bölüm 3

26 3 0
                                    

Kardeşimin de sağlıklı olduğu haberini alı yordum, benden mutlusu yoktu. Kardeşim askerden dön dükten kısa bir süre sonra: "Abla ben kız kaçırdım, senden başka gidecek yerim yok, yardım et bana," dedi. Kelin merhemi olsa kendi ba şına sürer ama kardeşimdi söz konusu olan. Ne olursa ol sun, eşim beni öldürse de kapım ona sonuna kadar açık tı. Hayatta bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Gelinimiz çok iyi bir ailedendi. İnanamadım, benim işsiz kardeşimde ne bulmuştu. Eşim de bir garipti. Onla ra o kadar iyi davranıyordu ki şaşkındım ama gece olun ca içimi yiyordu. "Defolsun buradan! Ben bize zor bakıyorum, bir dese nin kardeşinle karısına mı bakacağım! Polisler evimizi ba sarlarsa o zaman gösteririm sana!" diyordu. İdare etmek ten yorulmuştum artık. Fakat bir şekilde kardeşime yar dım etmeliydim. Zor günler için biriktirdiğim tüm pa ramı onlara verdim. "Ne zaman ihtiyacın olursa buradayım ablam," dedim. Kıyamam, her şeyin farkındaydı. "Ablam, güzel ablam, sen üzülme sakın, ben senin için rahat etsin diye geldim. Karımı senden başka kimseye gös termek istemedim. Sen benim her şeyimsin," dedi ve içi mi dağlayarak ayrıldı. Eşimden bir kere daha nefret etmiştim. Artık hayatım evlatlarım ve kardeşim dışında her canlıya karşı nefretlerinçağlayan olup taştığı bir hale gelmişti. Yılların birikiminin önüne geçemiyordum. Ama gidecek kapı yoktu ki, tekrar kuyruğumu kıstırıp oturdum yerime. Kardeşimle sık sık haberleşiyordum ama kızım olmasa yapayalnızdım. Kar deşimin de bebeği olduğunu duydum, hemen kuş olup uçmak istedim. Onun yanında olmalıydım. Biliyordum, o babam gibi olmayacaktı. Babalığı hakkıyla yapacaktı. Eşime ağladım, yalvardım sonunda kardeşime ve yeğeni me ulaştırdı beni. Allah razı olsun yine de. Kardeşimi de, yeğenimi de doya doya sevdikten son ra evime döndüm. Bir ay kadar sonra kardeşimden bir mektup aldım. "Abla inanamayacaksın ama annem eşiyle benim evi me, oğluma bakmaya geldi. Ne hissettin dersen... Öfke bile duyamadım. Ben de anlayamadım ama ona karşı çok hissizdim. İçim burkuldu o anda, keşke ben de annemi bir kere görebilseydim dedim." Neden kardeşimi görmek istemişti acaba? Olsun bel ki bir gün ben de görürüm diye düşündüm. Kardeşimle daha sık görüşmeye başlamıştım. Hatta bayramlarda ba bama da gidiyordum, ama gözümün yaşı ile geri dönü yordum. Babamın iğnelemelerinden, kocamın yanında küçük düşürmelerinden bunalmıştım. Aradan geçen yıllar zarfında bir de oğlum dünyaya geldi. Benden mutlusu yok demek isterdim ama içimde hep bir boşluk vardı. Ne olduğunu bilsem de çaresizdim. Bir gün belki o boşluğu dolduracak küçücük bir sevgi kı vılcımı görebilirim düşüncesi ile çocuklarımı da aldım, oğlumu sağlık ocağına götürüyorum diye evden çıktım. Eşime yalan söylemiştim. Anneme gittim, kardeşime ad resini bırakmıştı. Kapıyı genç bir bayan açtı. "Buyurun kimi aramıştınız?" dedi. Annemi diyemedim. "Emine Hanım'ı," diyebildim. "Annem içeride," dedi. Kalbim ağrıdı. Yeni evlatla rı vardı onun, bizim suçumuz neydi de atmıştı bizi so kaklara? Ev kalabalıktı, bir sürü insan vardı, sanırım gü nüydü. Annemi kocaman yeşil gözlerinden tanıdım, göz lerim kör olsa bile kokusundan bulurdum onu. Ama o beni tanıyamadı. "Buyur güzel kızım," dedi. Ne şekilde hitap edece ğimi bilemedim o kalabalıkta. Hayatım hep sığıntılıkla geçtiği halde hala buradan neden sıkılıyordum bileme dim. Sadece ona: "Beni tanımadın mı anne?" dedim. Sesim o kadar tit riyordu ki kendim bile zor duydum. Ama o bana baktı: "Sen misin gerçekten?" dedi. "Evet anne, benim," derken odadaki herkes bana ba kıyordu. Yer yarılsa da içine girsem diyordum. Aslında utanması gereken oydu ama o gayet pişkindi. Annemin üçüncü evliliği idi. Bir kızı ve bir oğlu vardı. Ama bize hiç benzemiyorlardı. Onlara gösterdiği ilgiyi çok kıskan dım. İçimden onu öldürmek geldi. Ölen mi suçlu, öldü ren mi? Arkadaşlarıymış evdekiler. "Bayan kim?" dedi ler. Eğer duymayacağımı bilse bir tanıdık derdi eminim. Alabildiğine arsızca: "İlk evliliğimden olan kızım," dedi. "Aa hiç söylememiştin bir çocuğun olduğunu, tek mi?" diye sordular. "Evet, başka yok," dedi. Kardeşimden hiç bahsetmedi. Çocukları yani üvey kardeşlerim de bana hiç hoş bakmıyorlardı. Neden gel din şimdi der gibiydiler. "Bak anne bunlar benim evlatlarım," dedim.

Canım KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin