınında patlamıştı ama bu park Kris'indi ve gizli bölümdeydi onu sadece Kai ve Kris biliyordu.
*
Kai gecikmediğini umut ederek koşuyordu.
İki el ateşi duyasıya kadar o kadar hızlı koşuyordu ki çarptığı insanları bile gözü görmüyordu.
İki el ateşten sonra yere yığıldı koştuğu için ciğerleri yanıyordu. Hızlı nefes aldığı içinse ciğerleri hızla kabarıp iniyordu en sonda kendini toparlayarak ayağa kalktı. Uzaktan bir bedenin ona alev püskürterek ona yaklaştığını gördü bu Kris'ti.
"Koş şimdi o zavallı kediciği kurtar ve bidaha karşıma çıkma"
Ama babasının ona seslendiğini es geçerek hızla miniğin yanına koştu. Yerde kanlar içinde yatan minik bedeni kucaklayarak ana caddeye koştu. Ciğerleri hala koşmaktan acıyo ve yanma hissi veriyordu hızla iç çekti yoldan taksi çevirdi. Ne yaptığını dahi bilmediği belliydi çünkü dakikalardır hastaneye gideceklerini söyleyememişti. Küçük şoktan kurtulmasını sağlayan miniğin en son acı içinde inlemesi onu kendine getirmiş Kai cümlesini zar zor söylemişti.
"S...se...seul h...hastanesine..."
T-shirt'in üsründeki gömleğini çıkararak küçüğün yarasına tampon yapmaya başladı.
*
Hastaneye geldiklerinde o daha ne olduğunu anlamadan kedi çocuğu ameliyata almışlar ve yarım saat sonra acil kan gerek anosunu yapmışlardı.
Kai kanının uyduğunu vermek istediğini söylemiş ve iki üç kişidende kan alınıp miniğin ameliyatına devam etmişlerdi.
*
Doktorlar saatler sonra çıkıp durumunun şuan iyi olduğunu toparlanması gerektiğini söylemişlerdi. Kai onlara teşekkür ederek yoğum bakımın önünde beklemeye başladı.
<<< 1 hafta sonra>>>
Küçük olan kendine gelmiş uzun olanla iyi vakit grçirmeye başlamıştı. Arada ufak yaralarının sızladığını söyleyerek ilgi çekmeye çalışıyordu çünkü uzun olanı sevmişti.
Kısa sürede bir birlerinin ayrılmaz iki parçası haline geldiklerini fark edememişlerdi.
Bay Kwan ise aynı hastanedeydi bebeği için iki gün önce yemek yememekten güçten düşmüştü ve bebeğini kaybetmişti bu yüzden ikizlerin biri yoktu sıkı kontrol için hastanede gözetim altındaydı.
Polisler Jonghun'a hastaneye Kyungsoo adında bir kedi çocuğun getirildiğini aradıkları eşgale uyduklarını söylemişlerdi.
Jonghun bunun üzerine mutlu olsa da yanında Kai'yi görmesi üstelik kedi çocuğu öperken görmesiyle onları rahatsız etmek istememişti kısa sürede de Kwan'a alıştıra alıştıra söylemişti.
Kwan iki türlü yaşıyordu bu duyguyu hem mutluydu hemde incinmesinden korkuyordu.
İki güne kalmadan Kwan ve Jonghun Kai'lerin odasına çıkmışlar ve Jonghun Kai'yi hastanenin kantinine götürüp konuşurken Kwan ve Kyungsoo bu konu hakkında hem bilgi verecek hemde onun ne yapmasını öğretecekti çünkü Kyungsoo yakında Kai ile kalacaktı. Jonghun ise bundan rahatsızdı çünkü Kai'yi sevmiyordu.
<<<Kai'nin bakış açısı>>>
Çoğu şey bir hafta içinde gelişmişti. Kyungsoo ile birbirimize kenetlenmiştik ama bunu anlayamayacak kadar aşıktık sadece iki gün sonra kendi dudaklarımı onun dudaklarının üstünde bulmuştum.
Aslında bu utanç vermişti ayrıldıktan kısa süre sonra gülmeye başlamıştı ve güldüğünde kalp şeklini alan dudaklara tekrar aşık olmuştum.
Gün geçtikçe yaraları yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı ama benim kalbimdeki yara kapanmayacaktı.
Çünkü intikam oyununun Kyungsoo üzerin de olmasını istemesemde sebeb bendim bunun için kendimi hiç sevmiycem ama Kyungdoo'yu hayatım pahasına koruyacağım.
*
"Kai sana borçluyum ama Kyungsoo sana layık değil onu sana alışmadan bırak oğlumsun mutluluğunu isterim ama onu da düşünmeliyim anla beni ve onu rahat bırak."
Kai bu sözlerle deliye dönmüştü. Ve sinirle kalkarak babasının yakasına yapıştı ve sinirle tısladı.
"İnadına bırakmıycam seni piç onu seviyorum ve senin koruduğundan daha iyi koruyacağım."
"Oh! Kai belki küçük Soo yaralanmasının sebebinin sen olduğunu bilmek ister ne dersin hm?"
Kai bunun üzerine yumruğunu babasının suratına indirdi.
"Adi piç sen bunu yap bende appama bir bebeği senin öldürdüğünü derim elimde kanıtta var evet intikamı ben aldırdım ama bunun için Kyungsoo'yu kullanmadım."
Hızla Kyungsoo'nun yanına gitmek için kantinden çıktı.
*
(Y/N: BİR BÖLÜM DAHA SONUNA GELDİK VOTE GELMESEDE BEN OKUMAYA BAKACAĞIM VE ELİMDEN GELDİĞİNCE HIZLI YAZACAĞIM UMARIM BEĞENİYOSUNUZDUR BİRDE EMEĞİMİ KARŞILIKSIZ BIRAKMAYIN...
YAZIM HATASI VARSA AFFAOLA YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ)
