Yemyeşil çimenlerin arasında rengi solmuş tahtalardan oluşan bankın üzerinde oturuyordu Nisa...
Şu alemde her canlının gerçekleşmeyecek hayalleri vardır.Bizimde ulaşılamaz hayallerimiz oldu.Zaten hayallerine ulaşanlar bu alçak hayat için fazla şanslıydı.Bir zamana kadar bizde fazlasıyla şanslıydık. Yatlar,katlar altımızda son model arabalar, istediğimiz herşey...Eksik olan tek bir şey vardı.Bu hayatın bizi mahrum bıraktığı şey...Merhametti.Ikinci bir şans bizim için verilseydi herşey daha farklı olabilirdi...
Nisa'nın beynini yiyen bu düşünceler yeni çıkmamıştı aslında.Uzun zamandır bu düşüncelerle fazla haşır neşir olmuştu.O sırada Işte o ses...
Uğruna canını verebilecek kadar çok sevdiği adam.Çaresizce ona sesleniyordu. "Nisaaa..."Bundan 5 yıl önce...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şah-Mat
Mystery / ThrillerSatranç tahtasında gibiydik, Bir hamlemize bakıyordu herşey. Ya veziri düşen biz olurduk, Yada ŞAH-MAT! UYARI:Kalp yetmezliği olanların okumamasıtavsiye edilir...